Usta işi devrim

Madem cumartesi günü yapılacak Trabzon-Galatasaray maçına “Dikkat!” dedim, Trabzon konusuna devam edeyim. Bazıları farkında değil ama Muharrem Usta’nın gelişiyle birlikte, Trabzon’da inanılmaz olumlu değişimler boyu verdi. Bu değişimler adeta devrim boyutunda. Üstelik bunlar projelendirilmiş hesaplı kitaplı değişimler. İlginçtir bu devrim nitelikli olumlu değişimler başkanlığı yeni devralmış olan Muharrem Usta’nın şu Twitter mesajıyla bağlanmıştı. “… Bir takım inşaları kör eden menfaat, başkalarının gözlerini açar. Kısa sürede 8 hoca onlarca oyuncu, 500 milyon borç. Başarı transferle ya da hocayla gelseydi işler kolay olurdu. Yeni bir gelecek için “KENTSEL DÖNÜŞÜM” şart Maalesef radikal kararlar gerekecek. ZOR OLACAK AMA OLACAK!..”

İtiraf edeyim: Muharrem Usta’nın bu Twitter mesajının anlam derinliğini o anda pekala anlamamıştı. Ancak, Muharrem Usta biyografisini incelikten sonra o Twitter mesajını başka bir gözle yorumladım. Trabzon’daki gelişmeleri izledim. Hatta, Muharrem Usta yönetiminin başarılı olacağını iddia ederek “Bahse girerim” başlıklı bir yorum da yazdım. Şimdilerde benimle bahse girenlerden kazandığım kravatlara bakıp “Galatasaray’da niye bir Muharrem Usta yok”” diye iç geçiriyorum. Sakin sebep “Açgözlülük olmasın!”

YAZIK!

Galatasaray 2006 yılından beri saygın, dava misyonlu yönetim arayışındaydı. Aynı yıl, bine yakın genel kurul üyesinin Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde toplanmasına önayak olan Hayri Kozak, şu tarihi konuşmayı yapmıştı; “Eğer, Galatasaray Genel Kurulu olarak daha sorumlu titiz davransaydık, ne Galatasaray ekonomik olarak bu durumlara düşerdi, ne de suçlu arama gibi bize yakışmayan yaklaşımlara gündemimize yerleşirdi. Ülkenin en kaliteli ve akıllı Genel Kurul üyelerine (!) sahip bir kulüp olarak bundan böyle görevlere; talip olanları değil, talip olmasını teşvik edeceğimiz kişileri getirmeliyiz. Böyle yaparsak AĞACIN KÖKLERİNİN ÇÜRÜMESİNİ ÖNLERİZ.”

Gelin görün ki o zamandan günümüze Galatasaray’da iktidar ve menfaat gözleri açacağına kör ettiğinden olacak; bir türlü Muharrem Usta adanmışlığında göreve soyunmuş bir lider bulunamadı. “ÇINARIN KÖKLERİNİN ÇÜRÜMESİNE MANİ OLUNAMADI”

Dün, sayısız gence el veren o ‘Kadim Çınar’ bugün körler ülkesinin ortasında kökleri çürümüş, gövdesine indirilmiş balta darbelerini bekler hallerde!.. YAZIK!..

TAHRİPKAR KURAL

İddia ediyorum: Hakemler geçerli olan futbol kurallarından bazılarını uygulamayarak, hem oyunun kaderi üzerinde haksız etki sahibi oluyorlar, hem de kasti faullerle oyuncuların sakatlanmasına sebep oluyorlar. Örnek mi?

Şubat 2005 tarihinde Galler’deki Cardiff şehrinde toplanan ve futbol kurallarını düzenleme yetkili tek kuruluş olan ‘International Boards’ değiştirilmesi istenen 14 kural önerisini masaya yatırdı. Değişmesi kabul edilen kurallardan birine göre; eskiden sadece arkadan kayarak yapılan ve kırmızı kartla cezalandırılan eyleme, artık ne yönden yapılırsa yapılsın kırmızı kart gösterilecek. Yeni kuralın amacı; kasti ve kontrolsüz eylemlerle futbolcuların sakatlanmasını önlemek ve özellikle de üstün teknik sahibi (yıldız) futbolcuları tehlikelerden korumaktı. Ancak, Türkiye’de bu kural değişik nedenlerle adil bir şekilde uygulanmadı. Bundan faydalanan bazı antrenörler, bu tip kasti faulleri stratejik bir unsur olarak, rakip yıldız oyuncuları korkutmak, oyundan düşürmek, hatta sakatlamak adına devreye soktu, sokuyor. Hakemin bilerek veya bilmeyerek (!) bu tip müdahalelere göz yumması haksız kazançlara, sakatlıklara hadiseler sebep oluyor. Şu günlerde kayarak kastı faul yapmak salgın halinde. Mesela, Beşiktaş-kayseri maçında Aboubakar’a yapılanlar tipik bir stratejik kastı faul hüviyetliydi.

Şimdi sırada Trabzon-Galatasaray maçı var ve ‘Dikkat!’ diyorum!..

GÜNÜN SÖZÜ

“Testi kırıldıktan sonra ağıt yakan çok olur!” TR