AK Parti’nin 2023 için aciliyeti!

Seçim bitti, şimdi sırada ‘’Neden, nasıl, niçin, nerede, kim’’ sorularına cevap arama süreci başladı. İşin tuhaf tarafı da seçim öncesi, ‘’Bu, şu, şurada, şununla olmalı’’ diyenlerle, dedikleri olmayıp da alınan netice sonrası, ‘’Neden, nasıl, niçin, nerede, kim’’ sorularına cevap arayanlar aynı kişiler! 

Şimdiden diyorum ki, bu yolun sonu semiz bir günah keçisi bulmaya tüm olumsuzlukları da bu günah keçisi ya da günah keçilerine yüklemeye varacaktır! 

Devamında da bir bakılacak ki, ortada keçi de kalmamış! 

Bir an önce bu hal terk edilmezse, günahsız keçi de kalmayınca iş daha vahim bir sürece girecektir! 

Dün, ‘’Bu, şu, şurada, şununla olmalı’’ diyenleri gelin günah keçisi yapalım da demiyorum! 

Yazılı, görsel ve sosyal medyaya baktığınızda her seçim sonrası ilk etapta, ya parti teşkilatında ya da kabinede günah keçisi aranıp, bulunan en sıska keçiler kurban edilerek işe başlanıyor! Her defasında da bu yolun hiç de neticeyi değiştirmediği görüldükçe, aklı  başa toplayıp başka bir yol da aranmıyor! 

Oysa, bu yalan dünyanın kendisi de dahil tüm varlıklarının -makam, mevki, nimetler...- yoracağını, azalacağını, hatta bir sonu olduğunu unutuyoruz! 

Azalmayan, yorulmayan, bitmeyenin, kısaca baki olan sadece Allah’tır gerçeğine inanmış, iman etmiş insanlar olarak, inandığımız ve iman ettiğimiz gibi yaşamadığımız için, yaşadığımız gibi inanmaya ona göre de tahlil yapmaya, tabiri caizse inandığımız minareye kılıf aramaya çalışıyoruz! 

Yüz kere denedik! 

Bu minare bu çuvala sığmıyor, sığmayacak! 

Yoksa, özellikle AK Parti teşkilatında görev alanların, bakanlık makamında olanların hemen hemen hepsi - Her devirde ve her partide olmuş ve olacak, üç beş istisna isim hariç-  AK Parti davasına gönül vermiş samimi insanlardır! 

Evet, yalan dünyanın tabiatı gereği yorgunluk, tükenme olsa da, akla ve bilime göre değerlendirme sonucunda, ana sebep, ‘’azalma’’ gibi görünüyor! 

1994’te İstanbul’da başlayan Recep Tayyip Erdoğan hikayesi arkadan gelen nesillere anlatılamadı! Seçmen nezdinde nesillere aktarım sağlıklı olamadı, bir başka ifadeyle yeni nesillere bu başarı hikayesi anlatılamadı, yeni nesillere, ‘’Yeni Türkiye’’ ye mensubiyeti sağlamlaştırma hususunda gerekenler yapılamadı! 

Bu ancak, Kültür Bakanlığı, büyükşehirlerde kültür daire başkanlıkları, belediye kültür müdürlükleriyle olmalıydı! 

Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı gerekse ilk iktidar döneminde Kültür Bakanlığı alanlarında ehil insanlarla bu yapılmıştı! 

Bu ihmal, Gezi Parkı gibi her acı olayda iliklere kadar hissedilmesine rağmen devam etti! 

Bu ihmal,  milli bağışıklık sistemimizin de zayıflamasına da neden oldu! 

Bunun sonucunda da, seçmenin %60’ını aşan 40 yaş altı yaş gurubunda azınlık durumuna düşüldü! 

Bakınız, İmamoğlu’nun beş yıllık Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine, beş yılda en fazla bu alana önem verildiğini göreceksiniz! 

Burada yaklaşan bir başka tehlikeyi de yazmadan edemeyeceğim! 

Bugün özellikle de dizi film alanında yurtdışı satışlarındaki başarı görülmekte ve bu satışlar genellikle Osmanlı bakiyesi ülkeleri ve medeniyet coğrafyamız olan ülkelere yapılmakta, peki, bu övündüğümüz dizi filmler de hangi Türkiye anlatılmakta? 

Ve bu durumla da kimse ilgilenmemekte! 

Korkarım, bu coğrafyalardaki marka değerimizi kendi elimizle yok edeceğiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘’Van minüt” çıkışı ve BM kürsüsünden, ‘’Dünya 5’ten büyüktür’’ çıkışı zarar görecektir! 

Hülasa, 2023’e kadar kültür alanında, mensubiyet, aidiyet duygusunu arttıracak reformlar yapılmalı, bu alanda acil politikalar hayata geçirilmelidir! 

Bunun için de parti başkanlık divanında, ‘’Medeniyet ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’’ oluşturulup, bu alanda çalışmalara başlanmalıdır! 

Kültür ve Turizm Bakanlığı birbirinden ayrılmalı, Kültür Bakanlığı tahsis edilmeli, bu bakanlığa medeniyet derdi olanlar atanmalıdır! 

Elde olan belediye başkanları ile sadece, ‘’Kültür’’ gündemli bir çalıştay yapılıp, belediyelerde kültür daire başkanlıkları ve kültür müdürlükleri yeniden yapılandırılıp yerel alanda da kültürel hamle başlatılmalıdır! 

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “2023’’ hedefi büyük bir fırsattır! 

Bunlar yapılıp ehil ellere teslim edilirse, 2023’te sıkıntı yaşanmayacak, 2071 hedefi emin ellere emanet edilmiş olacaktır!