Yayın Tarihi:
11 Mart 2019 Pazartesi 08:00:00
Suçsuzlar
ÖNCELİKLE milyonlarca Beşiktaş taraftarının “Ah be! Bir konuşturmuyorlar ki bizi” dediği gönül yarasından bahsedelim. İzlerken dakikaların yetmediği! Futbol lezzetine doyum olmayan! Bir sonraki maç ne zaman diye fikstüre baktıran Beşiktaş’tan, 10 hafta kala amaçsız bırakılan bir Beşiktaş inşa eden herkes suçludur. Her kim bu takımı böyle amaçsız bıraktıysa, bilerek ya da bilmeyerek bu camiaya zarar vermiştir.
Tribünü ayrı, sosyal medyası ayrı bölünmüş. Bir yanda hoca haklı diyenler. Diğer yanda yönetimi destekleyenler. Bir de aman ilişkilerim bozulmasın diye karnından konuşup, yazanlar var ki; onlar en büyük zararı verenler. İşte tüm bu çelişkilerin ortasında hocası gitmiş, yöneticisi sessiz, Mayıs’ı belirsiz, Haziran’ı muamma olan takım var olma mücadelesi veriyor sahada. Sene başında 100.000 Euro için ayıp edilen Atiba sahaya karakter koyarken, alacaklarını tahsil edemediği, hakkını aradığı için kesik yedirilen Medel dev bir mücadele veriyor. Vida takıma sahip çıkarken, Burak en olgun sezonunu geçiriyor. Hoca “İsteselerdi kalırdım diyor”. Yönetici “Hocamızla 3 sene daha çalışmak istiyoruz” diyor. Herkes susuyor, bir tek Beşiktaş taraftarın yangın yeri yürekleri haykırıyor.
Peki, suç kimde? Sen suçlusun. Maça gitmek için harçlıklarından biriktiren Ali kardeşim! Sen de suçlusun geçim derdini unutup sırf yavrun mutlu olsun diye 1 yıkamada ağzı burnu yamulan kaşkola 50-60 lira veren baba Mehmet. Bu takımın bu hale gelmesinde bir tek yönetici, hoca, başkan suçlu değil. Sen, ben, biz suçluyuz. Farkında değiller lâkin Beşiktaş eriyor…