0530 708 54 54
0530 708 54 54
10 Haziran 2019 Pazartesi 08:00:00 - Güncelleme:10 Haziran 2019 Pazartesi 08:00:00

Elektrikli araçlara geçiş için yapısal iyileştirmeler yapılmalı

Dünyanın en büyük otomotiv üreticileri arasında yer alan Türkiye, son dönemde tüm ülkelerde sayısı hızla artan elektrikli araçlara geçiş için adımlarını hızlandırdı. OSD Başkanı Haydar Yenigün, bu geçişi sadece ana sanayinin değil, tüm değer zincirinin bir bütün olarak gerçekleştirmesi gerektiğini vurgulayarak, Rekabetçiliğimizin korunması için yapısal konular çözülmeli ve tüm paydaşlar, değişim sürecinde ortak hareket etmeli dedi.

SEVDİ ÇAVUŞOĞLU

Türkiye Otomotiv Sanayii'ne yön veren ve sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) üyeleri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmekte olan elektrikli araç pazarı için gerekli teknoloji yatırımlarını sürdürüyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün, bu geçişte sadece ana sanayinin değil, değer zincirinin tüm halkalarının bir bütün olarak hareket etmesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek, bu alanda rekabetçiliğin korunması için yapısal konuların çözülmesi ve tüm paydaşların değişim sürecinde ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. 

YATIRIMCI TEŞVİK EDİLMELİ

OSD olarak bu süreçte alınması gereken önlemleri kamu yönetimiyle sürekli paylaştıklarını belirten Yenigün, bunları şöyle sıraladı: “Yerli üretim rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesi, üretim rekabetçiliğinin artışı için yüksek katma değerli ve teknolojili ürünlerin üretiminin geliştirilmesi, veri ekonomisi mevzuatının ve test altyapısının oluşturulması, yeni yatırımların ülkemize çekilmesi için yatırım teşvik mevzularında iyileştirme yapılması ve yatırımlara ilişkin vergi indirimlerinin daha makul süreler içinde kullanılabilmesi, şarj şebekesi ve elektrik fiyatlandırması konusunda ulusal yaklaşım oluşturulması.”

HİBRİTE BÜYÜK İLGİ VAR

Satın alma gücü, şehirlerin şarj altyapısı, elektrik/akaryakıt fiyatlandırma politikası ve vergilendirme sistemi gibi konuların iç pazarın elektrikli araçlara geçiş sürecini belirleyen önemli etkenler olduğuna dikkati çeken Yenigün, “Elektrikli araçlara geçişte ara adım olarak gördüğümüz hibrit araçların son iki yılda pazardaki gelişimini memnuniyetle gözlemliyoruz. Tüketicinin hibrit araçlara gösterdiği ilgi elektrikli araçlara geçiş için bize olumlu sinyaller veriyor. Ancak şunu göz ardı etmemeliyiz. Elektrikli araçların maliyet yapısının içten yanmalı araçlarla eşit seviyeye gelmesinin zaman alacağı aşikar. Araştırmalara göre elektrikli araç maliyetlerinin içten yanmalı araç maliyetleri seviyelerine ulaşması 2027-2030 yılları olarak öngörülüyor” dedi.

ÇEVREYE DUYARLI OLUNMALI

Elektrikli araçlara geçişte en önemli etkenlerden biri olan çevre konusuna da değinen Yenigün, bir aracın ömrü boyunca gerçekleşen emisyon salınımının daha doğru bir şekilde ölçülebilmesi için elektriğin üretim sürecindeki emisyon salınımlarını da dikkate alacak şekilde yakıt çıkarma, üretme ve nakliyesini de göz önünde bulunduran “Kuyudan Tekerleğe” (Well-to-Wheel) yaklaşımına bakılmasının daha doğru bir yaklaşım olduğunu vurguladı. 

ATIK YÖNETİMİNE DİKKAT

Sadece aracın kullanım sürecindeki çevreye etkisine bakıldığında; elektrikli araçların daha az kirletici etkiye sahip olduğunu belirten Yenigün, “Ancak elektrik üretiminin fosil yakıtlarla gerçekleştirilmesi durumunda, araç kullanımında yaratılan pozitif katkı azalıyor. Öte yandan, ömrünü tamamlayan bataryaların atık yönetimi de elektrikli araçların çevre üzerinde yaratacağı ekstra bir yük. Elektrikli otomobillerin çevreye etkisini beklenildiği şekilde olumlu seviyede tutabilmek için, elektrik üretiminin ve batarya atık yönetiminin çevre bilinci çerçevesinde sürdürülmesi kritik öneme sahip” diye konuştu. 

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX