Yayın Tarihi:
17 Eylül 2018 Pazartesi 00:00:00
Çıldırtan hastalık trigeminal nevralji
'Dünyadaki en kötü ağrı' olarak tanımlanan trigeminal nevralji, elektrik çarpması gibi hissedilen ve genellikle yüzün yalnızca bir tarafını etkileyen çok şiddetli bir ağrıdır. Hastayı güçten düşürücü derecede olabilir.
Hayatta en bunaltıcı, şiddetli ağrı nedir denildiğinde çoğumuzunn aklına doğum sancıları gelmektedir. Ancak diş ağrısından daha beter bir ağrı olan trigeminal nevralji ağrısı toplumda daha az sıklıkta görülmesi nedeniyle kimsenin aklına gelmez. bu ağrı gerçekten çıldırtıcı bir ağrıdır. Hastalar önceleri bu ağrıyı diş ağrısı sanarak diş doktorlarına gitmektedir. Bize gelen hastaların çoğunda ağrı olan çene bölgesindeki hemen tüm dişlerin çekilmiş olduğunu görmekteyiz. Ağrı göz çevresini tuttuğunda ise şiddetli migren zannedilip ona göre tedaviler yapılmaktadır. Konuya ilişkin detaylı bilgi vererek bir farkındalık olsun istedik.
HASTAYI CANINDAN BEZDİRİR
Trigeminal Nevralji (TN), aynı zamanda tik douloureux olarak da bilinir, trigeminal nevralji ağrısı bazen o kadar şiddetli olabilir ki hastayı canından bezdiren, çaresiz bırakan bir hal alabilir. Ağrı tipik olarak yüzün alt kısımlarında ve çene bölgesinde görülür, bazen burun çevresindeki ve gözün üstündeki alanı da etkileyebilir. Bu yoğun, şiddetli ağrı, bıçak saplanması, elektrik çarpması şeklinde ortaya çıkar. Ağrı, trigeminal sinirin etkilenmesinden, tahrişinden kaynaklanır. Genellikle yüzün bir tarafıyla sınırlıdır. Trigeminal nevralji ağrısını kontrol etmek her zaman mümkün olmamakla beraber ilaçlarla hastanın tolere edeceği, rahat edeceği bir seviyeye çekmek mümkün olmaktadır. Normalde antikonvülsif denilen ve ana uygulama alanı epilepsi(sara)hastaları için geliştirilen ilaçlar tedavide ilk seçenektir. Bu tür ilaçlar ağrı deşarjlarını önleyerek ağrının gelmesini ya da ağrı geldiğinde şiddetinin azaltılmasında etkili olan ilaçlardır. Trigeminal sinir, ense bölgesinden kafatasının içini dolaşarak kulakla göz arkasındaki bir delikten beyni tek kök olarak terk eder. Kafatasından çıkan sinir 3 dala ayrılarak yüz bölgesine dağılır ve yüzün ağrı hissini kontrol eder:
Birinci dal, kişinin gözünde, üst göz kapağında ve alındaki hissi kontrol eder. İkinci dal, alt göz kapağında, yanakta, burun deliğinde, üst dudakta bölgesindeki hissi kontrol eder . Üçüncü dal, alt dudak ve çiğneme için kullanılan kasların bazılarıdır, çene içindeki hisleri kontrol eder. Klinikte en sık çene bölgesini tutan ağrılar görülmektedir. Tedavinin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi için trigeminal nevralji ile karışan durumların ekarte edilmesi önemlidir. Benzer bozukluklar bahsedeceğimiz rahatsızlıkların belirtileri trigeminal nevraljininkine benzer, karşılaştırmalar ayırıcı tanı için yararlı olabilir.
YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜR
Ayrıca yüz nevraljisi olarak bilinen trigeminal nevralji, hekimler tarafından • trigeminal nevralji tip 1 (TN1) • trigeminal nevralji tip 2 (TN2) olarak sınıflandılmaktadır. TN tip 1 (TN1), yüzün bir tarafındaki ağız, yanak, burun ve / veya diğer bölgeleri etkileyen yoğun, bıçak saplanır tarzındaki ağrılarla karakterizedir. TN tip 2 (TN2), daha az şiddetli ağrıyla karakterize olmakla birlikte, sürekli matlaşan ağrılar veya yanma şeklinde ortaya çıkan ağrılardır. TN tedavi edilmezse, kişinin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. TN2, trigeminal sinirin sıkışması nedeniyle idiyopatik olabilir veya tümör ya da multipl skleroz(MS hastalığı) gibi bilinen altta yatan bir nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Trigeminal nevralji, kadınları erkeklerden daha fazla etkilemektedir. Bozukluk en çok 50 yaşından büyük bireylerde görülür.
TN ile karışan durumlar
Küme baş ağrıları, migren, diş ağrısı, dev hücreli arterit, glossopharyngeal nevralji, postherpetik nevralji (özellikle zona sonrası), oksipital (ense bölgesi) nevralji, sinüs enfeksiyonu (sinüzit), orta kulak enfeksiyonları (orta kulak iltihabı) ve temporomandibular(çene eklemi) eklem sendromu gibi rahatsızlıklardır. Trigeminal nevraljinin tanı ve tedavisi karakteristik belirtilerinin tanımlanması, ayrıntılı bir hasta öyküsü ve kapsamlı bir klinik değerlendirme yapılması büyük öneme haizdir. Yüzün bir tarafını etkileyen yüz ağrısı olan kişilerde TN'den şüphelenilmelidir.
