Avrupa'da haçlı alarmı

Batı ülkelerinde politikacıların ve medyanın, nefret dili kullanarak İslamofobi ve göçmen karşıtlığını körüklemesi, Yeni Zelanda’da 50 Müslüman’ın hayatına mal oldu. Dünyada büyük sarsıntı yaratan saldırının ardından, Avrupa ülkelerinde panik başladı. Bazı AB ülkeleri, yükselişe geçen aşırı sağ ve neo-Nazi hareketler konusunda ardı ardına uyarılarda bulundu. 

SİLAHLI SALDIRI TEHLİKESİ 

Belçika istihbaratı, Batı Avrupa ülkelerindeki Nazi hayranı aşırı sağcı grupların, Müslümanlara ve göçmenlere saldırılar düzenlemek amacıyla silahlandığı uyarısını yaptı. İstihbarat raporunda, özellikle Fransa ve Almanya gibi ülkelerdeki çeşitli ırkçı radikal hareketlere dikkat çekildi. Almanya’dan dün konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Almanya'daki “dini kuruluşların” da teröristlerin hedefi olabileceği uyarısında bulundu. 

İLK KEZ KABUL EDİLDİ 

Bild gazetesinin “Almanya'da camilerin de sinagoglar gibi korunması mı gerekecek” sorusunu yanıtlayan Seehofer, “Dini kuruluşlar da teröristlerin hedefi olabilir. Tehlikeye işaret eden bulgular olursa, koruma önlemleri güçlendirilir” dedi. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek açıklama üzerine, “İlk kez bir Alman İçişleri bakanının camilerle ilgili güvenlik riskinin arttığını kabul etti ve bu durumun güvenlik politikalarına yansıyacağını bildirdi” diye konuştu. 

AŞIRI SAĞDAN ENDİŞELİYİZ 

İngiltere’den de benzer bir uyarı geldi. Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Ben Wallace, Yeni Zelanda'daki gibi Müslümanları hedef alan bir terör saldırısının İngiltere'de de olabileceğini söyledi. Aşır sağın güçlenmesinden “endişe duyduğunu” belirten Wallace, camilerin korunmasıyla ilgili soru üzerine ise “artan tehlikeyi dikkate alarak gerekli adımları atacaklarını” dile getirdi. İspanya’da da İslamofobinin endişe verici boyutlara ulaştığı açıklandı. İçişleri Bakanlığı’nın raporuna göre, çoğunluğu İslamofobik olan dinsel nefret suçları, 2017'de bir önceki yıla oranla yüzde 120 arttı.