Emrah Öner


Yayın Tarihi:

05 Mayıs 2019 Pazar 08:00:00

Dolar düşer, Euro düşer, Fener düşmez

Allah bize Erzurum-Bursa maçını izlettirenlerden razı olsun. Harika maçtı. 1995’deki Manchester-Juventus maçının skorunu takipten nerelere düştük. Neyse maça gelelim. Fenerbahçe’nin aslında sorunu çok basit. Fenerbahçe hemen hemen her maça aslında iyi başlıyor. Ersun Hoca’nın ya da Cocu’nun ya da Koeman’ın stratejisi maçı hemen 1-0 ya da 2-0’a getirmek ama Fenerbahçe’nin diğer 17 takımdan en büyük farkı kaliteli bir ayağı olmayınca Fenerbahçe rakibe oyuna ortak olma şansı veriyor. Şöyle düşünün. Fenerbahçe’de bir adet Gomes, Gomiz, Gomez, Gomis ona benzer birşey olsa en az 20 maça iyi 10. dakikaya 1-0 önde girer. Ama eğer gol atamaz ve dün Harun’un yaptığı gibi büyük bir hata yaparsa zaten maça 0-1 yenik başlar. Ve dün de böyle oldu. Golleri kaçıran Fenerbahçe’Ydi ama gol yiyen Harun’du. Fenerbahçe nispeten daha yumuşak bir takım olan Kasımpaşa karşısında ilk yarıda en az üç tane %100 gol pozisyonu buldu. Bir tane golü de ofsayttan verilmedi ki ofsayt değildi. Aslında maçın hakkı 2-1 Fenerbahçe lehineydi. Maçın ilk yarıdaki adamı Isla ve Valbuena’ydı. İkinci yarı Fenerbahçe’nin dinamiğinde ve temposunda hiçbir fark yoktu. Elif müthiş koştu. Bence faydalıydı ama yerine 60. dakika tombik döner Moses girdi. Derken 70. dakika geldi. Ve yine tarihi bir pozisyon Türkiye Ligi’nde yerini aldı. Halis Hoca öyle bir faule sarı kart verdi ki gerçekten çok acı. Pozisyonda Soldado’ya top yok ve gırtlağa dirsek var. İşte bu yüzden Türkiye gibi liglere VAR gelmemeli çünkü artık hakemin kaçacağı yer yok ama onlar yine de Türkiye’de kaçıyor. İnanılmaz. Soldado durumu 3-1 yaptı ve maç öyle bitti. Halis Hoca’nın maçlarında bence Halis Hoca’ya gerek yok. Nasıl olsa her pozisyonda VAR’a gidiyor. Halis Hoca’nın maçları da böylece saat 21:10 gibi bitiyor. Kendinizi de ona göre planlayın.