Adını tarihe yazdırdı! Genç kızlara ilham oldu: 'Yapamazsın' kelimesini duymayın
Motor sporlarında Avrupa şampiyonu olan tek kadın pilot olan Seda Kaçan tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Hayallerini gerçekleştirmek ve genç kızlara ilham olmayı hedefleyen Kaçan, 'Yola çıkarken bazı amaçlarım vardı. Bunlardan ilki bu sporun cinsiyetten bağımsız olarak yapılabildiğini, başarının cinsiyetle alakası olmadığını göstermekti. Önyargıları yıkmak ve benden sonra gelecek genç kızlara ilham olmak istedim. Onlar benim duyduğum 'Yapamazsın' kelimesini duymasın istedim.'
Haberin Eklenme Tarihi: 8.07.2024 23:05:00 - Güncelleme Tarihi: 8.07.2024 23:05:00Akşam Cumartesi'nin haberine göre; son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri, Seda Kaçan. Kaçan, kim mi? 30 yıl aradan sonra Türkiye Pist Şampiyonası'nda yarışan ilk ve tek kadın sporcu, Türkiye Pist Şampiyonası tarihinde yarış kazanan ilk ve tek kadın sporcu, Türkiye'yi yurt dışında pistlerde temsil eden ilk ve tek kadın sporcu, yurt dışında pistlerde podyuma çıkarak bayrağımızı kürsüde dalgalandıran ilk ve tek kadın sporcu. Motor sporları tarihine adını altın harflerle yazdıran Kaçan, başarılarına bir yenisini daha ekleyerek Avrupa şampiyonu olan ilk Türk kadın sporcu da oldu. Kaçan, TCR Avrupa Dayanıklılık Şampiyonası'nda takımı TEXACO® Team AMS ile DSG kategorisinde sezonun bitimine bir yarış kala takım arkadaşı İbrahim Okyay ile beraber şampiyonluğu garantiledi. Şampiyonada mücadele eden tek kadın pilot olarak başarının cinsiyete bağlı olmadığını bir kez daha kanıtlayan Kaçan ile şampiyona sonrası İstanbul'da bir araya geldik. Kadınlara ve genç kızlara ilham olmak istediğini söyleyen Kaçan hem kariyerini hem de bu spora olan tutkusunu Akşam Cumartesi okurları için anlattı.
İÇTEN YANMALI BİR SEVDA
Otomobile olan bu ilgi ne zaman başladı?
Çocuklukta başlayan bir hikâye aslında bu. Motor sporlarına, 27 yaşında bundan dört yıl önce başladım ama öncesi var elbette. Otomobil sevgisi çocukluğumdan beri içimde. Kırklareli'nde doğdum, büyüdüm. Küçük bir şehirdi. Çevremde bu sporla ilgilenen ya da bilen yoktu. Tamamen benim isteğimdi. O yüzden bu sevdayı içten yanmalı diye tarif ediyorum. Benim küçükken oynadığım ilk bilgisayar oyunları bile araba yarışlarıydı. Tanıdıklarımın araba anahtarlarını çalma girişimim olmuştu hatta. Arabalar bir tutkuydu bende. Ama zaman, şartlar uymadı, belki de cesaretimi toplayamadım bu zamana kadar. 21 yaşındayken motor sporları için bir girişimim oldu. Üniversiteyi kazanınca İstanbul'a geldim. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü okudum. Bir yarış pilotunun söyleşisine gitmiştim. Orada ona, "Nasıl yarış pilotu olurum?" diye sorduğumda bana "Baban babamdan daha zengin değilse yapamazsın" demişti. Ben de kendisini bilirkişi olarak kabul ettiğimden demekki olmaz diye düşündüm. İlk yapamazsın kelimesini o zaman duydum. Bu kelimeyi 27 yaşında, "Ben motor sporlarına başlayacağım" dediğimde yine duydum ama bu sefer 'Deneyeceğim' dedim. İyi ki de yola çıkmışım. Şu an global bir şirkette hem beyaz yakalı bir çalışanım hem de motor sporlarında artık bir kariyerim var.
KREDİ ÇEKİP ARABA ALDIM
Peki o ilk adımda ne yaptın?
