Taraftar ile Barış VAR

Maçın 3 olayını anca bu başlıkta toplayabildim. Ne Ayew, ne Slimani. Ali Koç’un en büyük transferi: Taraftar. Müthiş bir 1.dakika, müthiş bir başlangıç. Belki geçen seneki derbi maçlardan daha iyi bir atmosfer. Taraftarın zaten en iyi transfer olduğunu daha ilk yarıdan maçı 2-1 yapmasından anlıyorsunuz. Geçen sene olsa o maç inanın 80’e kadar 1-0 giderdi. Çünkü kadro neredeyse geçen sene ile aynı. Ama geçen sene taraftarın küsmesinin ana sebebi bence AK değil AY idi. Bu taraftar geçen sene kazandıramadığı çoğu maçı bu sene kazandıracaktır. 

İlk yarı çok tempolu başladı. Abuk sabuk hatadan Bursa golü buldu. O ana kadar Souza ve Topal yine destek vermiyordu fakat golden sonra ikisi de yüklendi. Barış’ın müthiş çabası, yeteneğinden de önemliydi. Tabi daha kendini bulmasına çok var. Ama ben yine de Alper, Dirar, Topal vs yerine ona forma verme taraftarıyım. Özellikle gençlere aç Kadıköy’de. Hatta belki açıkta değil, 10 numarada oynabilir bile. Ayew ilk yarı sanki pozisyonunda gibi değildi. İkinci yarı daha fayda sağladı. 

İkinci yarı yine Fenerbahçe’nin atakları vardı ve o şekilde bitti. Bu sene Kadıköy’de çok pozisyon ve bir o kadar tartışma olur. Dün abuk sabuk bir VAR uygulaması geldi. Yaklaşık 1 saat kararın gelmesini bekledik, beklerken Halil Hoca’nın ipoddan müzik dinler gibi suratını izledik, sonra karar ofsayt olarak geldi. Yani pozisyon penaltı olmasa VAR’a da gidilmeyecekti. Ve belki de gol olacaktı. Yumurtaya can veren Rabbim, sen bu VAR’ı Türkiye’ye neden gönderdin? Golü önledik de bizde eyyam VAR, yalan VAR, üçkağıt VAR. Biz nasıl başedeceğiz bunlarla?