Lobisinin sözcüsü işbaşında

Türkiye'ye Gezi kalkışmasıyla diz çöktüremeyen üst akıl, FETÖ'yü devreye soktu. Pensilvanya şarlatanının talimatıyla harekete geçen ihanet örgütü, Türkiye'ye savaş açtı. Ancak, millet bu kirli oyunu bozdu. Darbe görünümlü işgal girişimi halkın kahramanca direnişiyle bertaraf edildi. Fakat  durmadılar. 

Ekonomi cephesi açıldı

Yeni planlar yapıldı, farklı aktörler sahneye sürüldü. Türkiye’deki operasyonel gücü kırılan üst akıl bu kez  ekonomi cephesinden saldırıya geçti. Türkiye'yi teslim almak için dolar silahının tetiğine basıldı. Amaç; CIA ajanlarının, Gezi finansörlerinin, terör örgütü yöneticilerinin, FETÖ'cülerle iş tutan tetikçilerin serbest bırakılmasını sağlamak. Papaz Brunson üzerinden başlatılan ekonomik saldırının amacı, Gezi'de, 15 Temmuz'da başarılamayanı başarmak, Türkiye'ye boyun eğdirmek. Amerika'nın ekonomik yaptırım tehditleriyle varılmak istenen hedefi, terör destekçisi Mirgün Cabas itiraf etti.  

Sözcü sahneye çıktı

Cabas, Batı'nın ağzıyla konuşup, ajanların, teröristlerin, tetikçilerin serbest bırakılmasını istedi. Savcı Selim Kiraz’ı öldüren DHKP-C’lilere kol kanat geren, Beşiktaş saldırısı sonrası Türkiye’yi ‘güvensiz ülke’ ilan eden tetikçi Cabas, bu kez ekonomik saldırı sonrası sahneye çıktı. Sözcülüğünü yaptığı küresel sermaye ve ABD’nin, ‘pazarlık şartlarını’ Twitter’dan sıraladı. Dolardaki artışın nedeninin siyasi olduğunu bir kez daha gözler önüne seren Cabas, papaz Bronson’ın ABD’ye iade edilmesinin ‘yetmeyeceğini’ söyledi. 

Planı açık etti

Açık açık ‘Osman Kavala, Enis Berberoğlu ve Selahattin Demirtaş serbest bırakılmadan’ ekonomik saldırının durmayacağını duyurdu. Cabas, “Doların düşmesini istiyorsanız papazı bıraktığınız gün Osman Kavala'yı, Enis Berberoğlu'nu, Demirtaş'ı ve diğerlerini de bırakın” diyerek üst aklın Türkiye üzerindeki hesaplarını açık etti.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SESİ

Türkiye'ye dolar saldırısıyla diz  çöktürmeye kalkışan küresel sermayenin sözcülüğüne soyunan Mirgün Cabas, teröre verdiği destekle tanınıyor. Ülkeyi acıya boğan her terör saldırısının ardından teröristleri lanetlemek yerine devleti suçladı. Savcı Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C'lilere hak verdi.  50 kişinin hayatını kaybettiği Beşiktaş'taki bombalı saldırının ardından yine teröristlerin sözcülüğüne soyundu. Türkiye'yi güvensiz ülke olarak göstermek isteyen eli kanlı terör örgütü PKK'nın alçak  planına söylemleriyle destek verdi. İstanbul'un güvenli olmadığını söyleyerek PKK propagandası yaptı.