Gazeteci Hande Fırat, Metan’ın programında gözyaşına hakim olamadı

Yayın Tarihi: 26 Temmuz 2016 Salı 11:01:00

Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2016 Salı 11:03:00

Doğan Grubu Televizyonu Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Alem FM’de başarılı radyo programcısı Adem Metan’ı konuk oldu. Metan’ın ve sosyal medyadan gelen soruları cevaplayan Fırat, duygulu anlar yaşadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 15 Temmuz gecesi cep telefonu aracılığıyla CNNTürk ekranına çıkaran ve onun çağrısıyla sokağa dökülmesine katkı sağlayan Fırat, zaman zaman duygulanırken gözyaşlarını tutamadı..

 

Ünlü radyo programcısı Adem Metan, 15 Temmuz Darbe gecesi CNN Türk’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, ‘cep telefonu’ ile konuşarak ekrana yansıtan ve onun çağrısıyla insanların sokağa çıkmasında önemli rol oynayan Doğan Medya Grubu’nun Televizyon Temsilcisi Hande Fırat’ı konuk etti. 

 

İhtilal teşebbüsü gecesi olup biteni ayrıntısıyla anlatan Fırat, yayın masasında gazeteci-yazar Abdülkadir Selvi ile otururken büyük bir heyecan ve korku yaşadığını ifade etti. Hareketlilik üzerine Cumhurbaşkanı Danışmanı Hasan Doğan’ı telefonla aradığını anlatan Fırat, bilgi almaya çalıştığını belirtti. “Cumhurbaşkanımız ile görüşelim.” dediğini anlatan Fırat, canlı yayın aracı olmamasına ve imkansızlıklara rağmen kızı 11 yaşındaki Nehir Fırat’ın da sıkça kullandığı facetime aracılığıyla yayına bağlanmayı düşündüğünü anlattı. Doğan’a, ‘facetime’dan görüşelim, dediğini kaydeden Fırat, Doğan’ın kendisine, “Tamam bekle” dediğini belirterek, “Birkaç dakika sonra telefonum çaldı. Karşımda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vardı. Yayın yönetmenimize ve editörlerimize, ‘Bana dönün’  diye seslendim. Facetime dedim, bir dakika sonra çaldı. Karşımda Cumhurbaşkanı önümde Hasan Bey, bağırdım, şaşkınlıkla, bana dönün diye editörlere seslendim. Başladık yayına.”

 

Daha sonra Hasan Doğan’ın kendisini arayarak teşekkür ettiğini de belirten Fırat, bana çok önemli bir yayın yaptığımızı söyledi. Fırat, “Ben eski Başbakanlık muhabiriyim. Hasan Doğan benim arkadaşım. Bülent Ecevit’in, Mesut Yılmaz’ın Başbakanlık Yardımcılığı döneminden bu yana arkadaşlarımla görüşüyorum.” dedi. 

 

“ÇOK KORKTUM”

 

Darbe girişimi sürecinde çok korktuğunu ve endişelendiğini de belirten Fırat, savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığını, silah seslerinin duyulduğunu kaydetti. Fırat şöyle konuştu:

 

“Ankara’nın önemli yerlerine dağılmış olan muhabirlerim beni telefonla arıyorlardı. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Genelkurmay binalarının olduğu yerden arıyorlardı. Çok endişeliydiler. Çimlerde sürünüyorlardı, çığlık atıyorlardı. Bunun üzerine hepsini çektim evlerine gönderdim. Ofisimiz Cumhurbaşkanlığı gibi diğer önemli binalara yakın. Her bomba atıldığında binamız sarsılıyordu. Yalnızca Haber Müdürü, teknik kameraman, şef yönetmen ve ben kaldık. Kızım Nehir arıyor, ‘anne öldün mü?’ diye soruyordu. Ara sıra mikrofonu atıp eksi 3’teki sığınağa iniyordum. Tam bir kabus gecesi yaşadık. “ İstanbul’da görev yapan arkadaşlarını da merak ettiğini anlatan Fırat, “Onlar için de endişelendim. 2016 yılında böyle bir şey nasıl olur, yuh dedim. Böyle aşırı zorluklar yaşayan ülkeleri izliyorduk.Böyle bir olayın bizim de başımıza geleceğini tahmin edemiyorduk.” Dedi. 

