Tokat'ta Osmanlı izleri! Osmanlı valisinden duygu yüklü dizeler...
Osmanlı valisinin eşinin ölümü üzerine kaleme aldığı duygu yüklü şiir neden Tokat'ta sergileniyor. Şiirin yazılış hikayesi ve diğer detaylar haberimizde....
Haberin Eklenme Tarihi: 2.09.2024 14:58:00 - Güncelleme Tarihi: 2.09.2024 14:58:00Osmanlı dönemi valilerinden Ahmet Muammer Paşa'nın vefat eden eşine yazdığı şiirin nakşedildiği taş sanduka, Tokat Müzesi'nde sergileniyor.
Osmanlı'nın son Sivas valilerinden, 1913-1917 yıllarında görev yapan Ahmet Muammer Paşa, o dönem Sivas'a bağlı olması dolayısıyla eşi Faika Hanım ile bir süre Tokat'ta yaşadı.
Yakalandığı verem hastalığı nedeniyle 1913'te vefat eden Faika Hanım'ın cenazesi, Tokat'ta defnedildi.
Eşinin vefatına çok üzülen vali, dönemin hattatlarından Fahri Bey'e eşinin mezarına konulacak sandukanın üzerine Osmanlıca üç kıtadan oluşan, kendi yazdığı şiiri nakşettirdi.
Bu şiir ve mezar taşı şu an Tokat Müzesi'nde sergileniyor.
Türk kültürünün tarihine yapılan derin yolculuk... Dünyaya tanıttılar!
DÖRT FARKLI DÖNEME AİT ESER BULUNUYOR!
Tokat Belediyesi Şehir Müzesinde görevli sanat tarihçisi Mesut Güneş, AA muhabirine, müzenin avlu kısmında Roma, Helenistik, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait mezar taşları ve sandukaların bulunduğunu söyledi.
Sandukalar ve mezar taşları arasında en çok dikkati çekenin Faika Hanım'a ait sanduka olduğunu belirten Güneş, "Sandukanın etrafına işlenen yazı son derece önemli bir eser. Bu yazı, Osmanlı yazı sanatı ve taş işçiliğinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor. Bu açıdan da önemlidir." dedi.
Ahmet Muammer Paşa'nın eşine çok bağlı olduğunu vurgulayan Güneş, "Eşi için çok güzel bir şiir de kaleme almış. Bu şiir, mezar taşının üzerinde, sandukanın etrafında yer almakta. Bu eser, Hindistan'da Babür Kralı'nın eşi için yaptırmış olduğu Tac Mahal'i akıllara getirmektedir. Tabii onun kadar abidevi değildir ama özellik bakımından eşleri için yapılmıştır." ifadesini kullandı.
AHMET MUAMMER PAŞA'NIN EŞİNE ŞİİRİ
"Ey tenha Türk kadını, hayatımın yoldaşı
Sen mi varsın altında kaldırırsam bu taşı
Yok sen yoksun, cismin var zulmet dolu bu yerde
Sen bir ruhsun, gülersin yıldızlarla göklerde.
Ay doğdukça ruhunu hissettirir bu yerler
Söyler benim hüznümü ağladıkça bülbüller
Ruhun gibi muazzez hatıralar bıraktın
Milletine İskender, Demir, Yaşar bıraktın.
... milli yolu senden bize örnektir
Onda çarpar yüreğin, sen ölmedin demektir
Artık şenim Faikam, layık değil gözyaşı
Fatiha'yla okusun, gelip geçen bu taşı."