Daha ne diyeyim ki?

Aslına bakarsanız, yazılacak o kadar çok konu var ki...!

"Peki neden yazmıyorsunuz" diyecek olursanız, ben de derim ki, nasıl yazayım?

Allah aşkına, ülke gündemini işgal eden konulara bir bakın, sonra da dünya gündemine bakın! İnsanı, insanlığı önceleyen bir tek konu bulabiliyor musunuz?

İçeride, "Yumuşama'' ya da ''Normalleşme'', "Gri listeden çıkan Türkiye" ...

Dışarıda, Trump-Biden tartışması(!)...

Çağın zekası Yapay Zeka(!), bu tartışmayı Türkçe dublajla yayınlamış, Allah aşkına azıcık vakit ayırıp da bir dinleyin!

Gazze' deki mazlumun kaderi, kimlerin elinde?

Ukrayna' da ölen insanların kaderi, kimlerin elinde?

Hülasa, eşrefi mahlukat insanın kaderi, kimlerin elinde?

Tarihte, ihtiyar dünyanın kaderinin, elbette delilerin, zalimlerin eline düştüğü olmuştur, ama bu kadar gülünç insanların eline düştüğünü hiç sanmıyorum!

Peki ne olacak?

Her fırsatta dile getirdiğim şey olacak, daha doğrusu olmak zorunda!

Yoksa, insanlık hızla fıtratını kaybedecek ve bir robottan farkı kalmayacak!

Çözüm?

Çözüm: "Dünyada tayin edici irade Türk olmalı"

Kesinlikle, başka çözüm yolu yok.

Tarihe bakınız, Türk ne zaman dünyada tayin edici irade olmuş, insanoğlu, işte o zaman fıtratı üzere yaşamış.

İşte bundandır ki, Kayseri' den düğmeye bastılar!

Ahlaksızlığın dik alası bir ahlaksızlık yaşandı ve Kayseri ayağa kalktı!

Bu ülkede, Suriyelilerden öncede benzer ahlaksızlığın da ahlaksızı bu ve benzeri olaylar yaşanmamış mıydı?

Yaşanmıştı...!

Ve dün sabah, onların canlarını, ırzlarını korumak için şehit verdiğimiz Afrin' de, sınır ötesinde ateş harlandı!

Tam da Türkiye Suriye bir araya gelebilirler mi diye konuşulurken...!

Zamanlamaya bakar mısınız?

Sınır ötesinde atılan sloganlara bakınız, "Siz bizi Esad'a teslim edecekseniz, biz de sizi PKK'ya teslim edeceğiz "!

Sizce izaha ihtiyaç var mı?

Ve sahnede, en az bölücü terör örgütü kadar tehlikeli olan Ümit Özdağ...!

Ve dün itibarıyla, merhum Sinan Ateş'in katliyle alakalı başlayan dava...!

Ben, bu konuda çok şey diyebilirim, ama şimdilik demeyeceğim!

Bazı siyasi liderlerin canhıraşlığı ve medyanın bir kesiminin suskunluğu diğer kesimin ise haddinden fazla bağırması...

Kimse de bana, dünün Ülkücü katillerinin bugün Ülkücü seviciliğini izah etmeye kalkmasın!

Şunu demeden de edemeyeceğim, bugün mahkemede yerini alan siyasi liderler ve Ülkücü hareketin ileri gelenleri, merhum Muhsin Başkan'ın mahkemesine neden bir kez olsun katılmadınız?

Yoksa, o günlerde bulunduğunuz yerlerden adalet görünmüyor muydu?

Elbette, konuşulacak zaman gelecek, hem de çok yakın zamanda...

Neyse ki, gündemde Franko'nun 3 F' sinden biri olan futbol var.