Ali Koç'tan yaylım ateşi

Ali Koç’un açıklamaları;

“Kapsamlı bir toplantı yapacaktık ama dün oyun oynanırken kurallar değişti. TFF bir açıklama yaptı. Toplantıyı yapmama kararı aldık ama basından ilgi olduğu için buraya geldik.

6-7 dakika video izleyeceğiz. Sezon başından beri yaşadıklarımız var. Kullanmadığımız çok fazla pozisyon var. %100 olduğuna inandıklarımızı sizlerle paylaşacağız. Sonra Fenerbahçe'nin neden mağdur edildiğini, TFF ve hakem görüşlerimizi belirteceğiz.

"BİZE GÖRE YORUMA AÇIK OLMAYAN POZİSYONLAR"

Hepinizin bildiği pozisyonlar bunlar ama bütünüyle baktığınızda başka bir resim çıkıyor ortaya. 4. hafta Alanyaspor maçıyla başladı, sizinle paylaştığımız pozisyonlar bize göre yoruma açık olmayan pozisyonlar. 2 kusurlu gol yedik, kural hatası için başvurduk.

Bizi üzen bunun ele alınma şekliydi. Başvuru yapılmadan kural hatası yoktur açıklaması yapıldı. Az kalsın WhatsApp üstünden karar alınacaktı. IFAB kararı okunmadı. Antalyaspor maçında pek çok maçta verilen, bize gelince verilmeyen Jailson'la aynı şekilde olan bir el var.

"KAYSERİSPOR MAÇINDA 3 PENALTIMIZ VERİLMEDİ"

Kayserispor maçında 3 penaltımız verilmedi. Tüm Türkiye'nin tartıştığı bir maç olmasına rağmen ertesi hafta maç aldı Arda Kardeşler. Yeni Malatyaspor maçında kaçırdığımız penaltının tekrar edilmesi gerekirdi, 1 hafta sonra biz yapınca tekrar edildi ama bu doğru karardı.

Bunun yapılması gerekiyordu, doğru karardı. 4 dakika 17 saniye Göztepe maçında bizim golümüz hakkında istişare edildi. Ne edildi bilmiyorum. Aut atışına korner verildi, döndü gol oldu. Bir derbi deplasmanında yanlış bir taç kararı verilmiş gol olunca ortalık yangın yeriydi.

"LEHİMİZE OLSA NE FENERASYON KALMIŞTI, NE ZORLU TOPLANTISI..."

Trabzonspor maçında Max Kruse'nin hiçbir temasının olmamasına rağmen golümüzün verilmemesini de gördünüz. Bizim lehimize olsa ne Fenerasyon kalmıştı, ne Zorlu toplantısı, ne bir şey...

"ANKARAGÜCÜ'NÜN İLK GOLÜNÜN İPTAL EDİLMESİ GEREKİYORDU"

Bu haksızlıklara her hafta yeni bir olay eklenmekte. Son olarak Ankaragücü maçında, o maçta iyi oynamadık, takımı oturmamışken bizi yendikleri için tebrik ederim ancak gol öncesinde VAR'a gidip golün iptal edilmesi gerekiyordu.

"LEHİMİZE NE HATA YAPILDI DİYE BAKTIK..."

Bizim lehimize ne yapıldı diye baktık. Ankaragücü maçında 2-1 kazandığımız maçta, Zanka'nın attığı golde aut yerine korner verildi. Kendi öz eleştirimizi de yapıyoruz.

Burada 14-15 puandan bahsediyoruz. Bunun sadece yarısını saysanız, tablonun ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Tabii bunlar saha içinde yaşananlar, bunun bir de saha dışında yaşananları var.

"SEZON İLERLEDİKÇE DAHA DA ARTACAK, GÖRECEKSİNİZ"

TFF, aldığı kararlarla sadece bizi zayıflatmakla kalmamış, tüm yarışın tamamını kökünden etkilemiştir. Sezon ilerledikçe etki daha da artacak, göreceksiniz.

