Kaybolan 5 Ramazan Geleneği

Kaynak: Özge Çelikbaşlı

Maalesef bazı geleneklerimiz, zaman içerisinde yok olabiliyor.

Gelin kaybolan 5 Ramazan geleneğini birlikte hatırlayalım.

1'ncisi Hilal'in Gözlenmesi

Yüzyıllar boyunca hilalin gözlenmesi bir gelenek olarak devam etti. Ay'ın hareketlerine bakarak namaz, sahur ve iftar vakitleri belirleniyordu. Osmanlı döneminde bu görevi yapanların dürüst ve suç işlememiş kişiler olması gerekiyordu. Hilali gören görevliler, şahitler huzurunda kadıya durumu bildiriyordu.

2'ncisi Sadaka Taşları

Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi hassasiyetine dayanan sadaka taşı geleneği, gelir durumu yüksek kişilerin camii avlusu, mezarlık yakını veya vakıf bahçelerine ihtiyaç sahipleri için gece vakti bir miktar para bırakmasına dayanan bir yardımlaşma türü.

3'ncüsü Zimem Defteri

Esnafın tuttuğu veresiye defterine verilen bir isim. Varlıklı kişiler, Ramazan ayı geldiğinde kimin borcu olduğunu bilmeden zimem defterindeki borçları kapatıyordu.

4'ncüsü Diş Kirası

İftara çağırılan davetlilere iftardan sonra verilen hediyelere diş kirası deniliyordu. Hem vakit ayırdıkları için teşekkür etmek hem de yoksul kişilere yardım etmek amaçlanıyordu.

5'ncisi ise Semai Kahveleri

Ramazan ayının ilk günü açılan semai kahvehaneleri arife gününe kadar açık kalıyordu. İftar ve teravih namazı sonrasında bir araya gelen insanlar, kahvelerde aşıklar tarafından okunan semaileri, mani atışmalarını ve bilmeceleri dinliyordu

Ramazan gelenekleri günümüzde değişti. Peki, sizin keşke devam etseydi dediğiniz bir gelenek var mı?