Emrah Öner


Yayın Tarihi:

10 Aralık 2018 Pazartesi 08:00:00

Sonun başlangıcı

İlk yarı da ikinci yarı da hep aynı. Aslında her maç aynı. Yazılarım da aynı. Maçı kronolojik sırayla anlatmaya gerek yok. İlk yarılarda hemen baskıyı ve golü yiyen Fenerbahçe, ikinci yarı duran toplarla maçı çevirmeye çalışan Fenerbahçe. Takım bu kadar. Slimani bu kadar. Şener bu kadar. Hoca bu kadar. Yönetim ve Başkan bu kadar. Takım kalitesiz diyorum ama inanın bu kalitesizlik bile bu puan durumunu açıklayamaz. Başka bir şey var. Bence %51 takım kalitesiz olduğu için böyle, %49 da takımın mental sıkıntısı var. O yüzden Fenerbahçe’nin ya bir “Ağabey”e ya da ağabey gibi bir hocaya ihtiyacı var. Fenerbahçe futbolu bırakmış. Kafalar karanlık. Stres çok fazla. Acaba küme düşer miyiz stresi var. Kaldı ki, bu daha bir şey değil. Ligin 28.haftasını düşünemiyorum. Basiretsizlik ve kalitesizlik için ilk yarıdaki gol bunun en güzel örneği. Skertel ve Roman’ın bakışları herşeyi açıklıyor. İkinci golde Skertel’in durumu bunu açıklıyor. Peki Hoca bir şeyler yapabilir miydi? Evet, yapabilirdi. En kötü maçları öyle bir kilitlersin ki, maçlar 70-80’e kadar 0-0 gider. Eğer şansın varsa maçı da alırsın. Ama Koeman öyle bir adam değil. Hep açık ya da yarı açık oynatıyor. Çok yumuşak oynatıyor. Cocu da öyle oynattı. Maalesef de bu Türkiye’de işe yaramıyor. Bakalım, herkes devre arasını bekliyor, ne olacaksa. Para yok, ışık yok, güven yok.