 

“CUMHURBAŞKANI’NI YAYINA ALACAĞIMDAN KİMSENİN HABERİ YOKTU”

 

Darbe teşebbüsü sırasında kimsenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yayına alacağını bilmediğini de kaydeden Fırat, CNNTürk yöneticileri Erdoğan Aktaş ile Ferhat Boratav’ın dahi haberinin olmadığını kaydetti. Hasan Doğan’ı ve diğer haber kaynaklarını aradığını da anlatan Fırat, ne olduğunu anlamaya çalıştıklarını belirtti. Haber kaynaklarını aradığını  anlatan Fırat, anormal işler olduğunu hissedince ofise geçtiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Uzun gece olacağını hissetmiştim. Sağlam kaynaklarımızla sürekli irtibattaydık. Aydın Doğan Bey’e de bilgi verdim. Aydın Doğan bana, “Kızım, demokrasinin içinde kal. Sen da arkadaşlarınla konuş. Ben İstanbul ile de konuşacağım’ dedi. İlk başta her şey belli değildi. Gecenin başında bir tavır aldık. Ben de işimi yaptım. Medyada darbe teşebbüsüne karşı sergilediğimiz tavır çok önemliydi. Herkesin farklı düşüncesi olabilir ama devletimizi, milletimiz ilgilendiren konularda birlikte olmak çok önemlidir. Türkiye de bunu gösterdi.” 

 

“SEN VE BU TELEFON YÜZLERCE YIL KONUŞULACAK”

 

Adem Metan, Cumhurbaşkanı ile yaptığı tarihi konuşmayı da hatırlatarak, Fırat’ın elindeki telefonu ne yapmayı düşündüğünü sorunca ünlü gazeteci, “Satmayı düşünmüyorum. Gerekirse kendi grubumla konuşarak ne yapacağıma karar veririm.” dedi. Bunun üzerine Metan, “Aydın Bey isterse verir misin?” diye sorunca Fırat, “Veririm” karşılığını verdi.  BBunun üzerine de Metan, “Bu telefon sizinle birlikte yüzlerce yıl konuşulacak bir telefon. Yine A Haber ve NTV’de Oğuz Haksever de ilk dakikalar itibariyle çok sert çıkış yaptı. Onu ilk kez böyle sinirli gördüm.” şeklinde konuştu. 

 

“YAYIN SONRASI BAŞBAKAN YILDIRIM ARADI”

 

Metan’ın bir sorusu üzerine 16 Temmuz’da Başbakan Binali Yıldırım’ın kendisini telefonla aradığını ve teşekkür ettiğini de anlatan Fırat, “Sabahın ilk saatlerinde aradı. Vatanım ve milletim adına size teşekkür ediyorum. Çok önemli bir iş yaptınız’, dedi.Ben de teşekkür ettim.” diye konuştu. Sohbetin arasına giren Metan da, espri patlatarak, “Seni kıskanıyorum, Çok önemli bir iş yaptınız. Ancak sakin davranıyorsunuz.” şeklinde konuştu. 

 

Ülke olarak çok kötü bir gece yaşadıklarını ifade eden Fırat, büyük kabusla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Fırat, Metan’ın düşüncesini sorması üzerine şöyle konuştu:

 

“Kendi askerin, uçağın ve tankın kendi insanını vurdu. Köprüde insanlar yürürken tank, helikopter, asker insanları taradı. TBMM’Ye bomba atıldı. Bu güçler düşman kuvvetler değildi. Çok korkunç şeyler oldu. Bu anları yaşarken Cumhurbaşkanı hayatta mı, değil mi, onu da merak ediyorsunuz. Arkadaşlarım bana, televizyondan yaptığımız telefonlu konuşma sonrası insanların sokaklarda toplandığını bana söylediler.” 

 

“CANLI YAYINDA İKİ KİŞİ SÜREKLİ BENİ ARIYORDU”

 

Darbe teşebbüsü sırasında yaşadığı başka ilginç anladı da paylaşan Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile canlı telefon bağlantısı yaparken aynı anda kendisini MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz ile çocukluk arkadaşı Tuna Tan’ın aradığını anlattı. Bu sırada sıkıntılı anlar yaşadığın belirten Fırat, “Cumhurbaşkanının yayından düşmesinden çok endişelendim. Nuh Yılmaz, daha önce yayına bağlanarak bana MİT çalışanlarının helikopterli saldırıya karşı koyduklarını söylemişti. Yeniden bina dışına çıktığı için televizyonu izleyemiyordu. Cumhurbaşkanı ile görüştüğümden haberi yoktu. Çatışmanın bittiğini söylemek için beni arıyormuş. Ne yapacağımı şaşırdım. Daha sonra yayındaki arkadaşlarım, ‘no’ tuşuna basarak aramayı iptal edebileceğimi söyledi. Ben de ‘no’ tuşuna basarak Cumhurbaşkanı’nı yayında tutmayı başardım.” diye konuştu.Tuna da benim hayatımı endişe ettiği için arıyormuş. Evinde telefon da çalışmıyormuş.” dedi. 

 

“DOĞAN AİLESİ ARADI TEŞEKKÜR ETTİ”

 

Yayın sonrası Aydın Doğan başta olmak üzere tüm Doğan ailesinin kendisini arayarak teşekkür ettiğini de anlatan Fırat, darbe girişimi sırasında çalışanları tahliye ederken de Aydın Doğan’a güvenliği sağlayamadığını belirterek, “Bana, ‘kızım evlerine gönder. Siz de eve gidin’ dediğini anlattı. 

 

“TELEVİZYONCULUĞUNA HAYRAN KALDIM”

 

Yine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de önceki gün kendisini arayarak teşekkür ettiğini anlatan Fırat, şöyle konuştu: “Devlet Bey bana, ‘devlet, millet, vatan adına teşekkür ederim. Yaptığın iş çok önemliydi.O an kimse ne olduğunu anlamadı. O ilk bağlantı çok kıymetliydi.Televizyonculuğuna hayran kaldım, dedi. AK Partili eski bir bakan da beni arayarak, ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ sözlerimden çok etkilendiğini ve oturduğu yerden ayağa kalktığını  söyledi.” 

 

“KIZIM STRESTEN 48 SAAT KUSTU”

 

Metan’ın, “Türk milletinin büyük bir iş başardığını” söylemesi üzerine de Fırat, tüylerinin diken diken olduğunu kaydetti. Fırat, “Yutkunamıyorduk. Bu millet demokrasisine sahip çıktı. Gece boyunca insanlar google’a en çok ‘tank nasıl kullanılır’ sorusunu yöneltmişler. Her şeyi, çocuklarımız ve geleceğimiz için yaptık. Çocuğumuzun başka bir ortamda yaşamasını istemem. Eğer ihtilal gerçekleşseydi hayatı belki bambaşka olacaktı. O gece yaşadıklarımı unutamam. Korktum. ‘Ya ben buradan çıkamazsam, “ yanlışlıkla bomba kızımın da olduğu evimize düşerse, diye endişelendim. Kızım stresten 48 saat kustu. Bize bunu niçin yaşattılar? diye konuştu. 

 

Bu sırada araya giren Adem Metan, Türk milletinin gerçekten çok büyük olduğunu vurgulayarak, ‘vatan ve demokrasi nöbetlerinde rastladığı manzaraları anlattı. Vatan Caddesi’nde çadır kuran bir aileyi gördüğünü de anlatan Metan, uykuya dalmış 6 aylık bebeğin Türk bayrağına sarılı halini unutamadığını söyledi. 

 

“KATAR EMİRİ: SEN ERKEKTEN DAHA ERKEK BİR KADINSIN”

 

Metan’ın sorusu üzerine sosyal medyada yaşadıklarını da paylaşan Fırat, ilginç bilgiler verdi. 16 Temmuz sabahı saat 11.00 sıraları twitter’a girdiğinde takipçi sayısının arttığını gördüğünü anlatan Fırat, “Arapça yazılarla karşılaştım. Sinirlerimiz çok bozuktu. Kelimeleri çevirdiğimde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan teşekkür ve tebrik mesajları olduğunu gördüm. Filistin’den gözümü dolduran bir mesaj geldi. Katar Emirlerinden birisi de telefonda bana, ‘Sana şükranlarımı sunuyorum. Sen pek çok erkekten fazla erkek bir kadınsın.’ dedi.” şeklinde konuşu. 

 

Metan da, sohbete katkıda bulunarak, “Başbakan Binali Yıldırım’ın da anlattığı gibi kamyonetin direksiyonunda bir çarşaflı kadın, yanında bir başka kadın ve arka tarafta onlarca insan vardı. Çok ilginç bir manzaraydı.  Sizin televizyon yayınını izler izlemez sokağa fırlamışlar. İnanılmazdı.” dedi. 

 

“BU MİLLET ÖZEL BİR MİLLET”

 

Sosyal medya aracılığıyla Metan’ın yönlendirdiği soruları da cevaplayan Fırat, Türk milletinin özelbir millet olduğunu bir kez daha ispat ettiğini kaydetti. Herkesin demokrasiye sahip çıktığını anlatan Fırat, “Allah bir daha yaşatmasın. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Yaralılarımız inşallah sağlığına kavuşur. Enerji Bakanımız Berat Albayrak ile da dün yayın yaptık. Hepimiz daha farklı hareket etmeyi öğrendik. Bu millet özel bir millettir. Bu ülkeye topraklarına, yönetimine, demokrasisine sahip çıktı.” diye konuştu.   

 

Metan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki düşüncenizi öğrenebilir miyiz?” diye sorunca Fırat, onun Türk siyasi tarihinin en büyük siyasetçilerinden birisi olduğunu söyledi. Halk tarafından çok sevildiğini vurgulayan Fırat, ancak sevmeyenlerin de olduğunu anlattı. Fırat, “Ancak o gece seven veya sevmeyen herkes Cumhurbaşkanı’nı hissetti. Herkes devleti, milleti ve Cumhurbaşkanı için sokağa döküldü. Bu çok önemli bir şeydir. “ 

 

“BABAM, ‘AYAKLARIN ÜZERİNDE DURMASINI BİLMELİSİN’ DEDİ”

 

Adem Metan, “Çocukluğunda gazetecilik hayalin var mıydı?” diye sorunca da Fırat, babasıyla bir hatırasını paylaştı. Çocukken şarkı söylemeyi sevdiğini anlatan Fırat, şunları söyledi: “Babam vefat etmeden önce ben lisede okurken, ‘kızım yakında özel televizyon kanalları olacak. Güzel iş alanları da açılacak. Bence Radyo ve Televizyon bölümlerini yaz.’ dedi. Bana, bir kadın olarak muhakkak ayaklarımın üzerinde durmamı söyledi. Herhalde yerine getirebildim.” şeklinde konuştu. 

 

“FIRAT GÖZYAŞINI TUTAMADI”

 

Darbe teşebbüsü sırasında yaşananların çok farklı duygular yaşattığını anlatan Fırat, çok ilginç saatlere tanıklık ettiklerini belirtti. Yayın sırasında sesi titreyen, duygulanan ve gözyaşı döken Fırat, sözlerini şöyle tamamladı: “Bazen çok acayip şeyler yaşıyoruz. Sanki bedenin ruhun önden gidiyor. Biri birine yetişemiyor. Sekiz dokuz gündür bu duyguları yaşıyorum. İnşallah çocuklarımız güçlü demokraside yaşar.Temiz bir hava ve çevreyi konuşurlar. Çünkü çocuklarımız ve biz bunu hak ediyoruz. Gidebileceğimiz başka bir yer yok. Hem niçin gidelim?Burası bizim memleketimiz değil mi?”