Yayın Tarihi:
20 Ocak 2019 Pazar 08:00:00
İklimin yapabilecekleri
İklim, toplumsal nabız ve insanların davranışlarının belirleyicilerindendir, bu sebeple; seçim, referandum gibi önemli politik faaliyetlerin öncesinde hava şartlarının “doğal” olup olmaması, milli güvenliği ilgilendirir. Fransız Devrimi’nde iklimin rolü bilinir ancak daha derinlikli analizlere ihtiyaç vardır. “Daniel 2:44”, “Levililer 26:4” ve “Markos 4:36-41” gibi kutsal kitaplardaki ayetler de ülkemizde bu kapsamda ele alınmış değildir.
Kötü hava şartları, aşırı soğuk ve seller, insanın başta gıda olmak üzere her şeye erişimini olumsuz yönde etkiler. İnsanların ihtiyaçları, üst üste dizilmiş küplere benzer, en altta gıda bulunur. Bunu çekerseniz geriye bir şey kalmaz. Terör ve kargaşa, dünyanın en müreffeh ülkesine dahi en fazla üç öğün yemek uzaklığındadır.
Yalnızca asker ve istihbaratçılardan müteşekkil savaş odaları ömrünü doldurmak üzeredir. Yeni savaş odalarında meteorologlar, iklim ve tarım mühendisleri de olacaktır. Olağan olmayan hava olayları, iklim ifsadı ve tarımsal ifsatlar, gelecekte savaş sebebi olacaktır.
İklim, insanın ihtiyaçlarının planlanmasında ana unsurdur. Ana unsurun gizlice, ülkenin bilgisi haricinde manipüle edilmesi, ekili alanların uzun zamandır verdikleri verimi vermelerini imkânsız kılacağı için kıtlığa bağlı açlık yaşanmasına sebep olacaktır.
Gıda üretiminde en büyük etkenin kuraklık olduğuna dair küresel yaygın yanlış kanaat giderek değişecek, aşırı yağmurlarla da bir ülkenin aç bırakılabileceği görülecektir.
İklimin en önemli ve doğrudan etkisi tarım üzerinedir. İklimdeki yanıltıcı ve tahmini güç değişiklikler, yerel çiftçilerden uluslararası tarım işletmeciliğine kadar her büyüklükteki tarımsal planlamayı iptal eder. Yağışsızlık, aşırı yağış, düzensiz ve zamansız yağış, aşırı sıcaklık, düzensiz ve zamansız sıcaklık, tarımsal verimi hızla düşürür, insanları yeni bölge arayışına sokar, kitlesel göçlere sebep olabilir.
Genel anlamda insanlığın, mikro düzeyde ise her bir ülkenin sosyal, ekonomik, askeri, tarımsal vb düzeni, mevcut iklim düzenine dayanmaktadır. Köprü, tünel, yol, havaalanı, elektrik hatları gibi her türlü inşa ve tesiste mevsim normalleri dikkate alınır. Mevcut iklimsel sistemi değiştirmek isteyenlerle bu sistemi sürdürmek isteyenler arasındaki mücadele insanın emniyet algısını, ezberleri altüst edecek şekilde değiştirecektir.
İklimin manipülasyonu, refahın dağılımında değişmelere ve bunun sonucunda politik gerilime, krizlere ve hatta savaşlara yol açabilir. Tarih, uygun iklim şartları altında doğmuş ancak daha sonra sel veya aşırı kuraklık sebebiyle yok olup gitmiş uygarlık hikâyeleriyle doludur.
İnsanın elbisesi iklimidir. Gıda, su, enerji, konut, refah hepsi büyük ölçüde iklim şartları ile ilgilidir. İklim; bitki, hayvan ve insanın hemen her faaliyetini etkiler. Sosyal, politik, ekonomik, askeri vs faaliyetlere imkân vermeyen iklim şartları altında bir medeniyet inşasından ve hatta normal bir yaşamdan bile söz edilemez.
“Küre çapında kaydedilen gelişmeler, iklim ve çevre sorunları hakkında haber ve bilgi servisi” sağlamakla vazifeli İngiliz Earthscan Ajansı’nın (Yıl 1979, Raporun ISBN No: 0-905347-12-9) 40 yıl önce “Uluslararası bir topluluk, insanlığın refahını zedeleyecek suni iklim değişikliklerini önlemeli” çağrısı giderek kıymetli hale gelecektir.
Alman tarihçi Ronald D. Gerste “İklim tarih yazar” demiş, hayır, bu yanlış, iklim tarih yazmaz, tarihi “yapar”.