Ahmet Yenilmez


Yayın Tarihi:

05 Mart 2024 Salı 07:28:00

Tacettin Dergahı'ndaydım

Daha önce de yazmıştım, ne zaman Ankara'ya gelsem, geçen ömrümün sayfalarında bir ileri bir geri savrulur dururum.

Hele hele ömrümün kilometre taşları olan, ömrümün gidişatını etkileyen isimleri düşündükçe, bir köşeye çekilir kendimle baş başa kalırım.

Böyle anlarda insanın aklına bol nidalı sorular gelir, ama ben öylece kalakalırım.

Biliyor musunuz, mekanlar insanlarla anlamlıdır. Hele hele o isimlerin her biri birer abide ise, o mekanların anlamı çok daha ağır olur.

Hele de o abide isimler birer birer göçüp gitmişlerse, o mekanların bir köşesine yığılıp kalırsınız!

Dün Ankara'daydım, hele hele bugünlerde kimselerin akıllarının ucundan bile geçirmedikleri konuları dert eden insanlarla buluştum.

Çanakkale Savaşı'nı konuştuk...

Malum, 18 Mart' a sayılı günler kaldı ve bizler, Çanakkale Savaşı'nın 109. yılında şehitlerimizi yad edeceğiz .

Çanakkale Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önsözüdür!

Çünkü Milli Mücadele'nin her bir ismi Çanakkale Savaşı'nda birer cephe komutanıdır. Hatta, Mareşal Fevzi Çakmak Paşa Çanakkale'de kardeşini şehit vermiştir!

Bu yılki Çanakkale Savaşı anmaları, çok ama çok daha anlamlı olacaktır!

Neden mi?

Önsözü olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yaşını bitirmiş, artık yeni yüz yılın da üçüncü ayına girmiştir!

Ondandır ki, Sayın Cumhurbaşkanımız ikinci yüzyıla, Türkiye Yüzyılı adını koymuştur.

Olur mu olur!

Eğer, Çanakkale Savaşı'nı layıkıyla idrak eder ikinci yüzyılı, yani Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesillere anlatabilirsek neden olmasın, bal gibi olur inşallah!

Yine, Mart ayının 12 Mart' ının önemini bir kez daha hatırlayalım.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önsözü olan Çanakkale' yi görmeden, "Çanakkale Şehitleri" şiirini yazan Mehmet Akif Ersoy'un, Milli Mücadele kahramanı olarak 1. Meclis' te vekil olduğu dönemde, Ankara Altındağ Tacettin Dergahı'nda yazdığı şiirin İstiklal Marşı olarak kabul edildiği tarih!

İşte, ben de kendimi Tacettin Dergahı'nın bir köşesine attım.

Merhum Muhsin Başkan'ın kabrinin kenarına iliştim.

İlk defa onunla gelmiştim Tacettin Dergahı'na, buradan da Cebeci'ye geçip merhum Mehmet Emin Resulzade'nin (Azerbaycan kurucu devlet başkanı 1918) kabrine gitmiştik.

6 Mart 1955...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucu Cumhurbaşkanı Atatürk'ün, " Men dünyaya senden üç sene erken göz açmışam. Ancag Türk aleminde Türkün bayrağını sen galdırmışsan ve bayrag enmesin deye, men senin elinden alıb Türkiye üzerinde dalğalandırmışam.Enmez demişsen bu bayrag, enmeyecektir" dediği Mehmet Emin Resulzade' nin vefat tarihi!

6 Mart 1920...

Türk Dili'nin çelebisi Ömer Seyfettin' in vefat tarihi!

Biliyor musunuz, nasıl Çanakkale Savaşı idrak edilemezse, Ömer Seyfettin de öğretilip anlatılmazsa, Türkiye Yüzyılı bir hayal olmanın ötesine geçemez.

Merhum Ömer Seyfettin' in şu ibret alınası sözleriyle bitireyim yazımı, "Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir.".