İHKAK-I HAK

Nasılsın?

İyi değiliz be ağabey…

Takım kötü ya, işler de kötü tabi.

Ah be ağabey, sadece işler kötü olsa toparlarız. Çocuğun okul harcamalarına yetemiyorum.

Malum bebek de var. Beziydi, mamasıydı derken kalkamaz olduk altından. 3.ay bitti be ağabey.

3.ay? Evet, 3 koca ay oldu kuruş para alamadık. Faturaları ödeyemiyorum. Bankalar desen hacizlik. Kartlar ekside. Cep boş. Sen olsan keyifle satış yapabilir miydin? Dedi Kartal Yuvası çalışanı kardeşim. Haklısın dedim. Bu camianın daha büyük sorunları var! Sen ve sen gibi asgari ücretle çalışan personelden daha önemli! Hani soruyorlar ya başkan adaylarına Pazartesi günü ilk icraatınız ne olacak? Bu adamların maaşlarını ödeyin. Personelinin hakkını ödemeyen başkan, camianın hakkını da savunamaz.

Saha dışı böyle hüzünlü ve hakkaniyetsizken, saha içinde ise değişen bir şey yoktu. Beşiktaş yine 85 dakika sadece TOPA HÂKİM, oyundan bir haber oynadı. Takım da, oyuncular da ve dolayısıyla oyun da keyifsizdi. Devre bittiğinde Beşiktaş yine istatistiklerde 1 numaraydı. Oysa TFF Futbol Müsabaka Talimatı Madde 9 da aynen şu ifade yazıyor, “Yapılan müsabakalarda kazanan takıma 3 (üç), berabere kalan takımlara 1 (bir) puan verilir ve kaybeden takıma ise puan verilmez” Yani diyor ki, topa ne kadar sahip olduğun değil, tabelaya ne yazdırdığın önemli.

Teşhis belli. Tedavi hazır. Bu takımın acilen Abdullah Avcı ile yolları ayırması lazım. Aksi halde bu kısır oyun, bu kalitesiz kadro ile yeni gelen başkanın görev süresi 5,2 saniyeyi geçmez! Hoca top çevire, çevire, sözleşmeye hâkim bir şekilde, daha fazla zarar vermeden bırakmalı.