Seçim sürecinde piyasaları bekleyen tehlikeler!

Yerel seçim tarihi kesinleşti. Seçimler 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak. Resmi Gazete'de yayımlanan YSK kararına göre, yerel seçimlerde aday olabilmek için kamu görevlileri, yargı mensupları, siyasi parti il ve ilçe yöneticileri, TSK mensupları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, kamu bankaları, üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının, katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanların 1 Aralık Cumartesi günü saat 17.00'ye kadar görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmaları gerekiyor. 

Aday olmak isteyen kamu görevlileri, görev değişiklikleri sırasında bazı aksaklıklar olabilir. 

Hoş geldin ve hayırlı olsun ziyaretlerinin çok uzun sürmemesini temenni ediyoruz. 

Çünkü 24 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye sistem değişikliğine gittiğinden yeni sistemin uygulanabilir ve hızlı karar verebilme mekanizmaların aksamaması gerek. 

Adaylık düşüncesi olanlar, adaylığını açıklayana kadar veya seçim sürecinde kamu yetkisini kişisel menfaati için kullanmamalı. 

Yani “oy desteğini alırım” düşüncesiyle kimseye pozitif ayrımcılık yapılmamalı. 

Ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç geçiyoruz. 

En sıkıntılısı ise “Psikolojik belirsizlik” 

Özellikle yerel seçimlere, mevsimsel etki altında gireceğimizi belirtmek isterim. 

Soğuk havalar, beraberinde halkın kapalı alanlarda vakit geçirmesine neden oluyor. 

Kış mevsimi, beraberinde can sıkıntısını getirir. Tabi konu seçim olunca sosyal medyadan ciddi anlamda bir yarış başlayacaktır. 

Kimin kime gücü yeterse! 

Sosyal medya kullanıcılarının çoğu elinden geldiği kadarıyla oy vermeyeceği partiyi yıpratmak için olumsuz paylaşımlarda bulunabilirler. 

Şimdiden bir şeylerin stardı verilmişe benziyor! Gündemde olmayan konuların gündeme gelmesi, imkansız görünen uygulamaların istenmesi, görüş ayrılıkların yaşanması sürecin başladığına işaret ediyor. 

Sürecin en tehlikeli boyutu ekonomik olacaktır. Yani seçim sürecinde en güçlü silah olarak tekrar “Dolar Silahını”  kullanabilirler. 

Basit ve bilindik bir taktik ancak oldukça etkili bir silah olduğunu söyleyebilirim. 

Doların silah olarak tekrar kullanılmasını Türkiye’deki ekonomik verilere bağlamıyorum. 

Çünkü sorun ekonomik değil, siyasi. 

Bu süreçte Türkiye ekonomisini zayıflatmak=Siyasi istikrarı bozmaktır. 

Çoğuna imkansız gelse de inandığım tek gerçek “Seçimlere kadar dolar kurunu 10 Lira yapmak için büyük gayret göstereceklerdir.” 

Bunun adına ekonomik saldırı, ekonomik kriz, dışsal etkenler, jeopolitik riskler vs. ne derseniz deyin. Onlar bu süreci “Siyasi” olarak gördükleri için bunu planlıyorlar. 

Sonuç: 

Seçim sürecinde bürokrasi ve protokol bir kenara bırakılmalı. Seçimler kış mevsiminde yapılacağından mevsimsel etki, beraberinde rehaveti getirebilir. Ekonomik veriler üzerinde çok abartılı konuşmalar yapılmamalı. Ekonomi operasyonunda 2.dalgaya karşı hazırlıklı olmak gerek.“Dolar 10 Lira olacak” diyen olursa gülmek yerine tedbir aldık, alıyoruz denmeli. Göze girmek için çarşı pazar esnafını itibarsızlaştırmaktan vazgeçmek gerek...