Diyet

ZOR. Zaten zor bir süreçten geçiyor Beşiktaş. Takım içinde dedikodular almış yürümüş. Hoca her geçen gün motivasyonunu kaybediyor. Oyuncuların hali ortada. Biri çıkıp “Oyuncuların paraları ödenmedi diyor”, diğerleri “gidenler personele maaş dağıtıp gitti” haberini pompalıyor. “Hocaya karşı bir lobi var” diyenler bir tarafta, “Lobi yapana boş kağıt masada” diyenler diğer tarafta. Bunlar doğru mu? Bilemiyoruz. Gerçek mi? Muallak. Gerçek olan şu ki, takımından, yöneticisine, basınından, taraftarına kutuplaşmış olan camiada işler artık iyi gitmiyor. Futbol işte tam da böyle namert bir oyun. İşler iyi giderken her şey lehinizedir. Göz önünde olan, başarıları konuşulan, yanlışların goller, hataların asistler ile kapatıldığı bir takımsınızdır. Ama işler bir sarpa sarmaya görsün. Toparlamak için akla karayı seçersiniz. Beşiktaş için dün gece itibari ile kara günler başlamıştır. İşin kötü yanı, bu sürecin FEDA sürecinden daha sancılı olacağı gerçeği. FEDA döneminde kaybedecek hiç bir şeyi olmayan bir camianın, muazzam kenetlenmesine şahit olmuştuk. Sahada mağlubiyetten mahcup olan bir kadro ile mücadele eden bir oyuncu grubu vardı. Şimdi ise yaşlı ve doymuş bir oyuncu grubunun, gururundan çok cüzdanını düşündüğü günleri yaşıyoruz. Testi kırılmaya görsün birkez. Herkes üzerinize gelir. Dün öyle bir hakem vardı ki, neresinden tutsan elinde kalır. Belli ki birileri diyet ödetmeye başlamış. Madem diyete başladık, öyleyse reçeteyi veriyorum. Bu camiada topçusu, yöneticisi, saha kenarı herkes diyet öder. Ödemelidir de! Ama bu taraftar zamanında çok bedel ödedi. Artık yeter!