Türkiye'de motor sporları denildiğinde akla ilk gelen isim İbrahim Okyay. 33 yıldır bu camianın içinde ve kendi takımı var. Onunla tanışmak için 2020'de Kars'a gittim. Çıldır Gölü üzerinde performans sürüş eğitimi etkinliği vardı. Burada siz direksiyon başına geçiyorsunuz, İbrahim Bey yanınızda size neler yapmadınız gerektiğini söylüyor. Ben de katıldım bu etkinliğe ve İbrahim Bey'in direktiflerine uymaya çalıştım. Bana, "Söylediklerimi yapabiliyorsun, alt yapın var mı?" diye sordu. Ben de olmadığını ama bu sporla ilgilenmek istediğimi söyleyince, uzun soluklu bir kariyer için işe kartingden başlamam gerektiğini söyledi. Ben de şirketten aldığım bonus ile bir karting eğitimine yazıldım. Karting dışarıdan kolay gibi gözüküyor ama zor bir spor. Bir de benim şöyle bir durumum oldu. Etrafımda benimle eğitim alan kişilerin yaş ortalaması 7 ila 15 arasında idi. Her haftasonu gidiyordum. Çocuklar "Abla, abla" diye peşimden koşuyordu. Daha sonra maddi anlamda destek bulamayınca kredi çektim ve kendime karting aracı aldım. Bu araçla 2021 sezonundaki Türkiye Karting Şampiyonası'nda bütün sezon yarıştım. On yarışın yedisinde podyuma çıkacak başarı elde ettim. O sezonun ardından yeniden İbrahim Bey'in kapısını çaldım. "Şark görevi tamamladım beni artık otomobile alır mısınız?" diye sordum. İbrahim Bey şaşırmıştı, "Genelde 100 kişiye karting eğitimi al sonra gel diyorsam yüzde doksan dokuzu geri dönmüyor. Ama sen geldin" dedi. Zaten beni o sezonumda da takip etmiş. Ve beni takıma aldı. Sanıyordum kadın sporcu olmam, azmim ve yeteneğim sayesinde bunu başarabildim. 2022 yılında Türkiye Pist Şampiyonası'nda yarıştım. 30 yıl sonra şampiyonada yarışan ilk kadın sporcu oldum. 2023 yılında Türkiye Pist Şampiyonası'nda yarışmaya devam ettim. On yarışın üçünde yarış kazanmayı başardım ve tarihte yarış kazanan ilk kadın sporcu oldum. Aynı yıl yurt dışında da kendimi denemek istedim. Ve 29 Ekim haftası motor sporlarının en rekabetçi serilerinden biri olan TCL İtalia serisinin bir ayak yarışına katıldım. Bu yarışın manevi anlamda değeri çok kıymetli idi. Hem Cumhuriyetin 100. yılı idi hem de motor sporlarında ülkemizi temsil eden ilk kadın sporcu oldum. Takımla birlikte podyum derecesi alıp bayrağımızı açmıştık. Çok gurur vericiydi. Hayatımın en özel yarışlarının başında gelir. Bu sene de TCR Avrupa Dayanıklılık Şampiyonası'nda yarıştık. Sezonun ilk ayağı olan Macaristan'da DSG kategorisinde birinci, genel klasmanda ikinci olarak çifte kürsü başarısı yakaladık. Şampiyonanın İtalya'nın Vallelunga pistindeki ikinci ayağında DSG kategorisinde zirveye çıktık ve İtalya'nın Misano pistindeki üçüncü yarışta elde ettiği başarıyla bitime bir yarış kala şampiyonluğu garantiledik. Dayanıklılık serisi olduğu için bu yarışlarda format gereği iki pilot yarışıyor. Birimiz inip diğerimiz devam ediyor. Bu şekilde beş takım, 10 sporcu vardı. Bu kategoride bunu başaran ilk kadın Türk sporcu oldum.
KAĞITLARA NOT ALIP HER GÜN ÇALIŞIYORUM
Hobi olarak değil de bu işi profesyonel olarak yapacağım netliğine ne zaman geldiniz?
