Yayın Tarihi:
21 Ekim 2019 Pazartesi 08:00:00
Vedat Belözoğlu
MİLLİ maç sonrasını hiç bir teknik direktör sevmez. Puan kaybı riski hep vardır. Bu yüzden de tedbir vardır. Ama hoca Ersun Hoca olunca daha bir tedbirli oluyor artık. Rodri ve Vedat hariç tüm oyuncular DMC, DC, DR, DL. Bunlar yeni tabirler. Yani defansif demek. Bu da şu demek; Ersun Hoca yarım sıfır olsun benim olsun istiyor. İsterse karşı da Menemenspor olsun. Çünkü bu sene son senesi. İlk yarı sakin başladı. Fenerbahçe'nin sadece bir planı vardı. O da Vedat'ı topla buluşturmaktı. Buluşturdu, Vedat'ın topu direkten döndü, dönen topu Tolga güzel tamamladı. Aslında Ersun Hoca, Ozan'dan, Tolga'dan, Rodri'den, Deniz Türüç'ten gol istiyor. Gol istiyor da bu adamlarla skor bu kadar oluyor. İkinci yarının 15 dakikası da yine ara ara birbirini sınayan ufak tefek pozisyonlarla geçti. Rodri mesela inanılmaz saçma sapan bir vuruş yaptı. Halbuki solunda arkadaşı müsaitti. Ama 60.dakikada Fenerbahçe'nin bu sene neden daha farklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Emre ve Vedat. Emre ortaladı, Vedat tamamladı. Bu iş aslında bu kadar basitti ama bu plana ulaşana kadar Fenerbahçe zorlanıyordu. Sorun oydu. Belki Hoca, Gustavo ve Ozan'ı daha arkada kullanıp, Kruse'nin yerine Emre'yi denese, ya da Kadıköy'deki maçlarda Kruse ve Emre oynasa, arkada sadece Gustavo olsa daha iyi olmaz mı? Olmaz, çünkü Ersun Hoca her takıma aynı kadro çıkmaya alıştı. Bu arada Emre sakatlandı çıktı, 2-1 oldu, Denizli horoz'landı ama gücü yetmedi. Emre ne kadar önemli olduğunu yine kanıtladı. Altay'ın da yan toplarda ne kadar zayıf ve acemi olduğunu kanıtlandı. Bir cümle de Hasan Ali ve Serdar'a. Sırıtmadan oynadılar. Denizli çok zorlamadı. Ama en azından yerine devşirme oynayan arkadaşlar kadar bizi delirtmediler. Ben olsam Emre'nin yerine Jailson'u alırdım. Deniz girince direnç düştü. Emre'nin yerine Deniz girer mi sayın hocam?