Yenidoğan çetesi kan dondurdu! Delil niteliğindeki konuşmalar tek tek ortaya çıkıyor: Bebeğin ölümünü itiraf etmiş

Yayın Tarihi: 22 Ekim 2024 Salı 09:44:00

Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2024 Salı 09:44:00

Yenidoğan çetesi soruşturmasında yeni gelişmeler... Türkiye'yi sarsan sağlık skandalında yenidoğan çetesinin yeni telefon kayıtları ortaya bir bir çıkmaya devam ediyor. İddianamede yer alan konuşmalar itiraf niteliğindeydi. İddianamede yer alan görüşmede Suriyeli bir bebeğin hayatını nasıl kaybettiği anlaşılıyor.

Türkiye'yi sarsan sağlık skandalında yenidoğan çetesinin yeni telefon kayıtları ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianamede yer alan konuşmalar itiraf niteliğindeydi.

Diploması askıda olan doktora ameliyat yaptırdılar. İşledikleri suçlarla ilgili dalga geçtiler. Bu da yetmezmiş gibi SGK'dan haksız kazanç elde ettiler.

KONUŞMALAR DA DELİL OLDU

Yenidoğan çetesi hakkında hazırlanan iddianamede konuşmalar tek tek ortaya çıkmaya devam ediyor. Kan donduran görüşmelerde iki hemşire tutuklanıp cezaevine gireceklerine dair şakalaşıp gülmüşler. Delil niteliğindeki bu konuşma örgütün pervasızlığını gözler önüne serdi.

Hasan Basri Gök: Doğukan, el altından satalım.

Hakan Doğukan Taşçı: Hocadan nasıl gizli saklı yapcan?

Gök: Haberi olmaz ki.

Gök: 100 taneyi boşver, biz şu ana kadar 60 tane sattık. 10 binden kaç para yapıyor hesaplayamadım.

Taşçı: 720 bin... Hasan, her ay 100 tane çıkartıcaz. Her ay 1 milyon 200. Hasan, 12 ile çarp bir trilyon para yapıyor. Bir senede bir trilyonu da geçiyor, 200'ü de var. Bir trilyon 2 milyon 400 bin. Haberlere çıkarız, bir trilyonluk ilaç kaçakçılığı yaptılar diye yüzümüzü, gözümüzü sansürlerler Hasan.

Gök: Hahah...

Taşçı: Gözümüze siyah şerit çekerler, ikimizin yan yana fotoğrafını shoplayıp yan yana getirirler ikimizi. İlaç firmaları, ilaç mafyaları peşimize düşerler.

Gök: Hahaha...

Taşçı: O... ç..., ülkeyi ele geçirmiş bunlar napıyor der, bizi vurdururlar Hasan, ailemizi rehin alırlar.

Gök: Haha...

BEBEĞİN ÖLÜMÜNÜ İTİRAF ETMİŞ

İddianamede yer alan bir başka görüşme ise Suriyeli bir bebeğin hayatını nasıl kaybettiğini ortaya çıkardı.

Fırat Sarı: O da filme bakıp hani böyle değildi diye bize şey yapabilir hani ya da.

İlker Gönen: Yani onu çok şey yapmadım, çünkü aile Suriyeli, herhangi bir şeyi yok, çocuğa Adli Tıp süreci başlatmadılar, çocuk defnedildi.

Sarı: Ok. Kadın doğumcu ararsa sonra...

Sarı: ... Çıkartsak mı acaba filmi kayıttan filan, tamam ama neyse artık...

Gönen: Yok yok ya çocuğun ölüm belgesini doldurduk, çocuk defnedildi artık.

Gıyasettin Mert Özdemir: Bir tane dün bebek ex oldu orada, haberin var mı bilmiyorum diyafram.

Fırat Sarı: Biliyorum evet.Yani o çocuğa tüp takılsa belki yaşardı, ne bileyim yani. Onun daha beteri, o filmi eğer Figen alır birine gönderirse o filmde diyafram hernisi için bir şey yok yani, diyafram hernisi deyip kapattılar... Ya oraları bilmiyorum hani filmi çekip diyafram hernisi demişler... Yükselmiş bir şey olmamış yani, tüp takmayı niyeyse düşünmemişler ben anlamadım.

Olaya karışan hemşire Hasan Basri Gök etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini söyledi. İfadesinde SGK'ya kesilen fazla faturadan usulsüz gelir elde ettiklerini belirtti.

Gök: SGK'ya fatura edilebilecek ne varsa fatura ediyor ve devletten fazla para alınıyordu. Yoğun bakımda tedavi gören bir yenidoğanın bir adet ilaç alması gerekiyorsa beş ilaç kullanılmış gibi gösteriyor ve bunu fatura ediyorlardı. SGK'ya kesilen fazla faturadan usulsüz gelir elde etmişlerdir.

DİPLOMASIZ DOKTOR AMELİYATA GİRDİ

Konuşmalarda diploması askıda olan bir doktorun başka bir doktorun kaşesi ile ameliyata girdiği ortaya çıktı. Doktorun bu şekilde girdiği bir operasyondan sonra tedavi ettiği hasta hayatını kaybetti.

Murat Mantuş: Bu Erol Vural var ya ya abi doktor

Ekrem Çiftçi: Evet ... Hıhı

Murat Mantuş: Hah ıı üç gün önce bağcılar şafakta başka bir doktorun adına ameliyat yapmış abi.

Ekrem Çiftçi: Ee

Murat Mantuş: Ameliyatı bitiriyor hastayı taburcu ediyor fakat dün değil evvelsi gün hasta aramış şöyle şöyle böyle böyle belirtilerim var demiş ya onlar normaldir demiş dün hasta tekrar hastanın yakını aramış ya bu çok kötü kendini kaybetti demiş hastaneye getirmişler bugün bağcılar şafak hastanesinde rahmetli olmuş abi

Ekrem Çiftçi: Oha ee

Murat Mantuş: Hasta yakınları da gelmiş tabi hastaneyi kırıp dökmüş falan filan bir şeyler olmuş da ama hiç bir şey yok şuan basında masında bu olay bizi etkiler mi abi

Ekrem Çiftçi: Tabi ki etkilemez niye etkilesin bizle ne alakası var

Murat Mantuş: Ya aynı doktor ya

Ekrem Çiftçi: Tamam da yani bizi biz izin vermemişiz göndermişiz gitmiştir cezamızı yemişiz bilmem ne yapmışız yani ne alakası var Allah Allah adamın nasıl bir kadersizliği ya

Öte yandan iddianamede şüpheli Dr. Fırat Sarı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini söyledi.