Motor sporlarını hobi olarak yapacak durumda biri değilim açıkçası. Ayrıca hiçbir zaman ara sıra yarışayım bana yeter diye düşünmedim. Ben bunu profesyonel olarak yapmak istedim. Yaptığım her işi en iyi şekilde, hakkını vererek yapmak isterim. Bir de yola çıkarken bazı amaçlarım vardı. Bunlardan ilki bu sporun cinsiyetten bağımsız olarak yapılabildiğini, başarının cinsiyetle alakası olmadığını göstermekti. İkincisi bu amaçla doğru orantılı olarak önyargıları yıkmak ve benden sonra gelecek olan genç kızlara ilham olmaktı. Onlar benim duyduğum "Yapamazsın" kelimesini duymasın istedim.
Dört yıl gibi kısa bir sürede ciddi başarılar elde etmişsin. Bunu nasıl başardın?
Başarının ardında yatan birkaç faktör var. En büyük şansım takımım. Otomobil sporları denildiğinde Türkiye'de bunu yapabilen en iyi takım içerisindeyim. İbrahim Bey'in doğru yönlendirmeleriyle bugün bu noktadayız. Yine koordinatörümüz Elif Tanca'nın çok emeği var. Kendisi de Türkiye'deki tek kadın takım koordinatörü. Yine çok büyük ve deneyimli mekanik ekibimiz var. 33 yıldır var olan bir takım başarımın ilk anahtarlarından biri. Tabii kişisel çalışmalarım da var. Spor olarak zorlayıcı tarafları olan bir spor. Dışarıdan "Ne var ki araba kullanıyorlar" algısı olabilir ama fiziksel ve mental anlamda zor bir alan. Otomobilden indiğinde üç kilo ter atmış oluyorsun. İçerideki fiziksel performansı siz düşünün. Tulum, içlik, kask var üzerinizde ve içeride klima yok. Dakikalarca araba sürüyorsun. Ben yarış bittiğinde kaskı çıkardığımda yüzüm pancar gibi oluyor. Ama tabii aynaya baktığımda gurur duyuyorum kendimle. Üstelik ben sadece kendimi temsil etmiyorum, Türk kadınını da temsil ettiğim için ciddi bir çalışma tempom oluyor. Haftanın üç ya da dört günü fiziksel antrenman yapıyorum. Evde kendime simülasyon kurdum orada çalıyorum. Yarışları izliyorum. Yarış öncesi pistlerin çıktılarını alıp üzerinde çalışıyorum. Viraj viraj notlar alıyorum. Yarış mühendisimiz var. Onunla sürekli çalışıyoruz. Anlattıklarını not alıyorum ve onlar üzerinden çalışıyorum. Hatta benim kağıt üzerindeki çalışmaları gören diğer pilotlar çok şaşırmıştı. Ama bunun bana katkısı olduğunu düşünüyorum. Bunların hepsi yetenekle de bir araya gelince de sonuç başarı oluyor. Bu da beni daha çok çalışmaya itiyor.
HAYATIMDA TEK BİR ŞEY DÜŞÜNDÜĞÜM TEK YER ORASI
Direksiyon başına geçtiğinde ne hissediyorsun?
Hayatımda tek bir şeyi düşündüğüm tek yer orası. İnsan ister istemez bir işle uğraştığında ya da bir şey yaparken kafasından farklı olaylarla ilgili birçok şey geçirir. Bizi etkileyen birçok faktör var sonuçta. Ben de öyleyim. Ama direksiyon başına geçtiğimde sadece yarışmayı düşünüyorum. Başka hiçbir şey aklıma gelmez. Öylesine bir tutku benimki... Tek kelime ile o anda kendimi canlı hissediyorum. Yaşadığımı hissediyorum. Oradaki enerjim çok başka. Tarifi çok kolay değil. Hız da bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Adrenalin bağımlılığı da var bu işin içinde. Saliselik kararlarla kaç tonluk arabayı yönetmek başka bir olay. Ama tutkum olan bir şeyi yaptığım için çok mutluyum. Bugünden geriye bakınca keşke daha önce bu spora başlasaydım diyorum. Belkide 21 yaşında o adımı atabilseydim bugün kariyer anlamında çok farklı bir yerde olabilirdim.
NEFES ALMAYI UNUTUYORUM
TCR Avrupa Dayanıklılık Şampiyonası'na giderken buradan şampiyon olarak dönmek düşüncesi var mıydı? Nasıl bir heyecan yaşadın orada?
