0530 708 54 54
0530 708 54 54
20 Ağustos 2019 Salı 21:24:00 - Güncelleme:20 Ağustos 2019 Salı 21:26:00

Eski Afganistan Dışişleri Bakanı Mahmud Tarzi mezarı başında anıldı

Eski Afganistan Dışişleri Bakanı Mahmud Tarzi, Afganistan İslam Cumhuriyeti'nin 100. bağımsızlık yıl dönümü kapsamında Eyüpsultan'daki Pierre Loti mezarlığındaki kabri başında anıldı

Afganistan İslam Cumhuriyeti'nin 100. bağımsızlık yıl dönümü kapsamında, eski Afganistan dışişleri bakanı Tarzi için anma programı düzenlendi.

Tarzi'nin mezarına çiçek koyan Afganistan'ın İstanbul Başkonsolosu Zekeriya Barakzey, şöyle konuştu:

"Mahmud Tarzi, sadece bir birey değil aynı zamanda birkaç direk üzerinde duran bir okuldu. Bu direkler istibdada, istiğmara karşı ve gelişmeye tutunan direklerdi. Bugün bu büyük insanın kabri başında hepimiz Afgan-Türk dostluğunun bir sembolü olarak toplandık. Türkiye'de 25 yıl yaşayan merhum Mahmud Tarzi, 1902'de Afganistan'a giderek özgürlükçü hareketi başlatmıştır."

Barakzey, Tarzi için İslam dininin "manevi birlik" anlamına geldiğini, Tarzi'nin dinde istismar ve istibdada karşı olduğunu belirterek, "Tarzi sömürgeciliğe karşı bir birlik oluşturmak ve aralarında Abdurrahman Ludin ve Albulhadi Davi gibi isimlerinde olduğu Afganistan'ın gençlerini bir araya getirmiştir. Burada yatan büyük adama minnettarız çünkü eğer biz bugün Afganistan'ın 100'üncü bağımsızlık yılını kutluyorsak onların büyük bir rolü vardır." değerlendirmesini yaptı.

"Mahmud Tarzi, hürmet edilen bir devlet adamıydı"

Mahmud Tarzi'nin torunu Ömer Tarzi, hem Afganistan'ın 100. bağımsızlık yıl dönümünü kutlandığını hem de kral Aman Ullah ile beraber mücadele ederek bu istiklalin kazanılmasına emek veren Allama Mahmud Tarzi'yi anıldığını söyledi.

"Bizler hala bu iki büyük adama borcumuzu tam ödeyemedik." diyen Tarzi, Mahmud Tarzi'nin en büyük özelliğinin ülkesine ve insanına en büyük faydaları sağlayacak olayları bulması olduğunu vurguladı.

Dedesinin hiçbir zaman devletten gelen avantajları kendi çıkarı için kullanmadığının altınız çizen Tarzi, şunları kaydetti:

"O, devlet için çalışmanın insanı yıpratıcı ve zarar verici tarafları olduğunun bilincindeydi ama bütün bu olumsuzlukları olumlu hale getirmeyi başardı. Mahmud Tarzi, hürmet edilen bir devlet adamıydı. 1887'den itibaren Afgan edebiyatına yön veren ve kendine has tarzıyla öne çıkan bir düşünür oldu. Dari, Peştu, Arapça, Türkçe ve Fransızca lisanlarına tam bir hakimiyeti vardı. 1896 itibarıyla politik bir düşünür ve deha olan Cemalleddin Afghani ve akıl hocası Molla Ahram'dan aldığı feyzler ile kabiliyetlerini ve düşünce ufuklarını çok genişletti, bilge adam oldu."

Dedesinin Amir Habibullah'ın şahsi davetiyle 1902 yılında ailesiyle birlikte ülkesine döndüğünü anımsatan Tarzi, "Mahmud Tarzi, bu noktadan itibaren reformları için çalışmalara başladı. 1911'de haberin ışığı anlamına gelen 'Seraj al-Akhbar' adlı hala popüler olan gazetesini çıkarmaya başladı. Gazete, Afgan milliyetçiliği ve istiklali için bir meşale oldu." şeklinde konuştu.

Mahmud Tarzi'nin devletinin ve milletinin yararına fikirler üreterek kendi diplomatik değerlerini de ekleyerek çoğaltmayı başardığını belirten Tarzi, "Afgan milleti, aileleri için savaştı. Ülkesi ve toprağı için, işi için ve yaşamı için savaştı. Bu savaşta kralına güvendi. Kral da akıl hocasına güvendi ve her ikisi de milletine güvendiler. Ve onlar başardılar." dedi.

Mahmut Terzi Kültür Vakfı'nın (MTCF) başkanlığını da yapan Tarzi, "MTCF olarak görevlerimizin bilincinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. benim için en sevindiren şey, bizden sonraki jenerasyonların da bu misyona sahip çıktıklarını görmek." dedi.

"Afganistan'ın bağımsızlığını kazanmasında büyük rolü vardı"

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Mahmud Tarzi sadece Afganistan'ın bağımsızlığı açısından bir ışık olma niteliğinde bir kişilik olmadığını aynı zamanda Afganistan'ın bağımsızlığını kazanmasında büyük rolü olduğunu ifade etti.

Tarzi'nin en büyük eserinin Afganistan'da aydınlanmanın kalesini teşkil eden "Seraj al-Akhbar" isimli gazete olduğunu belirten Han, bu gazetede 1915'te Mahmud Tarzi tarafından kaleme alınan bir yazıya değindi.

Han, Tarzi'nin bu yazısında, İngiliz Hindistan imparatorluğundan sökülüp götürülen Müslümanların Çanakkale'de Osmanlı'ya karşı savaşmasından duyduğu derin üzüntüyü "Eğer küfür İslam aleminin kalbinden kaynaklanırsa bu dinin hali nice olur" başlığıyla ifade ettiğini kaydetti.

Anma programına Tarzi'nin torunlarından Zeynep Osmanoğlu, Faruk Han, Emir Zübeyir Han ve sevenlerinin yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu'nda okuyan Afgan subaylar da katıldı.

Afganistan Dışişleri Bakanlığı ve Paris Büyükelçiliği görevlerinde bulunmuş düşünce ve siyaset adamı Mahmud Tarzi, Afgan gazeteciliğinin en önemli isimleri arasında biliniyor.

(AA)

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX