0530 708 54 54
0530 708 54 54
19 Şubat 2020 Çarşamba 11:17:00 - Güncelleme:19 Şubat 2020 Çarşamba 13:49:00

Başkan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 15 Temmuz çıkışı: Doğru! Kontrolü sizdeydi ama başaramadınız

AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, alçak terör örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine 'Kontrollü' diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi. Başkan Erdoğan yaptığı konuşmada 'Doğru! Kontrol sizdeydi ama başaramadınız' dedi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamaları:

Bu ülkede FETÖ meselesinin çok eski derin sosyal, ekonomik ve kültürel sebeplerinin olmadığını bilmeyen yoktur. FETÖ'yü terör örgütü ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir.

Şunu da çok açık net söyleyeyim FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı görüşemediği tek lider vardır o da merhum Erbakan hocamızdır. Erbakan hocamızdan da nefret ederdi.

VESAYET GÜÇLERİ BU ÜLKEDE FETÖ'YE YILLARCA DOKUNMADILAR

Her gün birileri çıkıp FETÖ konusunda ahkam kesmeye çalışıyor. Halbuki bu ülkede vesayet güçleri FETÖ'ye yıllarca dokunmamışlardır. FETÖ tehdidi ortaya çıktıktan ve mücadele başladıktan sonra birden karşımıza FETÖ savunucusu olarak çıkmışlardır.

BİZİM BU ZIRVALARA CEVAP VERMEMİZİN TEK SEBEBİ...

Bizim bu zırvalara cevap vermemizin tek sebebi ise millete olan saygımızdandır. Meydanı milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız. Türkiye'nin tarihinin en önemli mücadelelerini verdiği şu günlerde iftiraları atanları yüzlerine çarpacak ve tarihe gömeceğiz.

Tahmin edemediğimiz husus CHP'nin ve yıllarca bu gibi çevrelere karşı gibi görünen çevrelerin bir anda karşımıza çıkmasıydı. Ben de görüştüm bunu kaçırmama gerek yok ama Erbakan hocamın bunlarla görüşmediğini ifade ettim liderler arasında bunlarla görüşmeyen yoktur. Ve irtibatları ileri derecededir. FETÖ ile amansız bir savaşa tutuşan 2011 itibarıyla biziz. 

"İRTİCAYLA MÜCADELE BAHANESİYLE CADI AVINA ÇIKANLAR FETÖ'YÜ HEDEF ALMADI"

CHP dâhil olmak üzere, yıllarca irticayla mücadele bahanesiyle cadı avına çıkar gibi Müslüman avına çıkanların, tek bir gün bile, gerçek anlamda FETÖ'cüleri hedef aldıkları görülmemiştir. Teröristbaşının ismi ve örgütün rumuzu, şimdi daha iyi anlıyoruz ki, kasıtlı bir şekilde, Müslümanlara karşı yürütülen saldırıların maskesi olarak kullanılmıştır.

Milli Güvenlik Kurulu'nda, biz bu meselenin üzerine gidene kadar alınan kararların hepsinin de gerisindeki gizli niyetin, FETÖ'yle mücadele değil toplumsal reaksiyonu tetikleyerek FETÖ'yü koruma olduğunu görüyoruz. Sadece CHP değil İP'in de danışmanlarında FETÖ'cüler var. Arkadaki gerçek oyunun ortaya çıkmaması için kurulan bu tezgâhın yıllarca başarıyla yürütüldüğünü de teslim etmemiz gerekiyor.

BU OYUNUN SON PERDESİNİN BAŞROLÜ DE KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA VERİLMİŞTİR

Kasım Gülek'ten Ecevit'e kadar namlı CHP'lilerden 12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerine kadar herkes, bu oyunda üzerine düşen rolü oynamış, FETÖ'ye figüranlık yapmışlardır. Bu oyunun son perdesinin başrolü de Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmiştir.

İnsan bu şahsın (Kılıçdaroğlu) cüzdanının en ücra köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını merak etmiyor değil.

