0530 708 54 54
0530 708 54 54
18 Ocak 2020 Cumartesi 08:00:00 - Güncelleme:18 Ocak 2020 Cumartesi 12:10:00

Yüzük ve saat sıkıyorsa dikkat!

Lenfödem, ilk olarak yüzük, saat ve bilezik gibi takıların sıkmasıyla kendini belli ediyor. İlerleyen zamanda kolda ağrı başlıyor.  

Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türleri arasında ilk sırada yer almakta ve görülme oranı gittikçe artmaktadır. Meme kanserinde koltukaltı lenf bezlerinin tümör tarafından basıya uğraması, cerrahi tedavi sırasında ilgili lenf bezlerinin alınması ya da tümörün tedavisi sırasında uygulanan radyoterapi nedeniyle lenfatik akışın bozulması el-ön kol ve kolda lenfödeme yol açmaktadır. Meme kanseri ameliyatları sırasında cerrah tarafından koltukaltı ve çevresinden  lenf düğümlerinin alınmasıyla oluşan lenf yolu  harabiyeti  kollarda kronik lenfödeme neden olmaktadır. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cafer Abbasoğlu, koltuk altlarında genelde hastadan hastaya değişen 22 ila 30 arasında lenf düğümü bulunduğunu ve yapılan cerrahi sırasında bazı hastalarda  bunların 20'den fazlasının alındığını belirtti. Op. Dr. Cafer Abbasoğlu, “Ameliyat sonrasında ise lenf akışında sorun yaşanmakta, lenf sıvısı yukarıya doğru akıtılamadığından kol boyunca, el bileğinde veya parmaklarda kalarak ağrısız şişlikler oluşturmaktadır” dedi. 

CİLT KALINLAŞIR, DERİ RENGİ DEĞİŞİR

Op. Dr. Cafer Abbasoğlu “Ameliyat sonrası birçok hasta henüz lenfödem belirtileri ortaya çıkmadan yüzük veya bileziklerinin  sıkmasıyla şişliklerin  farkına varmaktadır. Hasta eğer tedavi sürecini uzatırsa bu şişlik artarak  el ve kol hareketlerini kısıtlamakta bazen kalem bile tutamamaktadır. İleri safhalarda lenf yollarının ve lenf akışının göğüsteki ana damara boşalması engellendiği için koldan sarı bir suyun geldiği görülmektedir. Gün geçtikçe cilt altı kalınlaşır, deri ise renk değiştirerek fil sırtı görünümü almakta  dolayısıyla kolda lenf ödem gelişmektedir” diye konuştu. 

LAZERLE TEDAVİSİ MÜMKÜN

Ameliyat sonrası  oluşan şişkinliği azaltmak için bazı girişimler mevcuttur. Klasik  fizik tedavi , manuel lenfatik drenaj veya havalı pompa tedavisi, kompresyonlu kol çorapları  ile tedavi uygulanmaktadır. Son yıllarda bu tedavilere en iyi ek tedavi olarak düşük enerjili lazer tedavisi (LLLT) ilave edilmiştir. Bu tip lenf ödemlerin tedavisi kısıtlı  olduğu için düşük doz lazer tedavisi yeni bir yaklaşım olarak düşünülmektedir. Düşük doz lazer tedavisi meme ameliyatı sonrası  oluşan lenf ödemin derecesine göre değişik renk ve dalga boyundaki ışınlardan seçilerek lenfödem olmayan kola uygulanır. Açılan damar yolundan küçük bir katater yardımıyla kanda oksijenlenmeyi oluşturacak ışınlama verilir. Değişik dalga boylarındaki ışınları emen kan hastalıklı bölgelerdeki lenf yolları ve düğümlerini genişleterek, yeni lenf yolları oluşturarak lenf drenajını başlatmaktadır.  

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX