Amasya'nın Osmanlı mirası gün yüzüne çıkıyor...
Yayın Tarihi: 13 Aralık 2024 Cuma 17:19:00
Güncelleme Tarihi: 13 Aralık 2024 Cuma 17:19:00
Amasya Üniversitesi, 1624-1880 yılları arasına ait 97 cilt şer'iyye sicilini Osmanlıca'dan günümüz Türkçesine çevirerek, şehrin tarihi ve kültürel mirasını keşfe çıkıyor. Proje, Amasya'nın turizm potansiyelini artırırken, tarihi belgelerle bölgenin bilinmeyen geçmişine ışık tutuyor.
AA
Osmanlı döneminde kadıların tuttuğu kayıtlarının yazıldığı defterler olan şer'iyye sicillerinde dava kayıtları, noterlik işlemleri ve başkentten gönderilen fermanlar yer alıyor.
Milli Kütüphaneden örnekleri temin edilen Amasya ile ilgili 1624-1880 yıllarına ait 97 cilt şer'iyye sicili, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi'nin koordinatörlüğünde oluşturulan 20 akademisyen, 10 arşiv uzmanı ile yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan 40 kişilik ekip tarafından Osmanlıca'dan günümüz Türkçesine çevriliyor.
Yaklaşık bir yılda tamamlanması planlanan çeviri, daha sonra kitap olarak yayımlanacak.
Kentin tarihine ışık tutacak önemli bilgiler ise çeşitli dillerde şehrin tarihi ve kültürel mekanlarında sergilenecek.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, AA muhabirine, proje ile Amasya'nın zengin tarihi mirasını gün yüzüne çıkararak bölgedeki turizm potansiyelini artırmak istediklerini söyledi.
Kadı sicilleri, kadı divanı, mahkeme kayıtları veya sicillat-ı şer'iyye denilen defterlerin çeşitli türden belgeleri içerdiğini aktaran Turabi, "Yükseköğretim Kurulu Başkanı'mız Prof. Dr. Erol Özvar hocanın işaretiyle başlattığımız projede, 97 Amasya Şer'iyye Sicili tespit ettik. Şehir tarihçiliğinin en önemli kaynaklarından olan siciller evlenme, boşanma, miras, alacak verecek, nüfus kayıtları gibi hukuki belgeleri ihtiva eden kayıtlardır." dedi.
Bu belgelerin şehir tarihçiliğine katkı sağlamasının yanı sıra bir şehrin güncel olarak turizm ve sosyal anlamda bilinmeyen tarihine ışık tutacak çok önemli belgeler olduğuna işaret eden Turabi, "Amasya Üniversitesi olarak şehrimizin hem tarihini hem de bilinmeyen aile bağlarını, mahallelerini, yaşanmış hadiseleri aydınlatmak için bu kayıtları okuyarak şehrin turizmine ve sosyal değerlerine ışık tutmaya gayret ediyoruz." ifadesini kullandı.
"DEFTERLERİN ŞEHİR TARİHİNE KATKI SAĞLAYABİLMESİ AÇISINDAN OKUNMASI GEREKİYOR"
Amasya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Keçeci Kurt ise kültürel mirasın korunması ve turizme entegrasyonu konusunda yapılan çalışmanın son derece önemli olduğunu vurguladı.
Projenin yaklaşık bir yıl önce başladığını anlatan Kurt, şunları kaydetti:
"Bu defterler, çeşitli yazı türleriyle kaleme alınmış. Rika, divani, talik gibi yazı türlerinden oluşan bu defterlerin şehir tarihine katkı sağlayabilmesi açısından okunması gerekiyor. Şer'iyye sicilleri, bölgeye tayin edilen kadılar veya yardımcıları tarafından tutulan defterlerdir. Kadıların hem belediye başkanı hem mahkeme reisi hem savcı, noter ve buna benzer pek çok görev alanları var. Siciller içerisinde bir boşanma kaydı, bir kadının şikayeti, bir cinayet vakası var. Bir kadının diğer kadına zehirli börek yedirmek suretiyle katletmeye çalıştığı örneği var. Bir hekimin, hastanın daha sonra zarar görebileceği endişesiyle ameliyat öncesinde, 'Bunun bütün yükümlülüklerini kabul ediyorum' şeklinde bir belgeyi kadı huzurunda imzaladığını görebiliyoruz."