The Sun: Yeter artık! “Sosyal medya pisliğini temizle”
Yayın Tarihi: 08 Ağustos 2024 Perşembe 15:54:00
Güncelleme Tarihi: 08 Ağustos 2024 Perşembe 15:54:00
İngiltere'deki ırkçı nefreti sosyal medya şirketleri mi körüklüyor? İngiliz medyası sokaklardaki kaos için neden Facebook, X, Instagram ve Tik Tok gibi platformları suçluyor? İngiltere Başbakanı Keir Starmer'in sosyal medya şirketlerine yönelik uyarıları hangi sonuçları doğuracak? İngiltere bu soruların yanıtlarını arıyor.
İngiliz The Sun Gazetesi ülkede artan ırkçı saldırıları körükledikleri gerekçesiyle sosyal medya şirketlerinin cezalandırılmaları için İngiltere Başbakanı Keir Starmer'e yönelik çok sert bir haber yayınladı.
"The Sun" Gazetesi İngiltere'deki ırkçı şiddeti körükleyen sosyal medya kuruluşlarına hadlerinin bildirilmesi için İngiltere Başbakanı Keir Starmer'e açık çağrıda bulundu. The Sun, "Facebook, X, Instagram, Snapchat, Tik Tok" gibi sosyal medya ağlarının sahte haberler yayarak ticari kazanç elde ederken İngiltere'yi kaos ve dehşete sürüklediklerine dikkat çekti.
İNGİLİZ GAZETESİ BAYRAK AÇTI
İngiltere ırkçı şiddetin pençesinde sokaklardaki kaosa çare ararken İngiliz medyası sosyal medya şirketlerine savaş açtı. The Sun Gazetesi ilgili haberinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer'e yönelik eleştiri dolu bir uyarı yazısı yayınladı. Haberde sosyal medya üzerinden yayılan nefret söylemlerine karşı "kesinlikle hiçbir şey yapılmadı" eleştirisi ortaya koyulurken "Sosyal medya devlerinin İngiltere Başbakanı Starmer'in umursamadıkları hiçbir eylemde bulunmamalarından açıkça anlaşılıyor" denildi.
SOSYAL MEDYADA NİYE DENETİM YOK?
The Sun'ın haberinde "Hükümetler yıllardır bu tür aşırılıkları engellemek için pek bir şey yapmadılar. Böylece tehlikeli dezenformasyonun tetiklendiğini ve isyanların körüklendiğini gördük. Geleneksel medya sıkı bir şekilde denetleniyor, suç içeren haberlere karşı katı yasal kurallar var. Editörler yanlış bir şey yazdıklarında hapse girme riski ile karşı karşıyalar. Bir gazetenin veya web sitesinin, Facebook ve X'te çokça paylaşılan ve Somalili göçmenlerin Anita Rose'u öldürdüğü yalanını ortaya atması durumunda neler olacağını düşünün. O yayın organı, kapatılması yönünde taleplerle karşılaşacaktı. Kafalar uçacaktı. Sosyal medya patronları ise milyonlara ulaştıkları tehlikeli içeriklerle ilgili hiçbir sorumluluk almıyor. Facebook'un Fransa'daki ırkçı isyanlardan, Hindistan'daki ölümcül şiddete ve 2021'de ABD'de gerçekleşen Capitol Hill ayaklanmasına kadar toplumsal huzursuzluğu körüklediği defalarca görüldü. Sahibi Mark Zuckerberg tüm bunları görmezden geliyor. Dezenformasyon bunlar için büyük karlar elde etme modeli haline geldi" ifadeleri yer aldı.
BAŞBAKAN'A UYARI
The Sun Gazetesi'nin haberinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer'e "eğer Sir Keir bu hayati meseleyi ele almak konusunda ciddiyse ve gerçekten yalan ve nefret yaymaya son vermek istiyorsa o zaman bazı doğru fikirleri duymamız gerekiyor.Facebook ve arkadaşların yayıncı gibi davrandığı, ancak bunun getirdiği hiçbir sorumluluğu almadığı günler artık sona ermeli" denildi.
SOSYAL MEDYA PİSLİĞİNİ TEMİZLEMENİN VAKTİ GELDİ
The Sun Gazetesi'nin Dijital Direktörü Will Payne ise kaleme aldığı yazısında Soutport'ta gerçekleşen cinayetlerin ardından ortaya atılan yalan haberlerin yol açtığı kaosa dikkat çekerek "Facebook, X, Tiktok ve diğer birçok platformun gücü o kadar büyük ki, her gün milyarlarca kişi tarafından kullanılıyor ve bu yalanlar orman yangını gibi yayılıyor. Ve bu son derece etkili sosyal kanallar neredeyse hiç denetlenmediği ve yayınladıkları içeriklerle ilgili neredeyse hiçbir sorumluluk almadıkları için, bilginin tamamen yanlış olması hiç önemli değil" ifadelerini kullandı.
TEHLİKELİ ALGORİTMALAR!
Yazısında tehlikenin boyutlarına dikkat çeken Payne, "Aslında sosyal medya algoritmaları insanların önyargılarını ve korkularını güçlendiren aşırı görüşleri ödüllendirdiği için sahte haberler de aslında ödüllendiriliyor. Bu çok korkutucu bir durum... Bilgi ne kadar uç noktalarda olursa, içinde bir nebze olsun gerçeklik payı olup olmadığına bakılmaksızın, o kadar fazla yayılıyor. Algoritmalar çok güçlü... Sizi iyi tanıyorlar ve duygularınızı harekete geçirecek türden haber ve yorumları sürekli önünüze getirip yönlendirme yapılıyor. Hiçbir alternatif bakış açısı ile karşılaşmıyorsunuz. Tehlikeli bir yankı odası... İşte bu yüzden insanların sosyal medyadaki yalanların gerçek olduğunu zannetmeleri şaşırtıcı değil" dedi.
GELENEKSEL MEDYANIN SUÇU NE?
Payne'nin yazısında geleneksel medyaya uygulanan kanunların neden sosyal medya için geçerli olmadığı da sorgulanıyor: "Sosyal medya söz konusu olduğunda gerçek nihayetinde önemsizdir. Umursamaz sosyal medya patronları sorumluluk almazlar. Hiçbir kısıtlama olmadan para basarken niye umursasınlar ki? Bir saniyeliğine, denetlenen bir gazete, web sitesi, televizyon veya radyo istasyonunun, son bir haftadır sosyal medyada dolaşan tehlikeli yalanlardan ve propagandalardan bazılarını yayınladığını düşünün. Düzenleyiciler tarafından yaptırıma tabi tutulur, geleneksel medyanın geri kalanı tarafından kınanır ve reklam verenler tarafından boykot edilirdik. Bitmiş olurduk. Ülkenin dört bir yanındaki gazeteciler her gün işe gelip bilgi kaynağı bulmak, bilgiyi doğrulamak, doğruluğunu teyit etmek ve sonra yayınlamak için çalışıyorlar. Tercih ettiğiniz gazete veya web sitesi ne olursa olsun, profesyonel ve IPSO tarafından düzenleniyorsa, yayınlanan bilgilerin doğruluğunu doğrulamak için her türlü çabanın gösterildiğini bilirsiniz. Biz gazeteciyiz ve işimiz size haberleri sunmaktır. Yanlış bir şey yaparsak sorumlu tutuluruz, öyle de olması gerekir. Dışarıda sizi 'ana akım medyanın' düşman olduğuna ve 'gerçek gerçeğin' kaynağının kendileri olduğuna ikna etmeye çalışan insanlar var. Yalan söylüyorlar ama sosyal medya onlara bu yalanları her yere yaymaları için mükemmel bir platform sunuyor"