Yarım kalmış bir aşkın öyküsü... Zahidem türküsünün hikayesi

Bazı sevdalar yaşanmaz ve yürekte sızı, dillerde türkü olur. Zahidem türküsü de yarım kalmış bir aşkın öyküsü... İşte bu zarif aşkın hüzünlü öyküsü...

Anne babasını çok erken yaşta kaybeden Arap Mustafa, akrabaları tarafından büyütülür.

10 yaşına geldiğinde Mehmed adında bir ağanın yanında çalışmaya başlar.

Gönlünü ağanın güzel kızı Zahide'ye kaptıran Mustafa, başlarda sevdasından kimseye bahsedemez.

Bir zaman sonra bu sırrı akrabalarına anlatır ve Mehmed ağadan Zahide'yi isterler. Fakat ağa kızını vermez.

Gel zaman git zaman derken Mustafa gönlündeki bu aşkla askere gider.

Askerdeyken Zahide'nin başka biriyle evlendirildiği haberini alır ve imkansız aşkını dizelere döker.

Bu şiir ozanlar abdallar tarafından Kırşehir'de söylense de Zahide ve Mustafa artık başkalarıyla evli olduğu için aşikar edilmez.

Neşet Ertaş yarım kalan bu sevdanın şiirini düzenleyerek besteler ve 1970 yılında plağa alır.

Yarım kalan bu sevdanın öyküsünü bir röportajında, "Meğer herkesin bir Zahide'si varmış." şeklinde özetler.