Benim orada korumalarım gazi oldu. Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı? Aradan nice zaman geçti bu harekatın içinde olanlar yakalandı ama bir kısmı Yunanistan'a kaçtı. Bana da adaya gitmemi tavsiye edenler oldu. "Ben bu topraklarda doğdum bu topraklarda öleceğim" dedim. Eğer 10-15 dakikalık bir gecikme olsaydı bunlar bizi oralarda vuracaklardı. Süreç bu. Ey Kılıçdaroğlu, sen hala milleti aldatmakla meşgulsün. Kontrollü darbe doğru kontrolü sizdeydi ama başaramadınız. Şimdi buradan soruyorum: Şayet 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkartılacaktı?

"KILIÇDAROĞLU'NIN FETÖ İLE İLİŞKİSİ 17-25 ARALIK'LA HIZLANMIŞ 15 TEMMUZ'UN ARDINDAN ZİRVEYE ÇIKMIŞTIR"

Darbe girişimini "kurgu" diyerek önemsizleştirmeye çalışan, darbeciler için adalet yürüyüşü yapan, danışmanından milletvekiline etrafındaki nice kişi FETÖ'den hapse atılan böyle bir siyasetçinin, örgütle hiçbir ilişkisi olmadığına nasıl inanabiliriz? Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'yle ilişkisi, bu örgütün deşifre olduğu 17-25 Aralık'la hızlanmış, 15 Temmuz'un ardından da zirveye çıkmıştır.

Eline milletin kanı bulaşan bir örgütün savunuculuğuna soyunmanın, siyasetle, siyasi hesapla, şark kurnazlığıyla, çıkarcılıkla dahi ilgisi olamaz. Bunun adı, örgütün kendisine verdiği kamikaze görevini yerine getirmektir. Kariyerini feda etmeyi göze alarak örgütün çıkarlarını korumaya çalışan bu zatın, her şeyi gibi, siyasi duruşunun da yalan olması tabiidir. Çünkü nice sosyalist diye, nice ulusalcı diye, nice milliyetçi diye, nice liberal diye, nice Kemalist diye, hatta nice şu veya bu İslami ekolden diye bilinen ismin, aslında su katılmamış FETÖ'cü çıktığını gördük. Kemal Kılıçdaroğlu için de aynı endişenin içindeyim.

"FETÖ'NÜN ORGANİZASYON ŞEMASINI HALA TAM OLARAK ÇIKARTAMADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"

FETÖ tehdidi konusunda kurumlarımızı harekete geçirdikten sonra dahi, bu yapının gerçek organizasyon şemasını çıkartmakta zorlandık. Hatta hala bu şemayı tam olarak çıkartamadığımızı düşünüyorum. İlk kuruluş yıllarından itibaren bu yapıyı organize eden akıl, öyle bir sistem kurmuş ki, en kritik isim üzerinden dahi en fazla birkaç kademe geriye gidebiliyorsunuz. Bunun ucu Türkiye'de değil, bunun ucu dışarıda. Sonra silsile zaten kopuyor. Böylesine karmaşık bir yapının kendi kendine doğup gelişmediği açıktır.

"BİZİ ŞAŞIRTAN ÖRGÜTÜN CHP İÇİNDE BÖYLESİNE GÜÇLÜ OLMASI"

Bizi en çok da, ülkemizin her köşesine ve dünyanın dört bir yanına, sosyal ve ekonomik bir örümcek ağı gibi yayılan bu örgütün CHP içinde böylesine güçlü olması şaşırttı. Devlet FETÖ'yü her yerde elbette izlemiştir, ama CHP Genel Merkezine yeteri kadar bakılmadığı anlaşılıyor.

"EN SİNSİ OYUNLARDAN BİRİ DE MECLİS'İN HEDEF ALINMASI"

Son dönemde tedavüle sürülen en sinsi oyunlardan biri de, FETÖ'nün istismar ettiği, kendi amaçları için kullandığı bir takım düzenlemeler bahane edilerek doğrudan milli iradenin, milletvekillerinin, Meclisin hedef alınmasıdır. Kılıçdaroğlu ve CHP ekibi ile kimi eski askerlerin koçbaşlığını yaptığı bu oyun, geçmişte darbecilerin ve cuntacıların milli iradeyi ipotek altına alma yöntemlerinin bir başka versiyonudur. Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkan her kanun, her karar, beğense de beğenmese de, katılsa da katılmasa da tüm Meclis'in, tüm milletvekillerinin namusudur, buna saygı duyacaksın. Kılıçdaroğlu ve avanesi, milli iradeye saldırarak kendi namuslarını ayaklar altına almaktadır.