Hedefler arasında elbette şampiyon olmak vardı. Ama daha bir ayak varken bunu garantilemiş olmak sürpriz oldu diyebilirim. Her yarışmaya büyük bir heyecan ile çıkıyorum. Işıklar söndüğünde ve ilk gaza bastığımız an benim nabzım baya yüksek oluyor. Hatta bazen nefes almayı unutuyorum. Telsizimde Elif Hanım oluyor. Nefes almayı unuttuğum için "nefes al" diye uyarıyor.
Yarışma öncesi yaptığın bir uğurun, totemin var mıdır?
Beni motive eden, yarış anına bağlayan şarkılar var. Onları dinlerim. Bir de arabaya binmeden Elif ile birbirimize alından elle selam veririz. Sonra binerim arabaya.
Bundan sonraki hedef nedir?
Takımla birlikte planladığımız birkaç hedef var. Avrupa'da başka serilerde devam etmek istiyoruz. Yine Türkiye Pist Şampiyonası'nda almak istediğim bir başarı var. Tabii nihai hedef dünya şampiyonluğu!
ÖNYARGILARI YIKTIĞIM İÇİN MUTLUYUM
Motor sporlarına başlayacağını söylediğinde ailenden nasıl tepkiler aldın? "Yapamazsam" düşüncesi oldu mu?
Aileme ve çevremdeki insanlara ilk söylediğimde açıkçası bu fikri çok mantıklı bulmadılar. Ama ben kendi sesimi dinledim. İlk başlarda elbette yapamazsam kaygısı oldu. Başarılı olamasaydım "yapamazsın" diyenleri haklı çıkarmış olacaktım. O yüzden korktuğum zamanlar oldu. Ama bunun için de çok çalıştım. Bunu yapılabileceğimi gösterdiğimde herkes bir sonraki yarışımın ne zaman olduğunu sorar oldu. Önyargıları değiştirebildim. Bunun için mutluyum.
Yarıştığın şampiyonlarda tek kadın olmak üzerinde baskı oluşturdu mu?
Böyle bir baskı hissetmedim. Erkek egemen bir spor olduğunu bilerek yarıştım. Son Avrupa şampiyonasında da tek kadındım ve diğer pilotların yaklaşımı gayet iyiydi. Olumsuz bir şey yaşamadım bu anlamda. Herkes pozitif yaklaştı. Kadın girdiği her yeri güzelleştiriyor bence.
BİR KİŞİYİ BİLE HAREKETE GEÇİRSEM NE MUTLU BANA
Şampiyon olduğunuz an, ne hissettin?
Bir duygu karmaşası yaşadım. Mutluluktan ağladım. Emeklerimin karşılığını almış olmak büyük bir gurur. Bu yolculuğa başlarken bu kadarını hayal etmemiştim. Hayallerimin ötesini yaşıyorum. Ne mutlu bana ki adımı tarihe yazdırabildim. Bu başarının ardında çok fazla kan, ter, gözyaşı ve emek var. Yapamayacağım, olmayacak diye düşündüğüm çok an vardı. O anlarda takımın desteği çok kıymetliydi. Şimdi konuşurken bile gözlerim doluyor. Bu başarının anlamı çok büyük. Birçok anne ve genç kızdan mesajlar alıyorum. "Ben de yapmak istiyorum" diyenler var. Bir kişiyi bile harekete geçirsem ne mutlu bana. Ayrıca motor sporları ülkemizde gündem oldu. Bunda da azıcık payım var ise ne mutlu.
Buradan kadınlara, genç kızlara nasıl bir mesajınız olur?
Varsa bir tutkuları, hayalleri mutlaka peşinden gitsinler. Yoksa da kendilerine bir hayal bulsunlar. Çünkü biz bazen yaşam içerisinde hayallerimizi, arzularımızı, isteklerimizi bastırabiliyoruz. Bunları keşfetmek çok zor olabiliyor. Yaşadıklarını hissettiren şeyin peşinden gitsinler. "Yapamazsın" diyen biri olursa da benim hikâyemi akıllarına getirsinler. Bir şeyi gerçekten istiyorsak yeterince çaba ve emekten sonra bence bunu başarabiliriz.