Ateş Krallıkları dizisi neyi ifade eder?

Abbasiler'den sonra Arap-İslam coğrafyasını Selçuklular, Memluklar ve 1517’den itibaren de geçen yüzyılın başlarına kadar Osmanlılar yönetmişlerdir. 

Osmanlı İmparatorluğu'nu tasfiye eden, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da irili-ufaklı devletlerin kurulmasına öncülük eden İngiltere’dir. 

Bu emelini gerçekleştirmek için İngiltere, yaklaşık bir asır hilafeti kaldırmak için uğraştı durdu… Abdülhamid’in tahttan indirilmesi, Balkan, Kuzey Afrika, Yemen, Irak, Filistin, Sarıkamış ve nihayetinde Çanakkale muharebelerinin tamamında İngilizler vardır. 

Sevr projesini hazırlayan ve buna dayanarak sadece Ortadoğu’da 12 devletin kurulmasına önayak olan, bu dizayna uluslararası siyasal meşruiyet kazandırmak için Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına öncülük eden de bu İngiltere’dir.  

Lozan’dan sonra, Yeni Türkiye Cumhuriyeti ile Arap-İslam coğrafyası arasındaki tarihi bağları koparmak için tabiri caizse, Avrupa’dan iki boru hattı döşedi: 

Birinden Araplara seslendi: Bu Türkler var ya bu Türkler!.. Asırlarca sizi sömürdüler, devletlerinizi yıktılar, siyasal bilincinizi yok ettiler!.. Sizi biz kurtardık devlet kurmanıza biz yardımcı olduk!.. 

Diğer boru hattı ise bize yönelikti, ondan da bize sesleniyorlardı: 

Bu Araplar var ya, bu Araplar!..  Yüzyıllarca yedirdiniz, içirdiniz, güvenliklerini sağladınız! Bu alicenaplığınıza karşılık onlar ne yaptı?.. Size ihanet ettiler, sizi arkadan bıçakladılar!.. 

Bu propaganda iki tarafta da hatırı sayılır bir  zemin buldu: Dini inançları zayıf, seküler ve Batı kültürü hayranı aydınlar arasında iki tarafta da taraftar buldu ve çatışma alanları oluşturdu!.. 

1992 yılında Fırat Üniversitesi bünyesinde kurduğumuz Ortadoğu Araştırmaları Merkezi kanalıyla, bölge üzerinde çok sayıda doktora, yüksek lisans çalışmaları yaptırdık. Özellikle bir kısmını ülkemizde, bir kısmını da Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştirdiğimiz 16 adet uluslararası Ortadoğu sempozyumlarıyla; İslam-Arap coğrafyasındaki akademisyenlerle kurduğumuz ilişkiler, Batı'nın bilinçli olarak yarattığı bu olumsuz algıyı akademik camiada yıktık. 

Arap Baharı denilen projenin başlatıldığı tarihte Tayyip Erdoğan ve Türkiye sevgisi, Arap sokaklarını adeta dalgalandırıyordu… 

Bu tehlikeli algı, Batılı emperyal güçleri hemen harekete geçirdi… Arap yönetimleri üzerinde çalışmaya başladılar.. 

Ve de başarılı oldular!.. 

Arap yöneticilerin önemli bir kısmı Tayyip Erdoğan’dan nefret etmeye başladılar!.. 

Sebep?.. 

Sebep sadece şu idi: Biz ülkelerimizi ne güzel idare ediyorduk… Erdoğan sokaklarımıza fitne saldı!.. 

Evet, baskıcı ve otoriter yönetimleri bundan rahatsız olmuşlardı… Arap sokakları için Erdoğan, kelimenin tam anlamıyla bir rol model idi… 

Evet, Batı, Arap yönetimlerinde Erdoğan aleyhine tahkimat yapmayı becerdi.. 

Ama sokaklar, son zamanlarda yüksek sesle haykırmasalar da, kalpleri hala Erdoğan Erdoğan diye çarpmaktadır… 

İşte şimdi sıra sokakları Erdoğan aleyhine çevirmeye gelmişti!.. 

Akıl hocalığını İngilizlerin yaptığı, yapımcı ve yönetmeliğini bir İngiliz’in (Peter Webber) üstlendiği, 40 milyon dolarlık bütçeyi, Birleşik Arap Emirliği ve Suudilerin temin ettiği diziyle sahneye çıktılar; 

Ateş Krallıkları!.. 

Şerif Hüseyin dersi yetmedi, bu Bedevi gen taşıyan kabile reislerine!..