Yayın Tarihi:
06 Eylül 2015 Pazar 00:00:00
Vatandaşı ürkütmeyelim!
Bir davet üzerine geçen hafta Amerika'ya gittim. New York caddelerinde dolaşırken beni tanıyarak yanıma gelen Türk gençler, “Hocam hayırdır hangi rüzgar attı sizi Amerika'ya” dediler. “Hocam müsaitseniz size yemek ısmarlamak isteriz veya kahve de olabilir” dediler. Gençlerin önce cemaline bir baktım, sonra peki olur bir kahvenizi içerim dedim. Tam yedi tane aslan gibi Türk genci. Bu gençler, Türkiye'de üniversiteyi bitirdikten sonra kimi dil, kimi ise yüksek lisans için Amerika'ya gitmişler. Tam iki saat her alandan sohbet ettik. Tabi ülkemizde yaşanan terör olayları, 1 Kasım erken seçimi, medyanın ülke üzerindeki etkisi gibi konular üzerinde konuştuk. Gençlerden biri “Hocam buradan Türkiye çok net gözüküyor. Türk ve Amerikan medyasını takip ediyoruz. Yalnız bizim medyamıza biraz çeki düzen lazım” dediler. Ben de hemen “Aman böyle konuşmayın, zaten ülkemizde medyaya baskı var diyorlar, eğer hükümet medyaya çeki düzen vermeye kalkarsa kıyamet kopar” dedim. Genç arkadaş “Ama hocam Türk medyası çığırından çıkmış değil mi?
Kime oy vereceğiz?
Ne kadar kötü yakıp, yıkıcı, milli ve manevi değerlerimizi zedeleyen haberler varsa hepsi bizim medyada” dedi. Sonra başka genç, “Hocam bu seçimde ne yapacağız, kime oy vereceğiz” dedi. Ben de “Valla çocuklar ülkemizde demokrasi var. İnsanlar kimi istiyorsa ona oyunu versin. Yalnız şunu çok iyi bilin ki; şikâyet ettiğiniz medyanın yönlendirici haberlerine göre sakın oy kullanmayın. Kim devletimize, milletimize, hayırlı olacaksa, toplumu kutuplaştırmadan din, dil, ırk ayrımı yapmadan, harama el uzatmayan kişileri seçmeliyiz” dedim. Sonra gençlerden biri “Hocam ben Türkiye'ye dönmek istemiyorum. Amerika'da kalacağım” deyince ,”Hayırdır neden ülkene dönmeyeceksin?” diye sordum. “Hocam baksana devlet içinde farklı yapılanmalar var. Adaletin, polisin, askerin, milli eğitimin; yani devletin her birimi başka başka gurupların elinde bizler sade vatandaş olarak, bir yerlere bağlı olmadan nerede iş bulabiliriz” dedi. Sevgili okuyucularım, işte sıkıntı burada! Bu genç istikbali için tedirgin olmakta çok haklı. Öyle değil mi? Devletimizin neredeyse her biriminde farklı farklı cemaatler ve ideolojik gurupların yer aldığı. Yani adeta devlet içinde devlet var. Bizler devletin içinde bulunan grupları gazete ve televizyon haberlerinin yönlendirmesiyle değil, akıl nimetini kullanarak vereceğimiz oylarla temizlemeliyiz. İlim, irfan sahibi olan geçlerimiz Amerika veya Avrupa'da değil, ülkemizde devletine milletine hizmet etmeli. Dünyanın çeşitli yerinde yaşayan Türk bilim adamları, son yıllarda ülkemizin sanayi ve diğer sektörlerde, yani her alanda büyümesiyle tekrar Türkiye'ye faydalı olmak için geri döndüler. Derim ki siyasilerimiz ve medya bari biraz milli olsunlar. Gençlerimizi ürkütüp umutsuzluğa sürüklemesinler. Ne diyeyim. CANABI ALLAH DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN. ALLAH İLİM İRFAN SAHİBİ OLMUŞ GENÇLERİMİZİ VATANINA HİZMET ETMEYİ NASİP ETSİN. TABİ BU GENÇLERE HİZMET EDECEK ORTAM VE İMKÂN SAĞLANMALI.