"KAZANDIĞIMIZ 11 MAÇIN 9'UNDA HAKEMLER BİR SONRAKİ HAFTA MAÇ ALAMADI"

Teknolojik nimet iyi niyetle kullanılmadığı zaman bu nimet iyi bir sonuç vermiyor. Kazandığımız 11 maçın 9'unda hakemler bir sonraki hafta maç alamamışlar. Bu dünyayı bilenler bilir, hakemler ne ister, her hafta maç yönetmek isterler.

Her hafta maç yönetmek, maddi anlamda da ciddi önem kazanmıştır. Hakemlere verilebilecek en ciddi mesaj, kulağına bir şey fısıldamanın dışında her hafta açıklanan hakem atamalarıdır. Bu bir nevi ödül ve ceza sistemidir.

Hakemler atamalara bakarlar, mesajı alırlar. O hakemlere bir hafta sonra maç verilirse hakemler o mesajı çok iyi alırlar birlikte. Kayserispor maçında müthiş kötü bir yönetim sergileyen ekip, Göztepe-Malatyaspor maçına atandı. Bundan daha net bir mesaj veremezsiniz.

"HAKEMLER BU CESARETİ NEREDEN BULUYORLAR?"

Hakemlerin, söz konusu Fenerbahçe olunca takındığı cüretkar tavırları nasıl yorumlayacağımızı, bunların etkilerini nasıl ölçebileceğimizi size bırakıyorum.

Hakemler bu cesareti nereden buluyorlar? Kör göze parmak, cüretkar kararları bile bile alırlarken kime güveniyorlar? Kariyerlerini riske atabilecek kasıtlı kararlarda kime güveniyorlar?

"EMRE BELÖZOĞLU'NA CEZA VEREBİLMEK İÇİN..."

Kayserispor maçı, taç çizgisinin dışında rakip futbolcuyla bir diyalog çıkıyor. Bu diyalogtan Emre'ye ceza verdirebilmek için şöyle dedi böyle dedi haberler çıkartılıyor. Mevzuata göre ceza verilemezken ek rapor isteniyor. Sorduk, rapor güçlü olsun diye deniyor.

“BANKALAR BİRLİĞİ’YLE OLAN ANLAŞMAYI İMZALAMADIK DEĞİL İMZALAYAMADIK”

Muriqi'nin PFDK'ya sevki malumunuzdur, meydan okumadır. Zorlamayla yapılmış bir hamledir. Harcama limitleri konusunda çok uğraştık, çok çabaladık. Bankalar Birliği ile olan anlaşmayı imzalamadık değil, imzalayamadık.

“TRANSFER YAPMAMIZIN ÖNÜ KESİLDİ”

Biz kendi imkanlarımızla başka bir yoldan gitmeye çalıştık. Standardı olmayan kararlarla çok ihtiyacımız olan transferleri yapmamızın önü kesildi. UEFA'yla yapılan mutabakat sonrasında yapılan yerel FFP dediğimiz konu 2+2 değil.

Transferin son 2 gününe kadar eksi harcama limitinde tutulduk. Bırakın Simon Falette'e lisans çıkartmayı, sol bek hamlemiz olacaktı, Sadık Çiftpınar kardeşime teşekkür ediyorum, maaşından fedakarlık yaptı ve Falette'e öyle lisans çıkartabildik.

Koskoca Süper Lig'de pek çok takım transfer yaptı. Birçok takımın finansal durumu ortadayken yapamayacak, yapması sakıncalı olan takım Fenerbahçe oldu.

“HAKEM HATALARI GÖZ ARDI EDEBİLECEĞİMİZ SEVİYEYİ GEÇMİŞTİR”

TFF'nin kurallarının hepsini özetlersek, Fenerbahçe'nin golünü nasıl iptal ederiz, atamalarla nasıl mesaj veririz diye bir kararla karşı karşıyayız. Bugün geldiğimiz noktada bilhassa son haftada yaşananlarla biz bunları nasıl yorumlamalıyız?

