0530 708 54 54
0530 708 54 54
02 Temmuz 2018 Pazartesi 00:00:00 - Güncelleme:02 Temmuz 2018 Pazartesi 00:00:00

Alerji düşmanı yiyecekler

Elma, sarımsak, mantar ve yeşil çayla metabolizmayı güçlendirebilirsiniz. Beslenme düzenini değiştirerek de alerjiden kurtulmanız mümkün.

Beslenme alışkanlıklarımız ve tükettiğimiz gıdalar vücut direncimizi doğrudan etkiler. Bu nedenle sağlıklı ve dengeli beslenme, hastalıklardan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır. Bunun dışında genetik ve çevresel faktörler sebebiyle bazı insanlar, zararlı olmayan maddelere karşı daha fazla duyarlı olup, aşırı reaksiyon gösterebiliyor. Alerjen denilen bu maddeler, bağışıklık sistemimizle temas ettiğinde vücudumuz buna karşı aşırı miktarda koruyucu madde (antikor) üretiyor ve bu duruma alerji deniliyor. 

TOPLUMUN YÜZDE 30'UNU ETKİLİYOR

Alerjik astım, alerjik göz nezlesi, astım, gıda alerjisi gibi tanıların toplumumuzun yüzde 30’unu etkilediği düşünülürse, alerji konusu hepimiz için ciddi bir sorun gibi görüküyor. Belli minarel ve vitaminlerden zengin besin gruplarını tüketerek alerjen etkileri baskılamak ve hatta önüne geçmek mümkün. 

KAŞINTIYA KARŞI ELMA 

Kimyasal bir pigment olan ve diyetlerde oldukça faydası olan kuersetin maddesi, elma kabuğunda bol miktarda bulunur. Aynı zamanda, azotlu bir bileşik olan histamin salınmasını engellediğinden deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi alerjik reaksiyonların önüne geçer ve etkili bir koruma sağlar. Salata ve ara öğünlerinizde günde en az bir elma tüketerek alerjik reaksiyonları baskılayabilirsiniz. 

MANTAR

Araştırmalar, içerdiği selenyum sebebiyle mantarın alerjik reaksiyonları hafifleteceğini göstermektedir. Selenyumun antialerjik etkisi, vücudun antioksidan sisteminde rol oynamaktadır ve çeşitli enzimlerin önemli bir bileşenidir.

SARIMSAK

Antik çağlardan bu yana şifalı yiyecek olarak kabul edilmiş olup çok geniş yelpazede birçok hastalık için ilaç olarak kullanılmıştır. Araştırmalar kalp sağlığını desteklemede, kanseri önlemede, yüksek tansiyonu düşürmede etkili olduğunu göstermektedir. Sarımsağın alerjideki yararlı etkisi, inflamatuar prostaglandinleri ve tromboksanları oluşturan belli enzimleri baskılamaktır.

KETEN TOHUMU

Keten tohumu; kanser, kalp rahatsızlığı ve eklem ağrısı gibi birçok hastalığı iyileştirme ve tedavi etmede kullanılmaktadır. Ayrıca alerjik reaksiyonu önleme ve hafifletmeye yardımcıdır. Bu önemli anti-alerjen tohum selenyum kazanımı için çok iyi bir kaynaktır. Keten tohumu ve yağı, omega-3 yağ asitleri için en iyi bitki kökenli kaynaklardan biridir. Yüksek omega-3 alımı alerji riskini azaltmakla doğrudan ilişkilidir. 

PATATES  

İnsanoğlunun bildiği en eski sebzelerden biri olan tatlı patates, yüksek oranda besleyicidir. Alerjik bir bünyeye sahipseniz diyetinize eklemeniz gereken gıdaların başında tatlı patates yer alabilir. Bebekler için tarihte güvenli ilk yiyecek olan tatlı patates, alerjiye en az neden olan yiyecektir. Yüksek oranda antioksidan kaynağı olup C vitamini de içermektedir. 

BiBERiYE

Biberiye, rosmarinik asit içeren polyfenol bir bitki olup alerjik reaksiyonları baskılar. Vücuttaki inflomasyonun önüne geçer. Alerjik bünyeler bu nedenle domates soslarında, et kızartmalarında etkisini daha da artırmak için taze sıkılmış portakal suyuyla birlikte biberiye kullanmalıdır. 

YEŞiL ÇAY

Yeşil çay, kilo vermeye yardımcı ve ödem söktürücü olarak bilinse de, tek yararı bu değildir. Bilimsel kaynaklar yeşil çayın alerjileri tedavi etmeye de yardımcı olduğunu göstermektedir. Poşet yerine gerçek yeşil çay yapraklarını demlemek daha faydalıdır. Yüksek C vitamini içeren bir maddeyle, örneğin bu açıdan zengin taze meyve suyuyla tüketildiğinde vücudun kateşinlerden yararlanmasını daha uygun hale getirecektir.

ZERDEÇAL

Faydaları saymakla bitmeyen zerdeçal, yüzyıllardır ayurveda ve Çin tıbbında kullanılmaktadır. Zencefil ailesinin güçlü kök bitkisi olan zerdeçal, sahip olduğu antiinflamatuar özelliğiyle alerjik reaksiyonları önlemeye yardımcı olur. Karışım bir baharat olan körinin içerisinde de yer almaktadır. Salatalar, pilavlar, soslar, sebze ve et yemeklerinde kullanımı uygundur. 

Kansızlığa karşı meyve suyu için

Vücudumuzdaki kanın azalmasıyla ortaya çıkan kansızlık ve beraberinde gelen demir eksikliği, yaşam kalitemizi azaltıyor. Demir eksikliğinin özellikle çocukların zihinsel gelişiminde önemli bir rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek olup besinlerden alınan demirin emilimi için meyve suyu tüketilmesi gerekiyor. 

DEMİR ORANINI ARTIRIR

Prof. Dr. Neriman İnanç “Aldığımız demirin yararlı olabilmesi için C vitamini içeren besinlerle tüketmeliyiz. Örneğin yemekle alınan 500 miligram C vitamini demirin emilimini 6 kat artırır. Vitamin alımını artırmak için meyve suları iyi bir kaynaktır” dedi.

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX