Ahmet Yenilmez


Yayın Tarihi:

04 Ağustos 2022 Perşembe 07:08:00

Kıtaların Ortasında Bir Bilinmeyen

Dünyanın iki kutbu Kuzey ve Güney, ikisi de ulaşılması güç ve bir çok bilinmeyenle dolu. İnsanların merakını cezbeden daha ziyade Güney Kutbu olsa da Kuzey Kutbu da oldukça ilgi çekici bir yer. Son dönem bilim insanlarının çıkarımlarına ve bizlere anlattıklarına göre, Kuzey Kutbu denilen noktada herhangi bir kara parçasının olmadığı söyleniyor. Üzeri tamamen buzlarla çevrili bir su tabakası... Dolayısıyla, Güney Kutbu gibi araştırılacak, hak iddiası yapılacak veya gidip bayrak dikilecek bir kara parçası yok, fakat biraz geçmişe baktığımızda bazı ilginç haritalarla karşılaşıyoruz.

Yukarıdaki haritalardan ilki 1544 tarihine ait Urbano Monte isimli harita, ikincisi ise 1606 yılına ait Atlas Obscura isimli bir harita. Sizler de internet üzerinden ufak bir araştırmayla bunlara ulaşabilirsiniz.

İkisinde de Kuzey Kutup noktasında bir adet dağ ve onu çevreleyen kara parçaları bulunuyor. Bu haritalar dönemlerinin en detaylı haritalarından, bunlar gibi birçok harita da piyasada mevcut. Modern bilimin bize tamamen su ve buzdan oluşuyor iddiasına karşı, bundan 400 sene evvelki haritalarda ilginç kara parçaları resmedilmiş!

Ya, henüz bu buzlar çözülmediği için karaları keşfedemediler, ki o zaman 400 sene evvel burada buz yok muydu sorusu oluşur ya da geçtiğimiz 400 senede bu kara parçaları denize battı. Baktığımızda, kutbu çevreleyen kara parçalarının her biri, Türkiye'den büyük. Son 400 yıl içinde böylesine bir batma gerçekleşseydi, sanırım bunu bilirdik.

Bilim konusuna gelecek olursak, vereceğim iki örnek neticesinde, kararı size bırakıyorum. Birincisi, bilim adamları geçtiğimiz yıllarda vücutta yeni bir organ bulduklarını iddia ettiler ve 2000'lerden sonra yeni bir organ bulundu! Düşünün, daha evvelki ameliyatlarda, tedavilerde bu organdan kimsenin haberi yoktu ve yapılanlar onu göz önünde bulundurmadan gerçekleşiyordu. İkinci örnek ise, Amerikalı Amiral Richard Byrd. Bu ismi ve başından geçenleri araştırdığınızda, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Vel hasılı kelam, bu gün bu yazıyı seçmemin sebebi; Geçim sıkıntısı ve gündelik işlerle uğraşmamız istenen kısa hayatımızda biraz ufkumuzu geniş tutarak, Allah'ın Arz'ında ne olup bitiyor, olan bitenin ne kadarı biz sıradan insanlara duyuruluyor ve duyurulmayan konularda nasıl faaliyetler sürdürülüyor gibi soruları, kendi kendimize sormamız gerektiği.

"Acaba, bu durumun bize efsane olarak gelmiş olan Kaf Dağı miti ile ilgisi var mıdır"sorusu eşliğinde yazımızı sonlandıralım, kalın sağlıcakla.