Çıkamadılar işin içinden

GALATASARAY’DA üst üste bu kadar olumsuz olayların yaşanması anlaşılır gibi değil. Bu hadiseleri irdeleme niyetinde değilim ama en acı olanı; sakatlıkların ardı arkasının kesilmemesi. Oysa Beşiktaş yenilgisi sonrası 2 maçta alınan 6 puan ve lider Sivasspor’la aradaki farkın 2’ye inmesi moralleri yükseltmişti. Ama ne var ki sakatlar azalacağına, giderek arttı. İşte uzun süreli 5 sakata, Luyindama ve Muslera’da katıldı. Oldu mu 7, gel de çık işin içinden; tam da 3 zorlu maçlara girilirken… Dün gece Türk Telekom’da Fatih Terim eldekilerden 11 üretmeye çalışırken, formsuzları kulübede tutmuştu. Okan Buruk’ta ise kadro bolluğu, ekibi M.Başakşehir’i as kadroyla sahaya sürerken, bir o kadarı da kenarda görev bekliyordu. İki takımda ilk 20’dkyı birbirini kontrol etmekle geçirirken, ortaya futbol adına bir şey koyamıyordu. Galatasaray 3’lü savunmasının önünde 5’li, bazen de 6’li orta bölge adamı oluştururken; oturmuş M.Başakşehir’e topla oynama şansı tanımadı ama gol sahasına giren ve ilk fırsatı kaçıran Crivelli oldu. Taraftarın hep destek tam desteği sürünce, Sarı Kırmızılılar 25 dk dan sonra biraz kıpırdar gibi oldu. Organize atak geliştiremeselerdi Ömer Bayram, Lemina uzak mesafeli şutlar ve Feghouli ile Mert’i yokladılar hepsi bu. Bu futbol ve oyun şekli 2. yarı devam etmez inşallah. Galatasaray arzulu, istekli işte bu; 48’de Mariano ortalı Feghouli dokunuşlu gol de kaçtı. Bu devam eder mi? Orta Merkez çabuk geçiliyor ancak iki takımda gol sahasında sönük kalıyordu. Fatih hoca, 74’de Emre Mor’u oyuna aldı ama gol sahasına daha fazla taşınan M.Başaksehir’di. Nitekim İrfan Can hızlı çıkışlı ince paslı, Gulbrandsen şık vuruşlu golü buldular. Terim’den son atak Belhanda-Nagatomo, bir şey yapamadılar ki. Olmadı bu kadar eksikle çıkamadılar işin içinden… En kötüsü de, 41 maç sonra evinde yenilmek.