Galatasaray'da başkan aranıyor

Geriye bir dönüp bakalım o statta neler olmuş, BJK ve GS statlarında neler olmuş. Araştırma sonucunda buna benzer olaylar bir defa BJK’da olmuş. Olimpiyat Stadı'nda oynanan ilk maçta taraftarlar rezalet olaylar yaşatmışlardı. Galatasaray’da ise iki defa olmuş. Yıkılan statta Fenerbahçe takımına sahada taraftarlar saldırı yapmışlardı. Bir defa da maçtan sonra taraftarlar FB’li yöneticilere saldırmak istemişlerdi. Onları engelleyerek misafirimiz olan başkan ve yöneticileri korumuştuk. Fenerbahçe stadında ise bu tip olaylar çok sık olmuştur, hala da devam etmektedir, Galatasaraylı taraftarları ve yöneticileri saldırılardan hala rahatsızdırlar. Uzun yıllardır BJK’lı ve GS’lı taraftarlardan saldırılar görülmemiştir. Ama FB stadında hala yaşanmaktadır. Avrupa kupalarında en ufak bir başarıları yok, arka arkaya şampiyonluklarda kazanamamaktalar. Türkiye Kupası’ndan da nasipleri çok az. Kala kala ellerinde Galatasaray-Fenerbahçe stadından galip çıkamaz diye bir kavram oluşturmuşlar, tek tesellileri de bu olmuş durumda. Galatasaray galibiyet alamamıştır ama oradan kupa alıp getirmişlerdi. Hatırlayın kupanın alınışını. Stadın bütün elektrikleri söndürüldü, dışarda tahribatlar yapıldı, terör havasında federasyon başkanı kupayı ancak verebilmişti. Avrupa çapındaki GS’lı teknik direktöre yoğurt kasesi atılmıştı. Terim’e saldırıda bulunulmuştu. Futbolculara ve gelebilen çok az Galatasaraylı taraftarlara saldırlar az yapılmadı. Galatasaraylı bir yöneticiye şeref tribününde bile saldırılar olmuştu. Ben bu olayların FB’yi sevimsiz yaptığına inanıyorum. Futboldaki başarısızlık incelendiğinde tribün terörünün varlığının önemli rolü olduğunu kabullenip bir an önce taraftarlarını bu tarz yaklaşımlardan uzaklaştırmalıdır. Fenerbahçeli futbolcular da rahatsızlar böyle bir ortamın oluşmasından… Fenerbahçe medyası da gerektiği kadar bu olaylara sakinleştirici yaklaşımda olmuyorlar. Taraftarların onlara karşı saldırı yapabileceklerinden korkuyorlar. Belirli gruplar oluşturulmuş, takımlarının başarılı olmasını istiyorlar, ellerinden geldikleri kadar futbolculara yardımcı oluyorlar ama futbolculardaki yenilme korkusu da onların sahadaki güçlerini azaltıyorlar, bir hata yaparsam yanarım korkusuyla sahaya çıkıyorlar. Performans azalınca başarıda azalıyor. Fenerbahçe stadında Fenerbahçeli futbolcuların sahaya korkarak çıkmaları engellenmelidir, rakip takımın taraftarlarının da o stada gelmeleri sağlanmalıdır. FB medya mensupları da artık korkmadan gerçekleri yazabilmelidir. Bunlar olmazsa FB kulübü Avrupa’ya gidemez konuma gelmektedir. Fenerbahçe Kulübü de büyüklüğünü, güçlülüğünü, zenginliğini tekrar kazanmalı. Yalnız taraftarları değil, yönetim tarzlarında da değişim yapmaları gerekmekte olduğuna inanıyorum. Üç büyükler güçsüzleşince ulusal futbolumuzda güç kaybetmektedir, kaç yıldır ulusal başarının uzağında olmaktayız. Artık gruplardan çıkıp final maçlarına da gidemez duruma gelmişiz. Her alanda futbol yönetimini torpillilerden kurtarıp gerçek başarıyı getirecek akil insanlara görev verilmelidir. 

SİNAN GÜMÜŞ GELİYOR

Tanju geliyor eksiği yok fazlası var. Bence Gomis’ten daha iyi özellikleri var. Sinan her iki ayağını da kullanıyor. Kafa vuruşlarında çok yetenekli. Her iki ayağı ile vuruyor, adam eksiltebiliyor, topu Tanju alıp adam eksilterek kaleye gidemezdi son vuruşları muhteşemdi, Sinan’da her ikisi de var, pozisyonu bulup da boşa vuranlardan değil. Genç, fizik yerinde... Tanrı vergisi yetenekte var. Gomis gibi vurabiliyor, Burak gibi topla koşabiliyor, Sergen gibi topu istediği yere gönderiyor. Oyunu çok iyi takip ediyor, nereye gitmesi gerektiğine de çok usta gibi isabetli karar verebiliyor. Ben Tudor zamanında satarlar diye çok korktum. Yedekte bekletilmesini hayretle izliyordum. Terim gelince çok sevindim, futbolu ve futbolcuyu çok iyi bilen biri geldi diye çok sevindim. Terim benim iyi dostum olmasına rağmen bir gün bile telefon etmedim. Onun bilgisine ve karakterine inancım çoktu. Nitekim yedekte olsa oynatılmaya başlandı ve kendini artık herkese gösterdi. Büyük usta Terim onu çok yakında süper yapar. Galatasaray’da ulusal futbolumuzda yeni bir Tanju geldi diye sevinecektir. Yolu açık olsun sakatlıklardan uzak dursun…

GALATASARAY’DA BAŞKAN ARANIYOR

Son yıllarda bir bakalım başkanlık mekanının değişimine. Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat, Dursun  Özbek, Mustafa Cengiz… Bu dört başkanın hepsinin hizmet süresine bir bakalım altı yılda dört başkan gelmiş, az bulmuşuz beşinciyi arıyoruz. Dünyada bu rekoru kıracak kaç kulüp var, ben hiç yok diyorum. Teknik direktör değişimlerine de bir göz atalım, Terim, Taffarel, Orhan, Hamza, Riekerink, Denizli, Tudor, Terim, İki İtalyan’ı da ilave edersek teknik direktörlerde de rekor kırmış durumdayız. Dünya futbol otoriterlerinin bildirgelerinde ise tam tersi fikirler ön görülüyor. Arsenal’ın teknik direktörü 20 yıl sonra emekli oldu. Real Madrid’de, Barcelona’da, Roma’da olduğu gibi çok kulüp de durum böyle. Galatasaray’da teknik direktör enflasyonu oluştu. Ünal Aysal’dan bu güne kadar 7 teknik direktör değişimi gerçekleşti. Başkan enflasyonu da var. Galatasaray, üç yıl sonra beşinci başkanını arıyor. Seçim bir ay içinde yapılacak. İsmini bilmediğimiz kişiler var bu defaki seçimde. Şimdilik üç aday talep başvurusun da bulunmuş durumda. İsmi dolaşanlarda seçime girerlerse beşi geçerler. Tarihinde hiç görülmemiş tarzda başkanlık müracaatları var. Nedeni nedir bence Adnan Polat’a istifa diye yapılan genel kurul toplantısında alınan karardır. Artık bizim gördüğümüz düzeydeki kaliteli başkanları kulübümüzde göremeyeceğiz, kulübümüzün başkanlık kriterlerinde beklenmedik değişimler olmak zorunda, bunu da kazasız belasız atlatabilecekler mi?