Süleyman Kurt'tan 'Siyasal İslam' tepkisi: Saldırıyı bu kavram üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar
Yayın Tarihi: 24 Mart 2025 Pazartesi 14:40:00
Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2025 Pazartesi 14:40:00
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'ye konuk olan Filistin Aktivisti - Yapımcı Süleyman Kurt, "Siyasal İslamcılık aslında sonradan kavramsallaştırılmış bir etiket. İnsanlar, İslam'a doğrudan saldıramadıkları zeminde, 'Siyasal İslam' diye tanımladıkları kavram üzerinden bu saldırıyı gerçekleştirmeye çalışıyorlar." dedi.

HABER MERKEZİ
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan Filistin Aktivisti - Yapımcı Süleyman Kurt, "Siyasal İslamcılık aslında sonradan kavramsallaştırılmış bir etiket. İnsanlar, İslam'a doğrudan saldıramadıkları zeminde, "Siyasal İslam" diye tanımladıkları kavram üzerinden bu saldırıyı gerçekleştirmeye çalışıyorlar.'' dedi.
"Siyasal İslamcılık aslında sonradan kavramsallaştırılmış bir etiket. İnsanlar, İslam'a doğrudan saldıramadıkları zeminde, "Siyasal İslam" diye tanımladıkları kavram üzerinden bu saldırıyı gerçekleştirmeye çalışıyorlar.''
Siyasal İslamcılık sonradan kavramsallaştırılmış bir etiket. İnsanlar İslam'a saldıramadıkları zeminde siyasal İslam diye tanımladıkları bir kavram üzerinden bu saldırıyı gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İstiyorlar ki Müslümanlar camiye gitsin, oruç tutsun, zekatını versin, evde Kur'an-ı Kerim okusun. Hatırlarsanız 28 Şubat döneminde ne diyordu yasakçı ve zorba zihniyet? 'Biz insanların namaz kılmasına, başını örtmesine karışmıyoruz. Kamusal alanda bunun siyasallaşmasına karışıyoruz.' yani diyorlar ki siz namazınızı kılın ibadetinizi yapın ama yönetmeyin, düşünmeyin ve üretmeyin.
''Mazlumlar ve zalimler, tarih boyunca Habil ve Kabil meselesinden itibaren ve Asr-ı Saadet'ten itibaren var olmuşlardır ve var olmaya devam edeceklerdir. Bazılarımızın imtihanı o zulme maruz kalmak, bazılarımızın imtihanı ise o zulmü ortadan kaldırmak için irade ortaya koymak şeklinde bir sorumluluk paylaşımı ifa etmektir.''
''Buna direk itiraz etmek istiyorum. İnsanlar eğer o söylemi haklı bulursak insanlar hak ettiği için ölüyor gibi bir sonuç ortaya çıkar. Ben öyle düşünmüyorum. Mazlumlar ve zalimler tarih boyunca, Habil ile Kabil meselesinden itibaren ve Asr-ı Saadet'ten itibaren varlar ve var olmaya devam edecekler. Bazılarımızın imtihanı o zulme maruz kalmak, bazılarımızın imtihanı da o zulmü ortadan kaldırmak için iradı ortaya koymak şeklinde bir sorumluluk paylaşımı ifade etti Cenab-ı Allah. Biz sahip olduğumuz tüm imkanlarımızla zulmün ve mazlumun taraf girliğini yaparak mazlumdan yana, zalimden zalime karşı pozisyonumuzu; sen programlarındaki formatlarınla, biz kitaplarımızla, konferanslarımızla, derneklerimizle, sivil toplum çalışmalarımızla, filmlerimizle, dizilerimizle, devlet erkanı gerek uluslararası gerek ulusal platformlarda inisiyatif ve irade göstererek burada bize ifade edilen rolleri üstlenmek durumundayız. İnsanlar ölüyorlar, katlediliyorlar, şu an oruçlu iken bombardımanlarla şehit ediliyorlar, sniperlarla hedef alınarak katlediliyorlar.''