"VERİLEN MÜCADELEYİ DEĞERSİZLEŞTİRMEYE ÇALIŞAN HERKES HÜKMEN FETÖ'CÜDÜR"

Yargının FETÖ'nün tasallutundan kurtarılabilmesi için verilen mücadeleyi değersiz hale getirmeye ve hatta tam tersi göstermeye çalışan herkes, hükmen FETÖ'cüdür. Çünkü şayet, 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından yargıda verilen mücadele olmasaydı, 15 Temmuz dâhil diğer saldırıları hukuk devleti sınırları içinde göğüsleyemezdik. FETÖ'cülerin, kendi çıkarları ve hedefleri için her kılığa, hatta CHP'li kılığına bile girdiklerini düşündüğümüzde, siyasette ve bürokraside bu örgüt mensuplarının teşhisi ve tasfiyesinin zorluğu daha iyi anlaşılacaktır.

"CHP'YE RAĞMEN YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELE OLMASAYDI, FETÖ ÜLKEMİZİ İŞGAL EDECEKTİ"

Şayet 10 yıldan beri CHP'ye rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, bugün FETÖ ülkemizi tümüyle işgal edecek güce çoktan ulaşmıştı. Biz, FETÖ'yle mücadeleyi başlattıktan sonra, bırakınız geri adım atmayı, her geçen gün çıtayı daha da yükselttik. FETÖ'nün 40 yıllık birikimini riske atarak başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değil midir? Tespit ettiğimiz her yerde ve her durumda, örgütün tepesine bine bine, muvazenelerini bozduk. Mücadelenin nispeten yavaş yürümesinin sebebi, her işimizi hukuka uygun yapmamızdan kaynaklanıyor. İşte bunların bir kısmı ABD, Almanya, Belçika, Afrika'da. Kendi ifadesiyle dünyanın 160 ülkesinde varız diyor. Biz de bu 160 ülkede bunları kovalıyoruz. Bir çoğunu da aldık, alıyoruz. Pakistan'dakileri de aldık orayı da temizledik.

"HALA '15 TEMMUZ NEYDİ' TARTIŞMASI YAPANLAR BİZZAT BU İŞİN PARÇASIDIR"

Eğer 15 Temmuz yapılmasıydı, hukuki altyapısını oluşturduğumuz tedbirlerle bir süre sonra FETÖ'nün tasfiyesini zaten hızlandırmış olacaktık. Olağanüstü hal uygulaması, sadece hukuki zemini oluşturulan bu çalışmaların daha pratik şekilde yürütülmesini sağlamıştır. Hala 15 Temmuz neydi, ne değildi tartışması yapan, hala 15 Temmuz'u anlayamamış gibi davranan zihniyet, bizzat bu işin parçasıdır. ByLock listelerinin, HTS kayıtlarının, darbe gecesi görüntüleri ve görüşmelerinin yargının elinde olduğunu bildikleri halde, sırf kafa karıştırmak için bunları dile getirenler de bizzat işin parçasıdır. Hâlbuki hukukta bu işlerin nasıl olacağını en iyi onlar bilir. Tabii bu gerçekleri görmek için göz, duymak için kulak, ikrar edebilmek için dil, hakkı teslim etmek için de temiz bir kalp gerekir. Rabbim bu nimetlerini de, maalesef, herkese bahşetmiyor.

"KİMİN NE DEDİĞİNE BAKMADAN FETÖ İLE MÜCADELEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ"

Biz kimin ne dediğine bakmadan bu kervanı yürütecek, FETÖ'yle mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. FETÖ'nün eline tutuşturduğu malzemelerle bizim karşımıza çıkanların ömürleri, çakmak taşının çıngısının ışığı kadar olur. Ama, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu mücadele, bu dava ilelebet sürecektir.

"GEZİ OLAYLARI DEVLETİ VE MİLLETİ HEDEF ALAN ALÇAK BİR SALDIRIDIR"

Dün yaşanan gelişmeler bize, Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Taksim'deki Gezi parkında, güya ağaç ve çevre hassasiyeti bahanesiyle başlayan olaylar, kısa sürede büyüyerek, devlete ve millete karşı sivil bir kalkışma halini almıştı. Gezi olayların Türkiye'ye dolaylı maliyeti yüzlerce milyar doları bulmuştur. Gezi olayları, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırıdır.

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX