Geldikleri gibi gittiler

Zafer bayramının gecesinde, İstanbul’un o muhteşem siluetinde,  Ne demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk yıllar önce; “Geldikleri gibi giderler” İşte tam da öyle oldu. Geldikleri gibi gittiler. Hatırlayın. Deplasmanda oynanan maç öncesinde, futbolun bir temaşa sporu olduğunu unutan Partizan taraftarı, cennet mekân Sultan Murad üzerinden ırkçı söylemleri peşi sıra söylemişti. Sahasına kedi girdi diye dahi cezalandırılan Türk takımları varken, bu tip ırkçı ve şiddet içeren söylemlerin olduğu tribünlere gerekli cezayı vermeyen UEFA’ya da yazıklar olsun.  

Saha dışında bunlar ön plana çıkarken, saha içinde göze çarpan en önemli durum, Şenol Güneş’in Babel kararıydı. Geçen seneki performansının yerinde yeller esen Babel, Flamengo sevdasına kırmızıya boyattığı saçlarından mıdır bilinmez, bu sene lige demotive başladı. Biz Babel’in, ortaokul sıralarında 3 parmak para maçı yapan gençler tarafından dahi ezberlenen kanada in, içe deplase ol, sağa çek, kaleyi görünce vur oyununu eleştirirken, aslında Babel’in kafa olarak sahada olmadığı gerçeği ile yüzleştik. İşte tam da bu sebeple gerekirse kanadı 2 sol bek ile kapatır, seni yine de bu kulübeye oturturum mesajını çok net verdi Babel’e Şenol hoca.  

Bir tarafta transfersizlik sorunsalı, diğer tarafta bireysel performans sıkıntıları. Ama dün akşam sahaya 3 cemre aynı anda düştü. Oğuzhan, o özlediğimiz maestronun geri döneceği sinyallerini verdi. Medel ben buradayım herkes rahat olsun dedi. En önemlisi o özlenen 2015/2016 sezonu pas oyununun keyfini, saman alevi gibi de olsa yeniden izletti Beşiktaş.