78 günde koronavirüsü atlattı, evine başsağlığı telefonları bile geldi
EDİRNE'de, koronavirüsle 78 gün mücadele eden kuyumcu Rahmi Cömert (52), kök hücre tedavisiyle hayata tutundu. İyileşmesinin ardından işinin başına dönen Cömert, bu süreçte 45 günü hiç hatırlamadığını ve evine başsağlığı telefonları bile geldiğini belirterek, "Bu olayı hiç kimse hafife almasın. Gerçekten çok zor bir süreç. Hayatta sağlıktan daha önemli hiçbir şey olmadığını herkese söyleyebilirim" dedi.
7.07.2020 14:48:00
Yayın Tarihi7.07.2020 14:48:00
Güncelleme TarihiEDİRNE'de, koronavirüsle 78 gün mücadele eden kuyumcu Rahmi Cömert (52), kök hücre tedavisiyle hayata tutundu. İyileşmesinin ardından işinin başına dönen Cömert, bu süreçte 45 günü hiç hatırlamadığını ve evine başsağlığı telefonları bile geldiğini belirterek, "Bu olayı hiç kimse hafife almasın. Gerçekten çok zor bir süreç. Hayatta sağlıktan daha önemli hiçbir şey olmadığını herkese söyleyebilirim" dedi.
Edirne'nin Saraçlar Caddesi'nde 35 yıldır kuyumculuk yapan Rahmi Cömert, 9 Mart'ta yüksek ateş ve nefes darlığı şikayetiyle hastaneye başvurdu. İlk filmleri çekilen ve koronavirüs şüphesiyle enfeksiyon hastalıkları bölümüne sevk edilen Cömert'in ilk 2 testi negatif çıktı.
Bu süreçte belirtileri ağırlaşan Cömert'in 3'üncü testi pozitif çıkınca yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Yaklaşık 3 aylık yoğun bakım sürecinde 45 günü hiç hatırlamadığını söyleyen Cömert'in, bu süreçte kulaktan kulağa yayılan yanlış haberler sonucu evine baş sağlığı telefonları bile geldi.
Son olarak Eskişehir ve Kayseri'den gelen iki kök hücreyle tedaviye olumlu yanıt veren Cömert, 27 Mayıs'ta tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu.
'78 GÜNLÜK TEDAVİNİN 45 GÜNÜNÜ HATIRLAMIYORUM'
Edirne'de koronavirüs teşhisi konulan ilk hastalardan birisi olduğunu söyleyen Cömert, neredeyse tedavisi en uzun süren hastanın da kendisi olduğunu belirtti. Cömert, "Edirne'de ilk yatan benim, neredeyse son çıkan da benim. Aklımın ucundan bile geçmiyordu.
Bugüne kadar hastaneye bile gitmemiş bir insanım. Biz grip zannediyorduk. Sağlık ocağına gittim, orada muayene edildim. Hemen film çekilmemiz gerektiğini, akciğerimde lezyonlar gözüktüğünü söylediler. Film çekilmek için gittiğimde beni direkt olarak enfeksiyona sevk ettiler. Enfeksiyondaki doktor hanım, hemen beni yatıracaklarını söyledi. Biz de anlamadık ne olduğunu.
Esnaf olduğumuzu, yabancı müşterimiz olduğunu söyledik. Hatta neredeyse tüm işimiz yabancılarla dedik ve hemen yatışımız yapıldı. İlk tahlilimiz negatif geldi. Ama bende herhangi bir iyileşme yoktu, ateşim yüksekti ve nefes alma zorluğu çekiyordum. İkinci tahlilim yapıldı yine negatif geldi sonuç ama ben daha kötü olmuştum. Üçüncü tahlil de pozitif geldi.
Bu süreçte 6 gün geçmişti. Bu 6 günün sonunda beni yoğun bakıma aldılar. Bundan sonraki 45 gün süreci hiç hatırlamıyorum. 37 gün entübe olarak kalmışım, mücadele etmişim" dedi.
'İLK YATAN VE EN UZUN KALAN HASTALARDAN BİRİYİM'
Kendisinin iyileştirilebilmesi için hemen hemen her ilacın kullanıldığını belirten ve son olarak kök hücre tedavisiyle yaşama tutunduğunu kaydeden Cömert, "Kullanılmadık hiçbir ilaç kalmamış. Yeni gelen ilaçların hepsi denenmiş. En son kök hücre uygulaması yapıldı. İki tane kök hücre tedavisi yapıldı, biri Eskişehir biri de Kayseri'den gelmiş. Onlar cevap vermiş. Yoğun bakımın ardından normal bölüme geçtim. Orada da 28 gün yattım. 78 gün hastanede kaldım. Yani ilk yatan, en uzun kalan ve en son çıkan hastalardan bir tanesiyim" diye konuştu.
'EVİMİZE BAŞ SAĞLIĞI TELEFONLARI GELMİŞ'
Tedavi sürecinde kendisi hakkında sürekli olarak 'vefat' haberlerinin de çıkarıldığını ve buna üzüldüğünü belirten Cömert, "O süreç içerisinde hep 'gitti geldi' diye bir sürü şeyler konuşulmuş. Evimize baş sağlığı telefonları gelmiş. Kardeşim hastaneye gidiyor ve beni görmek istediğini söylüyor. Orada vefat ettiğim söylenmiş birisi tarafından ve dolayısıyla çok üzülmüş. Sonra doktor bey durumumun stabil olduğunu ve yaşadığımı söylemiş" ifadelerini kullandı.
'BU BENİM İKİNCİ HAYATIM'
İyileşme sonrasındaki süreci 'ikinci hayatım' olarak tanımlayan Cömert, "Sonuç olarak iyileştim. Bu benim ikinci hayatım. Allah'a çok şükür. Yani kurtuldum. Bu olayı hiç kimse hafife almasın. Gerçekten çok zor bir süreç. Ben mutluyum. Hastalığımla ilgili herhangi bir sıkıntı kalmadı. Şu an çok iyiyim. Hayatta sağlıktan daha önemli hiçbir şey olmadığını herkese söyleyebilirim. Sağlık en büyük zenginlik. Herkes bugünlerin kıymetini bilsin. Bu hastalığı hafife almasın kimse" dedi.
'ALLAH ONU BİZE BAĞIŞLADI'
Cömert'in oğlu İbrahim Eren Cömert (16) ise babasının hastalık sürecinde çok zor günler yaşadıklarını belirtti. Cömert, "Babamın Covid-19 olduğunu hiç düşünmüyorduk. Hep zatürre olarak düşündük. Sonradan hastaneye yatınca testleri pozitif çıktı. 2 buçuk ay evde karantinada kaldık ve aklımız hep babamdaydı. Biz de çok üzüntülüydük bu süreçte. En son kök hücre tedavisiyle kurtuldu. Allah onu bize bağışladı. Bu süreçte sürekli bizi arayıp baş sağlığı dileyen oldu. Ama biz sürekli bunun doğru olmadığını söyledik. Sonuçta çok şükür kurtuldu. Herkesin dikkatli olmasını istiyorum. Çünkü kimin ne olacağı gerçekten belli değil" şeklinde konuştu.