Prof. Dr. Mehmet Çelik


Yayın Tarihi:

02 Ağustos 2019 Cuma 08:00:00

2023 hesabı

İster üst aklın, ister içerideki muhalefetin, isterse her ikisinin birden deyin, 2023 seçimlerinin hedefi Erdoğansız bir Türkiye!.. 

Türkiye’nin çok partili hayatla tanıştığı 1950’den bugüne kadar CHP halkın oyu ile iktidar yüzü görmedi!. 

Ancak askeri darbeler sonucu koalisyonlarla da olsa zaman zaman kısa süreli hükümetlerde yer aldı. 

Ülkenin sosyo-politik yapısı %70 merkez sağ, %30 sosyal demokrat olarak kabul edilse de, HDP’nin siyaset sahnesinde yer almasıyla merkez sağ %65, sosyal demokrat kesim %25 oy oranı ile siyaset zemininde yer almaya başladı. 

Türkiye’de Başkanlık Sistemi gündeme geldiği günden itibaren, bu sisteme en sert  tepkiyi CHP verdi!.. 

Sebep? 

Sebep şu idi: 

CHP, her ne kadar parlamenter sistemde iktidara gelemiyorsa da, kimi zaman askeri darbeler, kimi zamanda siyasal krizler döneminde oluşan koalisyonlarda yer alma ihtimali her zaman mevcuttu… Bu ümit hep vardı!.. 

Ama yüzde 65-70 muhafazakâr seçmenin olduğu bir ülkede, Başkanlık sistemiyle yüzde 51 oy alarak iktidara gelme CHP için hayalden de öte bir şeydi!. 

2019 Mahalli seçimleri, özellikle de İstanbul seçimleri, bu anlayışı/algıyı yerle bir etti.  

Formül bulundu: İktidar kesimini, yani muhafazakâr demokrat kesimi böl, parçala!.. Buna karşı her renkteki muhalefeti bir araya getirdin mi netice alabilirsin!.. 

Evet, 2023 hesabı bu!.. 

CHP ve bil-umum  sol partiler+Saadet, Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı partiler Erdoğan’a karşı birleştirilirse, bu iş tamadır, diye düşünülüyor, hesaplar buna göre yapılıyor!.. 

Muhalefet bu hesaplarla netice alabilir mi? 

Alabilir, şu şartla!.. 

Alamaz, şu, şu, şu yapılırsa… 

Salı günü devam edeceğim.