Kan damarından kaynaklanır
Çoğu durumda rahatsızlık, beynin tabanında trigeminal sinire baskı yapan bir kan damarından kaynaklanır. Bu sinire temas ya da baskı, sıkışan sinire zarar verebilir ve aşırı nörolojik aktiviteye neden olabilir. Bir kan damarının trigeminal sinire neden baskı yaptığı tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmacılar, trigeminal sinire olan spesifik hasarın, sinir liflerinin koruyucu tabakasını,(demiyelinizasyon) miyelin kılıfını bozduğu veya tamamen yok ettiği kanısındadır. Kılıfı aşınmış, hasar görmüş sinir en ufak bir uyarı ile beynin ağrı bölgelerini tetikleyen trigeminal sinirde elektriksel aktivitenin artmasına yol açtığına inanılmaktadır. Nadir vakalarda, tümörler trigeminal sinire baskı yapabilir. Multipl skleroz da bazen miyelin kılıfında bozulma oluşması TN'nin nedeni olarak düşünülmektedir. Genç bireylerde görülen TG genellikle bir nedene bağlanamazken (idiyopatik) yaşlı yetişkin vakaların, merkezi sinir sistemi hasarına bağlı olarak ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Multipl sklerozlu bireylerde olduğu gibi. Çok nadir olmakla birlikte, çocuklarda TN ortaya çıkabilir.
TEDAVİSİ
Standart tedavi yaklaşımında tedavi planlanırken birçok faktör göz önünde bulundurulur. Yandaş hastalıklar, daha önce yapılan müdahaleler, hastalık şiddeti gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak tedavi planlanmalıdır; altta yatan sebep (eğer biliniyorsa); belirli semptomların varlığı veya yokluğu; bireyin yaşı ve genel sağlık ve / veya diğer elementler. Belli ilaç rejimlerinin, cerrahi tedavilerin ve / veya diğer tedavilerin kullanımına ilişkin kararlar, hekimler ve sağlık ekibinin diğer üyeleri tarafından, hastanın durumuyla ilgili olarak hastaya dikkatli bir şekilde danışılarak yapılmalıdır.
ANTİDEPRESAN KULLANILIR
TG'de ağrı giderilmesi amaçlandığı için, TN tedavisi genellikle sinir ağrısına karşı etkili olduğu bilinen ilaçlarla başlar. Tedavide; spazm çözücü ilaçlar, kasılmaları giderici anti-epileptik (antikonvülsan) ve anti-depresan ilaçlar tercih edilmektedir. Bunların içinde karbamazepin, trigeminal nevraljiyi tedavi etmek için birçok hekim tarafından kullanılan ilk ilaçtır. Ağrının giderilmemesi durumunda başka nedenler dikkatlice gözden geçirilmelidir. Erken dönemlerde kullanıldığında, bu ilaçlar genellikle etkilenen bireylerin ağrısını azaltmada etkilidir. Hastalar bazen tek başına ya da ilaçlarla birlikte tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımlarını denemektedirler. Alternatif tıp uygulamaları; akupunktur, vitamin terapisi ve sinirlerin elektriksel stimülasyonunu içerir.
ALTERNATİF YÖNTEMLER
Eğer hastanın ağrıları ilaç ve alternatif yöntemlerle kontrol altına alınamıyorsa ya da oldukça yetersiz kalıyor ve hastanın yaşam kalitesi bozuluyorsa daha ileri tedavi yöntemleri devreye girmelidir. Bu yöntemler minimal invaziv uygulamalar olup, vasküler dekompresyon denilen damar serbestleştirici uygulamalar, diğer yandan sinirin bir kısmının tahrip edilmesini içeren radyofrekans veya ağrı sinyalini deriye ileten nöromodülasyon yöntemleri uygulanmalıdır.
Elektrik çarpması gibi olur
Yüzün alt kısmının, özellikle çene bölgesinde yoğun, kısa süreli tekrarlayan ataklar şeklinde görülürken burun, nadiren etkilenir. Çok daha az sıklıkla, gözler ve alın etkilenir. Çoğu durumda, ağrı yüzün bir tarafıyla sınırlıdır (tek taraflı). Ağrı, bir dizi “elektrik çarpması” şeklinde başlayıp sonradan yerini mat, donuk bir ağrıya bırakır. Ağrı sıklıkla başlar ve hızla azalır (genellikle birkaç saniye içinde), ancak bazen ağrılar bir ila 2 dakika kadar sürebilir. Birçok kişide ağrısız dönemler mevcuttur. Hasta dişlerini fırçalarken, yüzünü yıkarken, tıraş olurken, sıcak veya soğuk içecekler içerken,çiğneme, konuşma, serin bir esinti ya da yüze hafif bir dokunma gibi uyaranlar tarafından tetiklenebilir. Bazen de ağrılarkendiliğinden spontan olarak hiçbir tetikleyici olmadan ortaya çıkabilmektedir. Sonuç olarak, ağrılar gün içinde tekrar tekrarmeydana gelebilir. Ağrı atakları hastayı nadiren uykusunda rahatsız eder.
BALON YÖNTEMİ
Anestezi gerektirir. Sinir demetinin üzerine balon yerleştirilir. Şişirilen balon birkaç dakika sinir bölgesinde tutulduktan sonra söndürülerek geri çekilir. Lokal kompresyon hastaların yüzde 80'inde derhal ağrı giderimi sağlar. Hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde 3 yıl içinde ağrı tekrar geri gelebilir. Komplikasyonlar küçük uyuşukluk, çiğneme problemleri veya çift görme içerebilir.
Cerrahi müdahale
Dirençli vakalarda tercih edilir. Ameliyathanede, anestezi altında kafatası açılır ense bölgesindeki sinir ortaya çıkarılır. Bu sinire bası yapan yandaki damarla sinir arasına bir engel konulur. Hastalar uzun süre ağrılarından kurtulur.