Emre Altuğ'un başrolünde olduğu "Mezarcı" filmi vizyona giriyor

Senaristliğini ve yönetmenliğini Talip Karamahmutoğlu’nun yaptığı Mezarcı filmi, 11 Ağustos Cuma günü vizyonda olacak. Emre Altuğ’un başrolünde olduğu ve Osman Şahin’in unutulmaz eserinden uyarlanan filmin müziklerinde Erkan Oğur’un imzası bulunuyor.

ZEYTİN AĞAÇLARI HÂLÂ AYAKTAYSA HEP BİR UMUT VARDIR!

Oyuncu kadrosunda Emre Altuğ, Nilay Erdönmez, Orhan Aydın, Mustafa Uzunyılmaz, Turan Özdemir, Sadık Gürbüz, Hikmet Karagöz, Adem Yılmaz, Hakan Eksen ve Bülent Çiftçi gibi isimlerin yer aldığı film, 4. Uluslararası Antakya Film Festivali’nde “En İyi Sanat”, “En İyi Yardımcı Oyuncu” ve “Halk Jürisi En İyi Film Ödülü”nün sahibi olmuştu. Ayrıca 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin “Rengahenk” seçkisinin finalistleri arasına giren Mezarcı, dünya prömiyerini ise 16. Boston Türk Film ve Müzik Festivali kapsamında yaptı. Dağıtımını Mars’ın yapacağı filmin galası ise 9 Ağustos Çarşamba akşamı gerçekleştirilecek.

ASLAN YATTIĞI YERDEN BELLİ OLUR

Usta yazar Osman Şahin’in unutulmaz öyküsünden sinemaya uyarlanan filmin konusu da oldukça dikkat çekici… Emre Altuğ’un “Ejder” karakterine hayat verdiği film, izleyiciye kahkaha garantisi verirken, zaman zaman da hüzünlendirecek.

FİLMİN KONUSU:

Yeni bir hayat kurmak umuduyla işçi olarak gurbete gittiği Almanya'da mezarcılık konusunda ustalaşan Ejder, babasının ölümü üzerine memleketi Dalaman Şerefler Köyüne döner. Ejder'in köyündeki yerli ve yabancıların oluşturduğu milyon dolarlık yaşam alanları, Ejder'in mezarcılık konusunda ki birikimlerine yeni ufuklar açar. Milyon dolarlık evlerde oturan bu insanları, öldükten sonra köy mezarlığına defnetmek fikrine karşı çıkan Ejder, 'Aslan yattığı yerden bellidir' felsefesi ile yola çıkarak, ölecek her varlıklı insana ölümsüzlüğü simgeleyen zeytin ağaçları altında sonsuz bir yaşam vaat eder. Kişiye özel mezar tasarımları ile cennete giden bu yolda müşterilerine eşlik eden Ejder ve şirketi 'Yatay mezarcılık, öldükten sonra bile yanınızda olacak' sloganı ile işler yolunda giderken, kasabaya sonradan yerleşen Bektaş'ın travmatik hikayesi ile yüzleşir.