Sosyal medya akımı ölüm getirdi: 11 yaşındaki Mert kurtulamadı... Aileler nelere dikkat etmeli? Uzmanı uyarıyor
Yayın Tarihi: 06 Ocak 2025 Pazartesi 15:30:00
Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2025 Pazartesi 15:30:00
İzmir'de sosyal medyada ortaya çıkan akımı deneyen 11 yaşındaki Mert hayatını kaybetti. Peki, çocuklar bu sanal tehlikeye nasıl kapılıyor, aileler çocuklarını bu tehditlerden nasıl koruyabilir? İşte detaylar...
Gunes.com
İzmir'de sosyal medyada ortaya çıkan akımı deneyen 11 yaşındaki Mert Yetiştiren üzerine kolonya döküp kendisini ateşe verdi. Kaldırıldığı hastanede günlerce yaşam mücadelesi veren küçük Mert hayata tutunamadı. Peki, çocuklar bu sanal tehlikeye nasıl kapılıyor, aileler çocuklarını bu tehditlerden nasıl koruyabilir?
SOSYAL MEDYA AKIMI CAN ALDI! UZMANI DEĞERLENDİRDİ
24 Muhabiri Ebrar Nur Arslan uzmanına sordu.
24 TV ekranına konuşan Uzman Klinik Psikolog Melisa Mutlu, sosyal medyanın günümüzde olumlu yanlarının olmasının yanı sıra olumsuz tehlikeli yanlarını da barındırdığını belirtti. Mutlu, 11 yaşındaki Mert'in üzerine kolonya döküp kendisini ateşe vererek ölmesini "Tramvatize edici, ciddi sonuçlanan bir haber" olarak yorumladı.
Uzman Klinik Psikolog Melisa Mutlu, konuya ilişkin şu değerlenirmelerde bulundu:
BİR GRUBA AİT OLMAK İSTİYORLAR
"Maalesef artık çocuklar dijital bir dünyanın içine doğuyorlar. O yüzden ailelerle olan iletişim kesiliyor ve ister istemez çocuklar burada kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini düşünüyorlar. Kendilerine yakın hissettikleri ya da bir ortama ait olmak ihtiyacıyla beraber bu mecralarda daha çok bulunmaya başlıyorlar. Bu da tabi ki bir bağımlılık getiriyor devamında. Özellikle bu bir gruba ait olma ya da fenomen olan ya da reklamlarda bize sunulan akımlar, ürünler, pek çok şey bunlara adapte olmak. Bunları kullanıyorlar, kullandığımda ben de böyle olacağım diye özenerek içerikleri maalesef deniyorlar, yöneliyorlar ve olumsuz sonuçlarla karşılaşıyoruz."
"Aslında bakıldığında beyin yaşının 24'e kadar tamamlanmadığı bulundu son araştırmalarda. O yüzden bu yaş çocuklarda ergenliğe giriş, ön ergenlik dediğimiz dönem kendini bir gruba ait hissetme ya da bireyselleşme dediğimiz ergenliğin özellikleriyle beraber deneyebiliyorlar. Çünkü risk alabiliyorlar, çok fazla beyin gelişimleri tamamlanmadığı için analiz edemiyor, sonuçlarının ne denli tehlikeli olabileceğini ölçemiyor. Maalesef bu da böyle sonuçlara yol açıyor."
AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?
Uzman Klinik Psikolog Melisa Mutlu, ailelerin ne tür önlemler alması gerektiğine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Mutlu, "Aslında doğduğu andan itibaren olabildiğince ekranlardan uzak tutmak bir koruyucu faktör. Özellikle ebeveynler yeni yemek yemeye başlayan bebeklere dahi ekran koyarak yemek yedirme, kendi işlerini bu şekilde daha kolay halledebileceklerini düşünerek fayda değil zarar sağlıyorlar. O yüzden olabildiğince iletişim halinde kalmak, göz teması kurmak, konuşuyor olmak bunlar çok önemli. Daha büyüyen çocuklarda okul çağına başlayan çocuklarda evet tamamen alamıyoruz ellerinden ama olabildiğince kısıtlama getirmek, içerikleri kontrol etmek, neredeler, ne kadar süre geçiriyorlar buralarda. Biraz daha kontrolü sağlamak daha kıymetli çok olacak, önleyici bir faktör olacak. Şefkatli bir iletişim kurmak yani duyguları anlayan kapsayan. Çünkü çocuk ailede kendini ifade edemezse bu platformlarda daha rahat ifade edebileceğini düşünerek daha çok yöneliyorlar. Bunlar önemli." ifadelerini kullandı.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada, "Bu acı olay bir kez daha sosyal medya düzenlemesinin ne denli büyük bir ihtiyaç olduğunu hepimize göstermiştir" denildi.