Yayın Tarihi:
06 Aralık 2016 Salı 00:00:00
Obama'nın ölüm mangaları
ABD Başkanı Barack Obama giderayak dünyanın huzur ve barışı açısından çok vahim bir karara imza attı. Özel Operasyonlar Ortak Komutanlığı’nın (Joint Special Operations Command-JSOC) yetki sahası ve organizasyonu yeni bir kararnameyle değiştirildi. Buna göre ABD komandoları dünyanın her tarafında operasyon yapabilecek. İstihbarat jargonunda “Ex-Ops” olarak geçen bu ölüm mangaları artık Avrupa şehirlerinden, Güney Amerika ormanlarına kadar dünyanın her yerinde “görev” yapabilecekler ve tek bir merkezden koordine edilecekler.
ABD Özel Birlikleri
JSOC değişik ordu kuvvetlerinden seçkin askerlerinden kurulu özel birliklerdir. Bugüne dek bu birlikler ABD Ordusuna bağlı bölgesel komutanlıkların emrindeydi. ABD, dünyayı Africom (Afrika Komutanlığı), Eurocom (Avrupa Komutanlığı) değişik bölgelere ayırmış ve kuvvetlerini değişik ülkelerdeki üslerde ve deniz kuvvetlerinde toplamıştır. Örneğin, bu bölgesel komutanlıklardan biri olan ve Ortadoğu ile Orta Asya’dan sorumlu bulunan Centcom’a bağlı Seal Team Six adlı birlik 2011 yılı mayıs ayında Usame Bin Ladin suikastını gerçekleştirmişti. Buna benzer çok sayıda eylem bugüne dek bölge komutanlıkları tarafından yönlendirilmişken, özel birliklerin hareket serbestisi kazanması hukuk dışı eylemlerin ve resmen cinayet olarak adlandırılabilecek işlerin küreselleşmesi anlamına geliyor.
Washington Post gazetesine göre Obama’nın kararından sonra özel eylemler sadece Irak, Suriye, Libya gibi cephe ülkelerinde değil her yerde yapılabilecek. Geçmişte bu tür işler ABD yasalarına göre de ancak gizli olarak yapılırken, bunlara meşruiyet kazandırılacak. Gazeteye göre kontrgerilla faaliyetlerinin bu şekilde bizzat ABD tarafından dünyanın her yerinde serbestçe yapılabilmesi 15 yıldır tartışılmaktaydı. Ancak bu öneri bölgesel ordu komutanlıkları tarafından yetki kargaşası doğuracağı ve politik sorunlar yaratacağı nedeniyle reddedilmişti.
Her yerde suikastlar ve bombalar
Obama giderayak bu yeni uygulamayı başlatırken Irak ve Suriye’deki durumu bahane etmiştir. DEAŞ kısa bir süre içinde yenilgiye uğratılacağını saptayan Obama’ya göre Ortadoğu’daki yabancı savaşçılar dünyanın dört bir yanına, özellikle de Avrupa’ya dağılıp eylemler yapacaklardır. Pentagon, ABD Özel Kuvvetleri’nin DEAŞ eylemcilerini bulundukları ülkede saptayıp öldürmelerini planlıyor. Görüldüğü gibi korkunç bir zihniyetle karşı karşıyayız. Küreselci liberal Obama, ideolojisinin karanlık yüzünü bu son önerisiyle pervasızca ortaya koymaktadır. Artık, belki de Paris’te, Brüksel’de masumların evlerinin basılıp kimliği bilinmeyen kişiler tarafından öldürüldüklerini göreceğiz. Veya bu tür eylemleri haklı göstermek amacıyla sözde Müslümanlar tarafından yapılmış ama aslında bizzat bu birliklerin düzenlediği terör eylemleriyle karşılaşacağız. Tabii yeni seçilen Başkan Trump buna engel olmazsa…
ABD’nin hâlihazırdaki Savunma Bakanı Ashton Carter, Özel Operasyonlar Komutanı Raymond Thomas ile birlikte geçen ay Paris’e bir ziyaret yaparak bu konuda Avrupalıları bilgilendirmiştir. JSOC Birliklerinin Avrupa’ya geri dönecek olan DEAŞ militanı Arap kökenli gençlerin etkisiz hale getirilmesi konusunda hazır olduğunu vurgulamıştır.
IHA’ların devamı
Barack Obama göreve geldiğinde bu korkunç projeye benzer başka bir uygulamayı başlatmış ve silahlı insansız hava aracı İHA’ları dünyanın dört bir yanında yaygınlaştırmıştı. ABD İHA’ları Afganistan, Pakistan, Yemen gibi dünyanın birçok ülkesinde terörist eylemcileri hedef almış, fakat sivil insanları katlederek uluslararası hukuku pervasızca çiğnemişti. Bu araçların ana kontrol merkezi olarak kullanılan Almanya’daki Ramstein üssü de bugün Alman halkının büyük nefret ve tepkisini çekmektedir. Obama, şimdi suikast eylemlerinde zaman zaman hedef şaşıran insansız araçlar yerine sahada görev alan özel birliklerin devreye sokulmasını planlamıştır.
Obama’nın ölüm mangaları kararnamesi aslında başkan seçileceğine kesin gözüyle bakılan Hillary Clinton’a destek için hazırlanmıştır. Ama onun yerine Trump seçilince daha bir-iki hafta önce onun için “faşist”, “başkanlık yapamaz” gibi ifadeler kullanan Obama derhal bir görüşme talep etmiş ve yeni başkana bu projelerini iletmiştir. Aslında Obama’nın liberal ve küreselci niteliğiyle son dönem ABD başkanlarının en saldırgan ve militaristi olduğu böylece kanıtlanmıştır. Ayrıca hazırladığı tüm bu plan ve uygulamalar aslında uluslararası hukuku çiğnediği gibi ABD yasalarına da tümüyle aykırıdır. Çünkü ABD’nin 2001 yılından beri yurtdışında yaptığı tüm askeri faaliyetle ilgili teskere, yani “Authorization for the Use of Military Force (AUMF)” adlı yasa Afganistan’la sınırlıdır. Oysa ABD’nin “anti terör faaliyeti” dediği silahlı müdahaleler en az 30 ülkeye yayılmıştır.
Halep’ten beter
Örneğin Libya’nın zaten iç savaşta yakılıp yıkılmış olan Sirte kentine ABD silahlı İHA’ları 400’den fazla saldırı yapmıştır. Sirte’nin durumu Halep’ten de Musul’dan da kat kat kötüdür, Hiroşima’yı andırmaktadır. Ancak ABD algı operasyonları kendilerine Müslüman diyen aydınlar arasında çok kuvvetli olduğu için Sirte’yle ilgilenen pek yoktur.
Amnesty İnternational adlı sivil toplum örgütünün ABD temsilcisi Nuran Şah bu savaşçı uygulamaların tümünü şöyle özetlemiştir: “Obama, bir ABD başkanının gizli ve geniş kapsamlı katliam araçları hazırlamasının son derece normal olduğu fikrine kamuoyunun alışması için işbaşına geldi ve bunu yaptı.” Nuran Şah haklı.