Bunları tek tek ele aldığınızda bunları neden bu kadar dert ediyorsunuz diyebilirsiniz, basit hakem hatası. Bunları diyecekler şimdi bizim beyaz dediğimize siyah diyenler... Resmin geneline baktığımızda bunlar futbolun olağan akışıyla açıklanamaz.

Sahadaki hakemlerin standart uygulamaları göz ardı edebileceğimiz seviyeyi geçmiştir. Sıkıntı yaşayan da sadece biz değiliz. Göreceksiniz, futbol içi ve dışı unsurlarda pek çok kulüp bizim olduğumuz noktaya gelecek. Gelmeye de başladı.

“BAKALIM BU HAFTA MENÜDE NE VAR? İNŞALLAH BİR ŞEY YOKTUR”

Fenerbahçe olarak bu gidişatın düzelmesini beklerken her hafta başka bir olayla karşılaşıyoruz. Bakalım bu hafta menüde ne var... İnşallah bir şey yoktur...

Açıkça söylemek gerekirse Türk futbolu, içinde bulunduğumuz sezonda görülmemiş bir futbol mühendisliğiyle karşı karşıyadır. Saha içinden saha dışına, hakem atamasından çeşitli kurulların kararlarına, VAR odasından haberlerin medyaya işlenmesine kadar. Organize çalışma var.

“SEZONUN GERİ KALAN FİKSTÜRÜ NİYE BELLİ DEĞİL?”

2. yarı başladı, 5 hafta geçti ve sezonun geri kalan fikstürü belli değil. Bunu inceleyin, niye belli değil?

VAR teknolojisine ve yatırımlara rağmen, milyonlarca taraftar ve kameraların önünde pervasızca yapılan bir organizasyondan bahsediyorum. Kulübümüzün maruz kaldığı muameleleri kastetmiyoruz.

“ADİL BİR REKABET ORTAMI VAR DİYEBİLİR MİYİZ?”

Türk futbolunda adil bir rekabet ortamı var diyebilir miyiz? Dün de bugün de. Bu eksiklik herkesin en büyük eksikliği durumuna gelmelidir. Masa başı olaylara çok fazla vakit harcıyoruz ama yapısal sorunlara bu kadar vakit harcamıyoruz.

“HAZİRAN 2019’DA SEÇİM YAPILDI, ÇOK ÜMİTLİYDİK”

Haziran 2019'da seçim yapıldı, biz çok ümitliydik. Türk futbolunun yapısal sorunlarını gidermek ve sürdürülebilir rekabetçi hale getirmek adına, özellikle de hasret kaldığımız adil rekabet ortamı için umutluyduk. 8 aylık sürede yaşadıklarımız ve öğrendiklerimizden sonra ne kadar naif beklentiler içinde olduğumuzu kabullenmek zorunda kaldık.

FUTBOL CAMİASINA ÇAĞRI

Ben buradan tüm kulüplerimize ve futbol camiasına seslenmek istiyorum, futbolda adil rekabetin sağlanması gerekiyor. Bizler rakibiz ama aynı zamanda paydaşız. Ortak sorun ve çıkarlarımız var, ortak karar almalıyız. Omuz omuza göğüsleyebiliriz.

Hep birlikte bu gidişata dur diyelim. Biz etik davranış ve adalet istiyoruz, başka bir talebimiz yok. Umarım ilgili merciler de bunu böyle alırlar.

Uzun zamandır gerek kulübümüze, gerek de şahsıma sürekli ve sistematik bir algı çalışması var. Daha doğru bir ifadeyle kara propaganda yapılıyor. Uzun zamandır belli seviyede yürütülen bu algı operasyonları bu sezon doruğa çıktı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra bilhassa başka bir noktaya geldi. Geçen gün divan kurulunda 24 demiştim, bugün 32 olmuş. Kulübümüz ve ben trendtopic yapılmışız sosyal medyada. Bu sosyal medyanın olağan akışına aykırı bir durum.