Gerçeklerle yüzleşmek

Özellikle 2016’dan bu yana, 4 büyüklere kafa tutan bir takım Abdullah Avcı’nın ekibi. M.Başaksehir devlere karşı son 18 maçta 1 kez (Geçen sezon 2. yarıda deplasmanda Fenerbahçe’ye 1-0’lık yenilgi) kaybederken 32 gol atıp, 21 gol yedi. Bu süreçte Galatasaray’la oynadığı 4 maçı da kaybetmezken; en ağır yenilgiyi 10-4-2017’de 4-0 ile Igor Tudor’lu Galatasaray’a yaşattı M.Başakşehir… Çok enteresandır hafta içi yaptığı konuşmada da  Tudor, Avcı’nın takımına ve Beşiktaş’a çok dikkat edilmesi gerektiğini üstüne basa basa vurgulamıştı. Dün gece Tudor’un en çok ürktüğü takımların başında gelen, M.Başakşehir yine karşısındaydı. Yani bir bakıma dün gece gerçeklerle yüzleşmesinin günüydü. Maç önü belirtmeliyim, Abdullah Avcı adına Caiçara, Emre ve Mahmut’un olmaması çok büyük dezavantaj, Tudor için avantaj olacağı ise kesin. İlk 25 dakikalık kısır futbolun tek göze batan olayı; korner topundan kısa boylu Atamah’ın attığı kafa golüydü. Evet akıcı ve tempolu oyunlarına alışık olduğumuz iki takımdan M.Başakşehir, golün verdiği moralle özellikle Latovlevici kanadından Edin Visca atakları ile rahatsız eder oldu Galatasaray’ı. 2’ci golde de Vısca’nın gol ortasına Latovlevici’nin geç hamlesi büyük hataydı. Tudor’a şunu soracağım; ekibinin organize bir gol atağı yapmadan koca bir ilk yarı bitirdiğini anlatabilecek mi acaba? Uzatmadan 2. Yarıya yöneleyim. Tudor ve futbolcular ne konuştu içerde bilemem ama, azıcık tempo yapınca golü buldular. Ancak Avcı’nın ekibi gole dönük oyunundan taviz vermiyordu. Gecenin adamı Adebayor ise önce savunma hatasından sonra penaltıdan gollerini sıralıyordu. Kerim, dururmu… Merakımdır, Tudor bakalım (takımı burada 7 ay 8 gün sonra bu kez 5’lik oldu) dün gece yaptığı hatalarla yüzleşebilecek mi? Daha doğrusu gerçeklerle yüzleşebilecek mi?