Yıldız farkı

CUMA günü lider kaybetmiş, camiada bahar havası hâkim, sahada Aralık’tan bu yana kaybetmeyen bir takım, fakat özellikle ilk 45 dakika sakin ve ayağa oynayan takım Ankaragücü.

Beşiktaş'ın iç sahada ilk 2 sene kadar etkili olmadığına alıştık. Ancak uzun süredir Vodafone Park’ta derbiler dahil 45 dakikadır bu kadar kötü bir istatistik görmemiştik. Pas yüzdesi gibi klasik saha içi hakimiyet verilerini bile bir kenara bırakırsak, Beşiktaş 48 dakika boyunca 0 köşe vuruşu, 3 kontra atak ve 20 kez kendi ceza sahası içinde topu uzaklaştırmak zorunda kalarak oynadı. Görünen o ki, Ankaragücü İstanbul'a dersini iyi çalışarak gelmiş. Maç öncesinde dikkatimi çeken 2 istatistik vardı. Dün akşamki maça kadar Burak Yılmaz her 104 dakikada, Güven her 154 dakikada 1 gol atmış. Ancak garip olan Beşiktaş’ta maç başına %90 pas isabeti ile oynayan 36’lık amirali Atiba (%64), dinamizmi ile göz dolduran Dorukhan (%56), top kapmada Medel’in (%70) gerisinde kalmasıydı. Vida’nın 54. dakikada arkadaşlarına sorumluluk nedir, nasıl alınır isimli tek kişilik dev gösterisine kadar Medel’in eksikliğini çok hissetti Beşiktaş. Düşündürücü olan kısım, bundan sonraki final haftalarında Medel’siz Beşiktaş, bu kadar top yaparsa ne olur?

Sözün özü, Beşiktaş her 104 dakika 1 gol atan, 12 maçta 11 gole ulaşan golcüsü ve tartışmaların odak noktası ancak son haftaların başarılı eldiveni Karius ile kötü oynayarak kazanan büyük takım refleksi gösterdi dün akşam. Ligin ilk devresinde herkesin yıldığı sezonda, yılmayan golcüsü ile zirveye tutundu Beşiktaş. Şimdi sıra Telekom Arena’da bu hırsı taçlandırmakta.