0530 708 54 54
0530 708 54 54
04 Haziran 2020 Perşembe 11:27:00 - Güncelleme:04 Haziran 2020 Perşembe 11:27:00

Salgının gidişatı: Ağrı Dağı gibi değil de Erciyes gibi olursa sorun yok

Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Eğer salgının gidişatı Ağrı dağı gibi sert bir şekilde yükselip, yine sert bir şekilde inişe geçiyorsa ters giden bir şeyler var demektir.Ama Erciyes gibiyse, yani zirveden aşağı doğru iniş daha yatay bir çizgiye sahipse o zaman korkulacak bir şey yok demektir." dedi.

Dün itibarıyla İran'da yeni tip koronavirüs yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 70 artarak 8 bin 12'ye, vaka sayısı ise 3 bin 134 artarak 160 bin 696'ya yükselmişti.

Oysa, aynı ülkede vaka sayıları geçtiğimiz haftalarda 802'ye kadar inmiş ve kapsamlı normalleşme adımları atılmıştı.

İran örneğini, “Sıcaklarla birlikte virüs etkisini yitirecek” tezinin en güçlü anti tezlerinden biri olduğu için burada zikrettik.

Mevsim şartları itibarıyla Türkiye’ye göre yaza daha erken giren bir ülke İran.

Ancak yukarıda aktardığımız rakamlar, korona salgınıyla ilgili iyimserliği korusak bile temkinli şekilde hareket etmemiz gerektiğini söylüyor.

Bu türden virüs ve salgın hastalıklarla ilgili Türkiye’nin en donanımlı ve tecrübeli isimlerinden biri Hacettepe Üniversitesi’nden Mehmet Ceyhan.

Mart ayından itibaren bir, olmadı iki haftada bir, bir araya geldiğimiz Ceyhan Hoca’nın salgının gidişatı ve yaz aylarına dair önemli değerlendirmeleri var.

Bu bilgi ve uyarılara kulak vermek ve dikkatlice hayata geçirmekte saymakla bitmeyecek faydalar bulunuyor.

“GİDİŞATTA SORUN YOK ESAS VAKA SAYISINDA ANİ DÜŞÜŞ OLURSA KORKMAK LAZIM”

Mehmet Ceyhan Hoca’nın geçen Cuma günü Ülke tv’de yaptığımız Akşam Baskısı programında söylediklerinden yola çıkarsak, evvel emirde hocanın şu değerlendirmesini aktarmamızda fayda var:

Her akşam açıklanan günlük verilerde, (vaka/test sayıları, hayatını kaybedenler, yoğun bakımda tutulalar vs.) endişe duymayı gerektirecek bir durum söz konusu değil.

Pandemilerin öngörülen seyrine ters bir durum yok.

Prof. Mehmet Ceyhan, genel ön kabulün aksine, vaka sayıları hızlı bir şekilde düşerse asıl o zaman endişe duyulması gerektiğini söylüyor.

“Öyle bir durumda “Demek ki, yakalanamayan bir şeyler var” diye düşünülüp endişelenilmesi gerekir” diyor.

Örnek olarak da Ağrı dağı ile Erciyes dağı benzetmesi yapıyor.

Eğer salgının gidişatı Ağrı dağı gibi sert bir şekilde yükselip, yine sert bir şekilde inişe geçiyorsa ters giden bir şeyler var demektir.

Ama Erciyes gibiyse, yani zirveden aşağı doğru iniş daha yatay bir çizgiye sahipse o zaman korkulacak bir şey yok demektir.

Türkiye’de şu ana kadar gidişat Erciyes dağına benziyor.

“VİRÜS SICAKLA TEMAS ETMEDİĞİ İÇİN YAZ AYLARI İÇİN RİSK DEVAM EDİYOR”

Mart ayında salgın dünyaya hızla yayılmaya başlanınca, bilim adamları Mayıs sonu Haziran başı gibi, havaların ısınmasıyla korona virüsünün etkisini yitireceği tezini öne sürüyorlardı.

Virüsün o dönemki gücünü yitirdiği yönündeki tez, bir görüş olarak geçerliliğini korusa da, henüz ispat edilmiş bir veri söz konusu değil.

Evet, korona ailesi bir ‘kış virüsü’, evet ultraviyole ile karşılaşınca bu virüs hemen gücünü yitiriyor.

Ancak sorun şu ki, çoğunlukla ağızdan çıkan damlacıklarla yayılan virüs, ultraviyole ile karşılaşacak kadar zaman geçmeden diğer insanlara ulaşıyor.

Yani, havalar sıcak olsa bile, virüs sıcakla temas kurmadan saliseler içerisinde bulaşmış oluyor.

Yani, sıcaklara fazla güvenmemek gerekiyor.

Mehmet Ceyhan hoca, bugüne kadar dünya tarihinde iki yıldan daha uzun süren bir virüs pandemisi olmadığını söyleyerek bir iyi haber veriyor.

Bununla birlikte bu yaz değil, önümüzdeki yaz bu virüsün etkisini yitireceği yönünde bir tahminde bulunuyor.

“SALGININ KONTROLÜ YAŞLI NÜFUSU KORUYARAK VE VİRÜSÜ BASKILAMA İLE MÜMKÜN OLDU”

Bütün bunlardan söz ederken, salgının dünya genelinde ve Türkiye’de gerileme içerisinde olmasının da bir izahının olması gerekiyor tabi.

Türkiye’de Nisan ortasından itibaren günlük veriler belli periyotlar içerisinde düşüş gösterdi.

Mehmet Ceyhan hocaya göre bu başarının temelinde alınan tedbirlerin sonuçları var.

Kendisi özellikle 65 yaş üstü insanlara getirilen sokağa çıkma yasağına çok değer veriyor.

Bu kararın ölüm oranlarının düşük olmasına büyük katkı sağladığını söylüyor.

Mart sonu itibarıyla Türkiye’de vaka sayısı yukarı yönlü hızlı bir şekilde yükselirken, “Eyvah, İtalya gibi, İspanya gibi mi olacağız” diye kaygılanmıştık.

Çok şükür, öyle olmadı.

Aksine, korona mücadelesinde dünyaya örnek olacak bir Türkiye modeli ortaya çıktı.

Ancak, maç devam ediyor.

Mart sonu gibi İspanya gibi, İtalya gibi olur muyuz sorusunu bugünlerde İran için sormak yanlış olmaz.

Her şey iyi giderken günlük vaka sayısının bir anda 4 kat arttığını düşünün.

Endişelenmez misiniz?

İnsanlarla araya 1,5 metreden az olmamak kaydıyla mesafe koymak, maskesiz evden çıkmamak ve temizlik kurallarına riayet etmek.

Unutmayalım, bu üç kurala uyulursa sorun yok.

Etiketler : korona sıcaklar koronavirüs salgın hastalık
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX