Karadeniz'de kokarca kabusu! Fındığın düşmanı oldu

Yayın Tarihi: 04 Eylül 2024 Çarşamba 09:52:00

Güncelleme Tarihi: 04 Eylül 2024 Çarşamba 09:52:00

Karadeniz Bölgesinde kokarca mücadelesi başladı. Çünkü bu böcek türü fındığın 3'te 1'ine zarar veriyor. Ne yapacağını şaşıran çiftçi çözüm önerileri arıyor. Peki, kokarca nasıl bir hayvan? Detaylar haberimizde...

Karadeniz Bölgesinde bu sene kokarca mücadelesi başladı. Fındığa zarar veren kokarca çiftçinin kabusu oldu.

Zirai mahsule büyük zarar veren Kahverengi kokarca kabusu sürerken, bu zararlı türe karşı topyekün Tarım ve Orman Bakanlığı önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulması ve mücadelenin de sadece çiftçiye bırakılmaması gerektiği belirtildi.

"GÖRDÜĞÜN YERDE YOK ET"

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, böceğin Karadeniz'i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında "Gördüğün yerde yok et!" sloganı ile çözüm üretmeye çalışıldığını kaydetti.

KOKARCA NASIL BİR HAYVAN?

Kahverengi kokarcanın yörede üretilen fındığın 3'te birine zarar verdiğini bu oranın önümüzdeki yıllarda bu gidişle daha da artış göstereceğini ifade eden Pehlevan, "Kahverengi kokarca; sokucu emici ağız yapısına sahip olan ergin ve nimfleri bir çok meyve ve sebzede emgi yaparak zarar yapar. En büyük ihraç ürünümüz olan fındıkta ve ana tüketim maddelerimizden olan mısır, soya, domates, biber gibi ürünlere de zarar vermektedir. Böcek Karadeniz'i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında 'Gördüğün yerde yok et!' sloganı ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir kokarca değişik zamanlarda, keyfi gelince ortalama 20-30'lu gruplar 400 yumurta bırakmaktadır. Bu 400 yumurtanın ortalama 300 tanesi bir sonraki yıl ekstrem şartlarda her biride 300 adet dişi yumurta yumurtladığından hareketle 2024 yılındaki 300 adet dişi x 2025 yılında 300 adet dişi yumurta bırakacağından hareketle 2025 yılı sonu itibari ile en az 90 bin adet dişi böceğimiz olacak demek." diye konuştu.

KİMYASAL MÜCADELE

Yapılacak kimyasal mücadeleye de değinen Pehlevan, "Ergin ilaçlamasında farklı, nimf ilaçlamasında farklı formülasyon kullanılmalıdır. Aynı alanda hem ilaçlama hem de biyolojik mücadele yapılacaksa böceğin biyolojisi ile ilaçlama zamanı örtüşmelidir. (Yumurta döneminde ilaç atılmamalıdır) Böceğe atılacak ilacın, formülasyonu, dozu ve nerelere atılacağı iyi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; fındıkta sadece bu böcek zarar yapmıyor. Alanda zararlı böcekler üzerinde etkili olan doğal düşmanların da öleceği unutulmamalıdır.En iyi çözüm bile kağıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiçbir değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir. Bölgemizin ve Ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak; önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi durumda ülkemiz ekonomisine, tarımına, ekolojisine ve insanımızın yaşam kalitesine büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olacaktır. Kahverengi kokarca ve diğer böceklerle mücadelenin milli sorumluluk olduğu, sadece Trabzon'un değil bütün ülke kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Bu böcek polifag zararlı olduğundan bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalacağız" uyarısında bulundu.