Hüseyin Avni Danyal takipçi sayısına göre seçilen oyuncuları eleştirdi

Kurtlar Vadisi Pusu'da Yalçın Bulut ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da Tufan karakteriyle Türk dizi sektörüne adını altın harflerle yazdıran usta sanatçı Hüseyin Avni Danyal ile sektörün bugünkü durumunu konuştuk. Takipçi sayılarına göre başrol belirlemenin büyük hata olduğunu dile getiren ünlü oyuncu Hüseyin Avni Danyal, "Takipçiler zaten 12-14 yaşlarında çocuklardan oluşuyor, dizi izleyicisi değil ki o kitle. Rol aldığım bir dizide başrol 7 milyon takipçili bir oyuncunundu, ne oldu tutmadı, yayından kaldırıldı" dedi.

ABONE OL

Kurtlar Vadisi ve Zengin Kız Fakir Oğlan dizilerindeki rolleri ile özdeşleşen pek çok yapımda rol alan usta oyuncu Hüseyin Avni Danyal şimdilerde "Ziyaretçi" adlı tiyatro oyunu ile sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Farklı bir karakter ile sahnede yer almaya hazırlanan Hüseyin Avni Danyal hem Ziyaretçi'yi hem de son dönemde tartışma konusu olan "takipçi sayısına göre oyuncu seçimi" ve "genç oyuncuların yüksek ücretler alması" hakkında düşüncelerini AKŞAM'dan Merve Samıt'a anlattı.

Neden Ziyaretçi? Sizi Ziyaretçi oyununa çeken ne oldu?

"Ankara Devlet Tiyatrosu'nda ilk 1998 yılında izlemiştim oyunu ki ben de o zamanlar Ankara Devlet Tiyatrosu'nun oyuncusuydum. İlk orada izlediğimde çok etkilendim metinden çok da iyi oynanıyordu. Şu anda zaten dört oyuncudan ikisi rahmetli oldu. Baykal Saran'la Tarık Ünlüoğlu oynuyorlardı.

Yaklaşık bir buçuk iki yıldır ben de tiyatro seyirlik olarak, oyun oynamamıştım yani kendi tiyatrom adına. Metin ararken de birden bu metin aklıma geldi. Hemen bulup buluşturup o metni ele geçirdik. Oyuna bir dramaturji çalışması yaptıktan sonra kadromuzu oluşturup başladık. Neden derseniz, hayata dair, birçok şeyi sorgulayan bir tarafı var Ziyaretçi'nin. İnsan sevgisi, toplumsal sorumluluk, inançlar, gelecekten beklentiler, insanın sevdikleriyle sevgiyi nasıl paylaşması gerektiğine dair bir sürü yaşama dair sorgulama var. Tercih etmemin en büyük nedeni o."

"DUYGULARI YANSITMAK BİZİM İŞİMİZ"

Bu derin konuları sahneye taşırken en çok hangi zorlukla karşılaştınız ya da yansıtmak için bir zorluk yaşadınız mı?

"Hayır, işimiz bu. Duyguları yansıtmak bizim işimiz. Yönetmenle beraber, o da tabii bu duyguları yansıtmak adına etken oluyor. Yönetmenin sahneye koyma tavrı da etken oluyor. Hayır zorlanacak bir şey olmadı. Bu biraz önce bitirdiğimiz provada da bunun son derece, etkin ve insanı etkileyen bir duygusal tarafının ortaya çıktığını gördük zaten."

Oynadığınız karakterden biraz bahsedebilir misiniz?

"Ben ziyaretçiyi oynuyorum oyunda. Ziyaretçi, Freud'un Viyana'dan ayrılmadan önceki son gecesinde, evinde Nazilerle ve ülkeden ayrılmakla ilgili olayları, tedirginlikleri yaşarken nereden geldiği belli olmayan bir ziyaretçi evine geliyor. Ve o ziyaretçiyle beraber hayata dair, yaşama dair, işte dediğim gibi inançlara dair sorgulamalar başlıyor. Acaba ziyaretçi, bilinçaltındaki Freud mu bu? Zihninin diğer yarısı mı acaba? Acaba o sırada Nazi Subayı'nın söylediği tımarhaneden kaçan bir yalancılık hastası bir kendini işte Göethe, Hitler zanneden bir akıl hastası mı acaba? Acaba parkta Freud'un kızının peşine düşen bir zampara mı? Kim ziyaretçi? Oyunun sonuna kadar da zaten bu ikilemi de seyirci bir dakika, bu şimdi Freud'un bilinçaltı mı yoksa hakikaten tımarhaneden kaçan adam bu mu? Kızının peşine düşen adam bu mu diye sorularla sonuna kadar gidiyoruz zaten.

Tek perde, yaklaşık 80 dakikalık bir oyun. Kısa sürede, derdimizi hap gibi anlatıyoruz ve sonuna geliyoruz."

Peki tiyatro haricinde şu an neler yapıyorsunuz?

"Şu anda hiçbir şey yapmıyorum. Şu anda sadece tiyatro var. İyi de oldu. En azından buraya yoğunlaşmış oldum. Zannediyorum Ocak ayında seyirci karşısına bir diziyle geçeceğiz tekrar."

Bu zamana kadar pek çok sayısız karakter oynadınız. Ekranda bir karakter görürsünüz ve dersiniz ya "keşke ben canlandırsaydım" hiç öyle bir karakter oldu mu?

"Sinemada olmadı da tiyatroda hala var. Tiyatroda hala oynamayı çok istediğim roller var. Ekranda olmadı açıkçası."

"KENDİ DEĞERLERİNİ ARTIRMAK İÇİN, TAKİPÇİ SAYILARINI YÜKSEK GÖSTERİYORLAR"

Genç oyuncuların yüksek ücretler alması hakkında ne düşünüyorsunuz?

"Bunun abartılı bir hikaye olduğunu düşünüyorum özellikle. Yani şöyle bir şey söyleyeyim, bu hep bilinir. İnsanlar kendi değerlerini daha büyük göstermek için hep olmadık rakamlar, olmadık şeyler söylerler. Ben o rakamların çok inandırıcı olduğunu düşünmüyorum. Bu bir çeşit PR.

"BİR OYUNCUNUN 7 MİLYON TAKİPÇİSİ VARDI OLDU MU DİZİ, OLMADI"

Hem ekranda hem de dijital platformlarda takipçi sayısı yüksek isimlere öncelik veriliyor. Siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Oyuncu seçinde tek kriter yüksek takipçili hesap olması mı?

"Bunun olumsuz etkilerini çok gördük. Bir projedeydim. Projede oynayan bir oyuncunun 7 milyon takipçisi vardı. Oldu mu dizi? Olmadı, yayından kaldırıldı. Bir de şöyle bir şey var Twitter takipçisi dediğiniz 12-13 yaşındaki, 11 yaşındaki, 14 yaşındaki çocuklar, onlar televizyon dizisi takipçisi değil ki. Twitter sayısıyla, buna akıl yatırıp da bu takipçi sayısına göre oyuncu seçmek çok yanlış bir şey. Yani sosyal medyadaki takipçilerin yaş ortalamasına bir bakılsın. Ona göre karar verirsiniz zaten. 12-13 yaşındaki çocuklar onlar yani."