Rus elçisi Digiturk'te ne yaptı?

Yaşadığımız coğrafyada ilginç şeyler oluyor. ABD, Rusya, Israil derken her an bir gerginlik haberi duyuyoruz. Rusya elçisi Digiturk'te haberini görünce ne oldu diye merak ettim. Meğer Rusya’nın 2018 Dünya Kupası elçisi Victoria Lopryeva Galatasaray-Akhisar maçı için İstanbul’a gelmiş ve beIN Sport'a özel röportaj vermiş. Dünyanın pek çok yerinde maç izleyen güzel yıldız, "Türkiye'de futbol atmosferi geçekten inanılmaz" demiş. Bu arada beIN Sport'un açık haber kanalı her geçen gün bir yeniliğe imza atıyor. Stüdyo programlarında kamera açılarının fikslenmesi iyi oldu. Lakin maçlarda tepeden görüntü aktaran fantom kamera epeydir yok. Fantom kameradan gelen görüntüleri özledik.

BEŞİKTAŞLI KADINLAR

Türkiye 1.Bayanlar Futbol Ligi’nde üç büyüklerden sadece Beşiktaş var. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman dün güzellik markası Avon ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Bayan futbolu ülkemizde olması gereken yerden geride. Bu açıdan bu branşa destek verenleri kutluyoruz. Fenerbahçe ve Galatasaray da umarız bu branşa yatırım yapar.

ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLI

Dünya futbolunda hafta sonuna damga vuran ve nokta mesajlar içeren 2 olay yaşandı. Başrollerde ise 70’lik İngiliz Roy Hodgson ile 1973’lük Okan Buruk vardı. İngiliz milli takımını çalıştırdığı dönemlerden tutun da, kulüplerin kötü gidişinde yaşına rağmen akla gelen ilk menajerlerden olan tecrübe abidesi efsane Roy Hodgson, 1 ay kadar önce sıkıntılı Crystal Palace’ın başına getirildi. Devlerle oynayacağı zor fikstürle başladı. Chelsea’yi yendi, diğer büyüklere yenildi ama en azından ligde kalma adına umut ateşini yaktı. Geçtiğimiz hafta sonunda skor 2-2 iken Bournemouth önünde son saniyelerde penaltı şansı yakaladılar. Fakat maçtaki ilk penaltılarını gole çeviren Milivojevic yerine son saniyedekini  Benteke kullanmak istemiş ve kaçırmış, maç da 2-2 sona ermişti. Dünyanın pek çok önde gelen gazetesine yansıyan konu ise maç sonu Crystal Palace seyircilerinden birkaçı ile menajer Roy Hodgson arasında “Neden penaltının Benteke’ye kullandırıldığına dair geçen diyalog” idi. Bir o kadar çarpıcı, bir o kadar naif, bir o kadar mütevazilik, bir o kadar centilmenlik barındırıyordu. Futbol sahnesinden uzun yıllar unutulmaz bir örnekti.

Türkiye sınırlarına döndüğümüzde ise çiçeği burnunda ve gelecek vadeden teknik adamlarımızdan Okan Buruk sahnedeydi. G.Saray maçı süresince kenardaki agresif tavrına ve hareketliliğine, sürekli itirazlarına şaşırmadım, çünkü birkaç hafta önce Beşiktaş maçında da aynı tabloyu üzüntüyle izlemiştim. Neredeyse 4. hakemin yanında geçirdi 90 dakikayı ancak bu kez hakem dirayetli çıktı ve hak ettiği şekilde tribüne gönderdi. Bu görüntülerin üzerine cila mı dersiniz, kaymak mı, yoksa tuz biber mi bilinmez ama maç sonu yaptığı açıklamalar hiç yakışmadı, olmadı. Rakip takımın başında hangi teknik adamın olacağına veya o takıma yakışıp yakışmadığına karar vermek, bu konuda ahkamlar kesmek, uygunsuz kelimeler kullanmak… Yola daha yeni çıkmış bir teknik adamın Türk futbol manzarasındaki görüntüsü ve haddi ile 70’lik Hodgson’ın zarafeti. Yüce Atatürk sporcunun zeki, çevik, ahlaklısı derken, spor bitince spor dünyasında kalanlara da ithaf etmiş olmalı. Takdir sizin!

KOCAÖMER    

Yavuz Kocaömer geçen hafta medya mensuplarıyla beraber oldu. Paralimpik sporcuların öyle hikayeleri var ki hepsi ayrı bir yazı konusu. Bu hafta engelliler haftasıydı. Hepimizin bu konuda destek olmamız lazım.