Maduro’yu “gayrimeşru” ilan eden Macron, darbeci Sisi’nin liderliğindeki Mısır ziyareti başladı

Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu “gayrimeşru” ilan ederek ABD destekli darbe sürecine adeta desteğini ilan eden Fransa Cumhurbaşkanı darbesever Macron, kendi ülkesindeki sarı yeleklilerin protestosunu görmezden gelip darbeci Sisi’nin liderliğindeki Mısır ziyaretine başladı.

ABONE OL

TM Dijital Haber Merkezi

Venezuela Ulusal Meclis Başkanı muhalif Juan Guaido'nun kendisini devlet başkanı ilan etmesi ve ilanın hemen ardından Trump’ın yazılı bir açıklama yayımlayarak Guaido'yu ülkenin "geçici devlet başkanı" olarak tanımasıyla başlayan darbe sürecine, Fransa başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesinden destek açıklaması geldi.  

Perşembe günü yaptığı açıklamayla Maduro'nun devlet başkanlığını “gayrimeşru” ilan eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın Venezuela’da “demokrasinin restorasyonunu” desteklediğini ve Maduro’ya karşı gösteri düzenleyen protestocuların cesaretini alkışladığını belirtmişti.

Maduro’ya karşı sert söyleminde dozu giderek artıran Macron, Venezuela'da seçim kararının alınması için Maduro'ya 8 gün süre verdiğini duyurup, “8 gün içinde seçim yapılacağı ilan edilmezse, Guaido’yu politik bir süreç başlatmak için Venezuela'nın 'sorumlu başbakanı' olarak tanımaya hazırız” ifadelerini kullanmıştı.

Macron, bu açıklamalarından sadece birkaç gün sonra, kendisine karşı Rabia Meydanı'na akın eden binlerce darbe karşıtı göstericiyi katleden ve Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren darbeci Abdülfettah es-Sisi ile ilişkilerini geliştirmek üzere Mısır’a ayakbastı.

İngiltere merkezli Şarkul Avsat gazetesinde yer alan bilgiye göre, yüz milyonlarca dolarlık anlaşma için Mısır’a adeta çıkarma yapan ve Sisi ile 30 anlaşma imzalaması beklenen Macron’a, Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Savunma Bakanı Florence Parly’nin yanı sıra 50 Fransız şirketinin yöneticisi eşlik ediyor.

Maduro’yu gayrimeşru ilan ederek göstericileri selamlayan Macron’un, binlerce siyasi tutuklunun bulunduğu cunta rejimiyle yönetilen Mısır’a resmi ziyaret gerçekleştirmesi, adeta iflas eden demokrasi anlayışını ve ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.