Roman Neustadter Türkiye'yi öve öve bitiremedi

GEÇEN sezon Fenerbahçe’den ayrılan ve Rusya Premier Ligi’nde Dinamo Moskova’ya giden Roman Neustadter ülkemiz hakkında örnek açıklamalar yaptı. sport-express. ru adlı internet sistesine konuşan 31 yaşındaki stoper, kendi ülkesiyle bile kıyasladığında Türkiye’nin, ‘Huzurlu’ olduğunu söyledi. Almanya doğumlu olan Neustadter’e röportajı yapan muhabir Konstantin Alekseev, “Yaşam nerede daha rahat. Almanya, Rusya, Türkiye?” şeklindeki bir soru yöneltince Roman şu cevabı verdi: “İstanbul’u en çok seviyorum. Deniz her zaman büyük bir artı. Yılda on ay güneş görebiliyorsunuz. Havalar harika. İyi servis, mükemmel yemek, huzur var. Türkiye’yi çok beğendim.”

İNSANLAR FUTBOLA TAKINTILI

Türkiye Ligi ile Rusya Ligi arasındaki fark hakkındaki düşüncesini açıklayan Roman Neustadter, “Orada bireysel çabalar var. Rusya ligi daha disiplinli, taktiğe dayalı ve takım etkileşimleri üzerine çok şey inşa eden bir lig” ifadesini kullandı. Türkiye’de kendisinin nasıl tanındığını soran muhabire tecrübeli stoper, “Türkiye’ye gittiğimde insanlar yanıma geliyor, ‘Nasılsın, neden ayrıldın. Türkiye’ye yeniden dönecek misin’ diye sorular soruyorlar. Türkiye’de insanlar futbol konusunda çok takıntılı. Bu yüzden oyuncuları da tek tek tanıyorlar” şeklinde cevap verdi. Roman Neustadter, Türkçe konusundaki bilgisi sorulduğunda ise, “Evet. Türkçe’yi anlıyorum ve sakince iletişim kuruyorum. Türkçe’yi öğrenmek kolay” karşılığını verdi.

SADECE OLUMLU ANILAR VAR

Türkiye ile ilgili unutamadığı anıları sorulan Rus stoper, yine ülkemize yönelik övgü dolu ifadeler kullandı: “Türkiye için sadece olumlu şeyler söyleyebilirim. Bu ülkede olmaktan çok memnunum. Başka bir kültür, dil ve beslenme… Benim için, ailem için bu ilginç bir deneyimdi. Bir çok yeni arkadaşla tanıştım. Hala eski arkadaşlarımla iletişim kuruyorum. Onlara sık sık mesaj atıyorum. Martin Skrtel, Robin van Persie ve diğerleri… Sürekli temas halindeyim. Herkese söylüyorum. Eğer başka bir ülkenin ligine gitme imkanları varsa, bunu kullansınlar. Mesleğinin insanları bir yerden başka bir yere taşıması, yeni şeyler öğrenmenin en kolay yoludur.”

(Akşam)